hesabın var mı? giriş yap

  • ahmet çakar: ben de serencebeyliyim gurur duyuyorum
    abdulkerim durmaz : serencebeyli misin hocam?
    a.ç: evet
    a.d: bravo hocam.

  • dram içerir.
    gönül isterdi '' sadece fazla düşünme sorunu yaşayan insanların anlayabileceği şeyler'' diye bola döke başlık açabileyim. hepinizin malumu yine karakter sınırına takıldım.
    ben de fazla düşünme sorunundan muzdarip olduğumdan acımı paylaşmak, benim gibileri görüp daha normal hissetmek için gündemde bu konuya da yer vereyim dedim.

    1) her zaman, her yerde kafasının içinde konu ve konumla alakasız bir sürü şey vardır;
    en yakın arkadaşın nasıl aldatıldığını göz yaşları içinde anlatırken, sen bir yandan onu dinliyor gibi yapıp bir yandan arkadaki masanın ceviz ağacından mı olduğunu, kahve içmeyi, saatin kaç olduğunu ve aynı anda bir sürü şeyi daha aklından geçirirsin.

    2)pratiktirler;
    hemen her konuda baştan savma bir çözümleri vardır. bira kapağını kilit karşılığı ile açmak gibi harika yöntemlerle hızlı ve bir o kadar da kirli sonuçlar elde ederler.

    3)çok yönlüdürler;
    fotoğrafçı olmaya karar verip bunun için yanıp tutuşurken, bir anda aslında kısa film çekmenin de ne harika bir fikir olduğunu düşünüp bununla alakalı derin araştırmalara girebilirler. odaklanma sorunları hayatları boyunca yakalarını bırakmaz. çevrelerindeki herkes potansiyellerinin farkındadır fakat maymun iştahları yüzünden hemen her şey proje evresinde kalır.

    4)bir dönem gece kuşu, bi dönemse yalnız kurt pozlarına girerler;
    çevrelerindeki kimse buna bir anlam veremez. gecelerin aranan isminden kıvrak bir hamleyle ev kuşuna evriliverirler.

    5)geçmişlerindeki herhangi saçma ve küçük bir hata ansızın akıllarına gelebilir;
    obsesiftirler, gece uyumakta güçlük çekerler ve yaratıcı olmalarına rağmen odaklanma problemi yaşadıklarından bunu üretime dökemezler.

    edit: ''dün gece çok uzun zamandan sonra ilk kez yalnız hissetmedim. teşekkürler herkese...''

    şöyle bir yazarların bulunduğu destek grubumuz var

  • konu: kulüp başkanı hakemi arar mı?

    sinan engin: arar kardeşim. ben bile aradım. hocam bizi ezdirme deplasmanda, güzel maç yönet vs.

    ahmet çakar: yemini billah ediyorum, ben bir kez aranmadım.

    sinan engin: hocam sen hakemlik yaparken cep telefonu mu vardı?

    ahmet çakar: mavi ekran

  • beyaz atletli, göbekli maganda tipli dayılar doblolarından inip bir düzine çocuğu arabadan parka salar; yakılan mangallardan arta kalan çöpler ortalıkta rüzgarla birlikte döner dururdu. neden çöpleri bıraktın diye soranlara "çöpçüler ne iş yapıyor, toplasınlar" türü cevaplar verilirdi.
    mangal artıkları olduğu gibi bırakılır, orman yangını çıksa da "nasılsa görevliler söndürür" kafasında yaşayan birçok kişi önlemi alıp mangalı söndürüp de ayrılmazdı.

    benim artık inancım yok türkiyede şu şekilde bir manzara göreceğime dair:
    https://www.google.com.tr/…rk&imgrc=qaftbjo-bvxpsm:

    edit: göbeksiz maganda istemişler. o da olur.

  • ortalıkta bırakılan telefon anne tarafından karıştırılmış ve bi arkadaşla yapılan muhabbetteki bolca amklar dikkat çekmiştir. anne dayanamayıp amk ne demek diye sorunca aklıma gelen ilk cevap. acayip merak ettim.

    ertesi gün annenin mesaji beni iptal eder.

    -nerdesin amk?

  • çünkü bakkal açar gibi üniversite açtığımızdan her yer mezun dolu. 1 ustaya 100 üniversite mezunu düşüyor. diplomalı çalışanın her yerde alternatifi var ama ustanın yok.

  • vallahi bu ekşi yazarları büyük bir sanrıda yaşıyor.o başlığı açan troll arkadaş dışında kimse cem yılmaz'ı tenkit falan etmiyor o başlıkta herkes aksini yazıyor hatta.günlerdir bir tane delinin tekinin yazdığı şeyi bütün bir topluma mal edip kavga ediyorsunuz zamanınıza yazık.