hesabın var mı? giriş yap

  • aradaki demir tel ve kangurunun efendiliği olmasa kanguru bunu kulağından tutup sikip atacak ama ortamlarda kanguru tokatladım dersin kim bilecek.

    edit: hayvanat bahçesinin kurallarını hiçe sayan, kendi eğlencesi için hayvanı bunaltan tepki gösteren vurmaya çalışan videodaki şahıs hakkımda hakaret davası açacakmış. mahkemede görüşürüz o zaman delikanlı :)

    edit 2: suç duyurusu "sedat purut" adlı çaylaktan geldi. trollüğü ile meşhur. büyük ihtimal tırt ama yarın bahsettiği hukuk bürosu ile iletişime geçip işin doğrusunu öğreneceğim. eğer ortada bir şey yoksa bu sefer ben yaktım seni sedat purut uğraşır durursun büroyla :)

  • tatli bir kokteyldir. ismi ispanyolca'da "suzulmus ananas" manasina gelir. bu yuzden orjinal tarifinde ananas suyu degil, ezilmis/suzulmus/parcalanmis ananas vardir. ama ananas bulunmayan ortamlarda ananas suyu da iyi bir alternatif olur.
    stereotipik olarak kadinlar, tropik yerlerde tatil yapanlar, tatli icecek sevenler tarafinda cok icilir. rupert holmes'in escape adli, daha cok "the pina colada song" diye bilinen sarkisiyla unlu olmustur.

    tarifi asagi yukari soyledir:

    90ml beyaz rom
    45ml hindistan cevizi sutu
    3 corba kasigi ezilmis ananas, ve ya 45ml ananas suyu

    parca ananas kullaniyorsaniz: malzemeleri bir blendera buzla beraber koyup blenderi yuksek hizda calistirin. kokteyl bardagina suzun.
    ananas suyu kullaniyorsaniz: malzemeleri bir shakera koyup buzla calkalayin, kokteyl bardagina suzun.

    not: tarifin orjinalinde ananas parcasi oldugu soyledikten sonra bu tarifi yapmak icin blender gerekmesi tabi ki olacak sey degil. derinlemesine arastirmadigim icin bilmiyorum ama tahminen orjinal olarak iyice ezilmis ananas shakerda diger malzemelerle calkalandiktan sonra bardaga suzulurken buzlari geride birakip bardaga ulasabilmektedir. boylece hazirlanma islemi bittiginde bardakta az miktarda cok ufak ananas parcalari ve bol miktarda ananas suyu bulunmaktadir. ortalama iceni icin ananas suyu kullanmak ve ya isi blendera tasimak daha kolaydir.

  • gerçekten rahatsız olduğunu düşündüğüm bir devrem vardı. 2 saat nöbeti içinden saniye saniye sayarak geçirirdi. arada "doğsan seğiz, doğsan doğuz" deyip kafasını karıştırırdım "iyi lan sıkılmıştım ben de" deyip sıfırdan saymaya başlardı tekrar. askerlik hakikaten çok farklı bir kafa.

  • bilal erdoğan'ın gündem değerlendirmesidir. hayatımda böyle kötü cümle görmedim birader, tam özne-yüklem uyumsuzluğu diyecektim ki bir baktım yüklem yok. bilal de sular seller gibi şakırdı aslında, gazetenin hatası herhaldsfghjk

    --- spoiler ---

    cumhurbaşkanı erdoğan'ın oğlu bilal erdoğan gazetecilerin gündemle ilgili sorularına, "bunlar bizim gündemimiz olmamalı. biz, milli birliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya yönelik ucu nerede olduğu belli olmayan hep böyle dış mihrakların türkiye üzerinde oynadığı oyunların bir parçası olduğu aşikar" dedi.

    --- spoiler ---

    http://m.radikal.com.tr/…ilde_insa_edecegiz-1327683

  • voyager 1'in 6.4 milyar km uzaktan cektigi dünya fotografina ithafen:

    "uzayın derinliğinden bu resmi çekmeyi başardık. eğer bu resme dikkatlice bakarsanız, orada bir nokta göreceksiniz. o noktaya tekrar bakın. işte o nokta burasıdır. evimizdir. o nokta biziz. sevdiğiniz herkes, tüm tanıdıklarınız, adını duyduklarınız, gelmiş geçmiş tüm insanlar hayatlarını o noktanın üzerinde geçirdiler. türümüzün tarihindeki tüm sevinçlerimiz ve acılarımız, kendinden emin bin çeşit inancımız, ideolojimiz ve ekonomik öğretimiz; her avcı ve her yağmacı, her kahraman ve her korkak, uygarlığımızın mimarları ve tahripçileri, her kral ve her köylü, birbirine aşık olan her genç çift, her anne ve her baba, umutları olan her çocuk, her mucit ve her kâşif, ahlak değerlerini öğreten her öğretmen, yozlaşmış her politikacı, her bir "yıldız", her bir "yüce önder", her aziz ve her günâhkar işte orada yaşadı; bir güneş ışınında asılı duran o toz zerreciğinde.

    dünya, dev bir evrensel arenada yer alan çok küçük bir sahnedir. bütün o komutan ve imparatorların akıttıkları kan göllerini düşünün... şan ve şöhret içerisinde, bu noktanın küçük bir parçasında kısa bir süre için efendi olabildiler. bu noktanın bir köşesinde yaşayanların, başka bir köşesinde yaşayan ve kendilerinden zar zor ayırt edilebilen diğerleri üzerinde uyguladıkları zulmü düşünün... anlaşmazlıkları ne kadar sık, birbirlerini öldürmeye ne kadar istekliler, nefretleri ne kadar yoğun!

    bu soluk ışık noktası, bütün o kasılmalarımıza, kendi kendimize atfettiğimiz öneme ve evrende öncelikli bir konuma sahip olduğumuz yolundaki yanlış inancımıza meydan okuyor. gezegenimiz, çevremizi saran o büyük evrensel karanlığın içerisinde yalnız başına duran bir toz zerreciğidir. içinde yaşadığımız bilinmezlik ve bütün bu enginliğin içerisinde, başka bir yerden bir yardımın gelip bizi bizden kurtaracağına dair hiçbir ipucu yoktur.

    dünya... şu ana kadar, yaşam barındırdığı bilinen tek gezegen. en azından yakın gelecekte, türümüzün göçebileceği başka hiçbir yer yok. evet, ziyaret ediyoruz. ama henüz yerleşemiyoruz. beğenseniz de beğenmeseniz de şu an için dünya yaşadığımız yer.

    gökbiliminin alçakgönüllü ve kişiliği geliştiren bir uğraşı olduğu söyleniyor. bana kalırsa, insan kibrinin akıl dışılığını, küçük dünyamızın uzaktan çekilmiş bu görüntüsünden daha iyi gösterebilecek bir şey yoktur. bu görüntü, bildiğimiz tek evimiz olan bu soluk mavi noktayı daha içten paylaşmamız ve koruyup şefkat göstermemiz gerektiği konusundaki sorumluluğumuzun altını çiziyor."

    carl sagan, 1994

    voyager'in fotografi, çeviri ve kaynak için:
    http://www.bulutsu.org/smn.php

  • bu ülkeye demokrasiden ufak kırıntıların düştüğü bir gün, insanların diktatörlüğü devirdiği gün, yalakalığın berbat ve yüz kızartıcı bir şey olduğunu anladığı gün bir çok insanın önemsemeyeceği, yüzünü döneceği bir insan olması kaçınılmazdır. neyse ki o da biliyor bu ülkenin o ölene kadar değişmeyeceğini. akıllı adam.

    yazık etti yılmaz erdoğan kendisine, çok yazık. özellikle hem türk halkı için, hem kürt halkı için bambaşka anlamlar ifade edebilecek, kucaklaşmya katkı sağlayabilecek birisi olabilirdi mesela. örneğin sinema filmlerine kemal sunal'a bu ülkenin her kesiminin gösterdiği sevgiyi gösterebilecek bir kitle her zaman gidebilirdi. seçmedi bunu, kendi bilir, kimse bir şey diyemez tabii.

    yalakalığı, hırsızın yanında olmayı, akil insanlar denilen bi garip heyetin içerisinde bulunmayı, başbakan iftarlarında yer almayı, hırsızlarla top oynamayı, roboski olduktan sonra evinde yılbaşı partisi vermeyi, banka reklamında oynayıp sermaye karşıtı şiirler yazmayı seçti.
    ben hakkariliyim diyerek sümen altı edilmiş olarak kendisini gösterip, eli para görünce hakkari için hiçbir şey yapmadı.
    bkm'nin tiyatro emekçilerini gecenin bi yarısı kapı önüne koydu.
    "güle güle berkinim" deyip, katilleriyle, canım berkin'in anasını yuhalatanlarla maç yaptı.

    kendi bilir.
    helal olsun deyip sırtını okşayan memlekette çok oldukça, bu adam çok ekmek yer.

  • 5 kişilik bir ailede o an için 4 dilimlik pasta varsa "ben zaten bu pastayı hiç sevmem" diyen kişidir.