hesabın var mı? giriş yap

  • ''benim babam hala çalışıyor. babamın sabah erken kalkıp işe gitmesi bana koyuyor.'' demişsin ya güzel kardeşim. 2006 yılında barcelona'nın kaptanı puyol'un babası öğleden sonra nerede olur? el corte ıngles'de alışverişte? marbella'da golf mü oynar? dünya turundadır; tokyo'ya az önce mi inmiştir? lebiderya evinde, dizlerinde battaniye; kitap mı okur? diagonal'de yürüyüşe mi çıkmıştır? şehir kulübünde briç masasında ayakları mı uyuşmuştur? barcelona kaptanının babası öğleden sonra nerede olur? oğlu deportivo la coruna maçı için el prat'dan takımla havalandığında bir iş makinesinin üzerinde de olurmuş. 56 yaşındaymış. iş kazası. puyol, la coruna'ya indiğinde "baban öldü" demişler. barcelona'ya 200 km uzaklıkta puyol ve kardeşi putxi'nin doğup büyüdüğü yerde. babalar hep ölür. milyon dolarların da olsa ölür... sen oturup o kadar milyon kazanırken hala babam çalışıyor ve bu bana koyuyor diyorsan, kusura bakma ama güzel kardeşim, biz yaşamayalım geberip gidelim. aceto balsamico'ya saygılar.

  • tarihi olarak sel felaketlerinden en fazla etkilenen ülkelerin başını çeken çin, eylül 1887'de ölü sayısı bakımından en az 930.000 kişinin ölümüne neden olan en büyük felaketlerden birini yaşadı.

    yüzyıllardır, çin'deki sarı nehir civarında yaşayan çiftçiler, nehirleri kontrol etmek için setler inşa etmişlerdi ancak zamanla bu nehirler, taşmalarına izin verilmediği için siltlerini* nehir yatağına bırakmak zorunda kalarak yükseldi. 1887'de yoğun yağışlı birkaç günden sonra yükselen bu nehir, 28 eylül civarında setleri aştı ve büyük bir sel meydana geldi.

    sarı nehir'in sularının genellikle henan eyaletindeki zhengzhou şehri yakınlarındaki huayuankou'daki setleri delip geçmiş olabileceği düşünülmektedir. bölgedeki alçak düzlükler nedeniyle sel, kuzey çin genelinde çok hızlı bir şekilde yayıldı ve tahmini 130.000 km2 alanı kaplayarak tarım, yerleşim yerlerini ve ticaret merkezlerini sular altında bıraktı.

    selin ardından, iki milyondan fazla kişi evsiz kaldı. temel ihtiyaçların eksikliği, salgın hastalıkların yayılması, gıda eksikliği en az doğrudan selde kaybedilen kadar çok sayıda insanın yaşamını kaybetmesine neden oldu. bu, hem çin hem dünya tarihindeki en fazla insanın yaşamını kaybettiği 2.* felaket olarak tarihte yerini aldı.

  • - ben hic yemek yapamiyorum..diyen adamin bile kolaylik ile yapabilecegi..
    - makarna'dan baska birsey yemiyorum.. diyen fakir ogrencinin alabilecegi malzeme ile yapilan cok masrafsiz, kolay, pratik ama oldukca lezzetli..

    frinda yapilmasi tercih sebebidir..
    frin yok.. tava da yapilani anlatayim..
    orta boy bir karnibahar... saplarini fazla derin olmadan ayiklayip, yikiyoruz. iki adet yumurta cirpip.. karnibaharlari bulamac yapip tava da bir guzel kizartiyoruz..
    fazla derin olmayan bir tencereye kizarmis karnibahar'lari yerlestirip.. sadece tuz ekleyelerek kisik ateste hafifce pisirip. uzerine kasar peyniri rendeliyoruz..
    sevdiceginiz vejeteryan falansa.. acaip sekil yapiyoruz.. doyurucu, besleyici ve cok lezzetli..
    biraz once yaptim.. bakin bakalim..

    http://a1111.hizliresim.com/r/3/9rzh.jpg

    soranlara;
    karnibahari haslamiyorum.. agir kokuyor ve pelte oluyor. kizarttiktan sonra 5 dakika kisik ateste pisirince yine de yumusuyor ama ezilmiyor..

    ve;

    yok lan.. almayacagim baska tabak.. seviyorum ben cicekli tabaklarimi..

  • feminist değilim. feministlerin de birçok tutumunu eleştiririm, hatta pek de sevmem. lakin bunları ciddi ciddi söylüyor, daha önce bu tacizle hiç karşılaşmamış olamazsınız. galiba hiç otobüste bacağı açmak suretiyle kadınları okşayan şerefsizlerle karşılaşmadınız. bacağını size sürterek tahrik olan erkeklerle başkalarını bir tutmuşsunuz tebrikler. bacağını açan kadın ne ayrıca ya. sadece ben mi görmedim acaba bacağını hayvan gibi açıp yanındakine sürtünen kadın? toplu taşıma araçlarında elleyen, yaslayan, mıncıklayan, okşayan veya oturduğu yerden bacağını size sürten bir güruhun karşısına argüman olarak kilolu kadınları koymuşsunuz. sizin gibilerle aynı dünyada yaşamaktan utanıyorum, empati acizi sığırlar.

  • şimdi burada çok güzel çemkirmişsiniz ya kızlara "hiçbiri böyle değil" diye,

    he benim canlarım, şimdi söyleyin bakalım, erkek tarafı olarak sizde "düğün istemiyoruz" dediğinizde kalpten gitmeyecek ana-baba var mı?

    kız orada çıksa "ben sadece nikah istiyorum" dese o kayınvalide-kayınbaba onu oracıkta paralar, "modernlik de bir yere kadar(!), ben oğlumun düğününde göbek atamayacak mıyım yelloz!" diye anasından emdiği sütü burnundan getirirler o kızın.

    demedi demeyin, bence siz önce bir kendi anne babanızı yoklayın. sonra hem böyle bir kız bulur, hem de kızcağız istemediği halde "ama selma, annemi babamı kıramam ben tağam mı?" pısırıklığı noktasında kalırsanız, o kız da uçar gider elinizden.

    not: evladının tercihlerine saygılı olan anne-babaları tenzih ederim. lakin türkiye sınırlarında çok bol bulunan bir maden olduğunu düşünmüyorum.