hesabın var mı? giriş yap

  • uçak kanatlarına etki eden iki kuvvet vardır efendim. biri kaldırma kuvveti, diğeri de şüphesiz ki iman kuvvetidir. iman seviyesi ile uçuş menzili, güvenliği ve verimi doğru orantılıdır. örneğin, tarifeli bir uçağın motorları çalışmadığı halde iniş yapabilmesi, içindeki müminlerin yüzü suyu hürmetinedir.

    (bkz: iman kuvveti > kaldırma kuvveti)

    biz bize kaldığımıza göre biraz akışkanlar mekaniği konuşalım. şimdi efendim, kanadı karşılayan havanın ikiye ayrıldıktan sonra kanadın üstünden ve altından aynı sürede geçip kanat profilinin (airfoil) sonunda buluşması, deneylerle de ispat edildiği üzere pek mümkün değildir. yani, eşit zaman prensibine göre kanadın üstünde hava akımının daha hızlı hareket ettiğini söylemek yanlıştır ve bu bağlamda bernoulli'den faydalanmak da bilimsel açıdan yanlıştır.

    önce, kanadın üstünden geçen hava akımının, kanadın altından geçen havadan daha hızlı nasıl ilerlediğini görelim. ilgili deney

    peki nasıl oluyor da hava, kanadın üst yüzeyinde daha hızlı hareket ediyor peki? bunu coanda etkisi ile açıklayabiliriz. coanda etkisi, akışkanın bir ortamda düz bir şekilde ilerlemesi yerine en yakın yüzeye yapışıp yüzeyi takip ederek hareket etmesidir. günlük hayattan bir örnek vermek gerekirse; sürahiden bardağa su koyarken suyun ısrarla sürahiye yapışık ilerlemesi ve bir türlü bardağa suyu dökemememiz diyebilirim. gerçi o biraz da bizim beceriksizliğimiz, sürahiye de çok yüklenmeyelim şimdi.

    özetle, coanda etkisinin uçak kanatlarındaki uygulaması şu şekildedir: uçak kanatlarının üst profili, alt profiline göre daha kavisli olduğu için hava, kanat üzerinden geçerken coanda etkisiyle kanada yapışık hareket eder. üst tarafın alt taraftan daha kavisli olması; havanın, kanadın üst tarafında alt tarafından daha fazla yol almasına neden olur ve üstteki hava akımı nispeten daha hızlı olur. bernoulli prensibine göre de akışkanlarda hız arttıkça basınç azalır. dolayısıyla kanadın alt tarafındaki basınç, üstündeki basınçtan fazla olacaktır ve kaldırma kuvveti oluşacaktır.

    newton'un 3. hareket yasası der ki; eğer bir cisme herhangi bir büyüklükte bir kuvvet etkirse, cisim de bu kuvvete eşit fakat zıt yönde bir tepki gösterir. kaldırma kuvvetini açıklarken newton'un bu yasasından bahsetmemek olmaz. kanadın hücum kenarı üzerinden geçen hava akımı kanadın airfoil şekli ve hareketi (flap, slat) ile aşağıya doğru saptırılır. dolayısıyla yukarı yönde bir kaldırma kuvveti oluşur.

    yukarıda saydıklarımın gerçekleşmesi için, yani kanatlarda kaldırma kuvvetinin oluşması için belli bir hızda hava akımı geçmesi gerekir. bu hız da modern yolcu uçaklarında turbofan jet motorlarıyla ile sağlanır. (bkz: thrust)

    aslında anlattıklarımı çok basit bir deneyle de pekiştirmek mümkün. ortalama hızla giden bir araçta camdan elinizi dışarı uzatıp, parmaklarınızın ucunu aracın istikametine ve hafif yukarı doğru yönlendirdiğinizde avuçlarınıza bir kuvvet uygulandığını ve elinizin yukarı doğru hareket etme eğiliminde olduğunu göreceksiniz.

  • 2 büyük rezalete sahne olan maç

    1. konyaspor ceza sahasında yoğun buzlanma vardı. içeri giren fenerli düşüyordu ve hakem buna rağmen maçı oynattı. en azından maça ara verip zincir taktırabilirdi.

    2. yine aynı hakem uzatmaların ikinci devresini oynatmadan maçı bitirdi.

    aziz yıldırım'dan 3, mahmut uslu'dan 2 tane basın toplantısı bekliyorum

  • --- spoiler ---

    seyyar satıcının bilmeden verdiği ibretlik ayar ;

    baktım adam tezgahın üzerine sermiş cd leri korsan albüm film falan satıyor, dur şuna bir piçlik yapayım dedim.

    kendi ismimi soy ismimi söyleyerek onun şarkı albümü var mı, varsa 5 tane alacağım dedim. heyecan yaptı bu amk olması lazım yeğenim diye daldı cd lerin içine

    15 dakika falan araştırdı bu cd lerin içinde bende içimden kıs kıs gülüyorum. ya dayı yoksa boşver uğraşma fazla dedim artık kan ter içinde kalmış olan satıcı dayı

    fırlattı elindeki cd yi ulan her gün yeni bir o. çocuğu çıkıyor hangisine yetişelim amk dedi.

    ne diyeceğimi bilemeden koşarak uzaklaştım beyler

    --- spoiler ---

    ahahaha.

  • saldırganların her zamanki gibi saçı tas kafa tıraşlı, kara kuru tipler olması şaşırtmadı.

    edit : entri @intrigante'nin yazım kontrolünden geçti, hataları giderildi.

  • ne ilginç tanımlarınız var arkadaş. sanki evlenen tüm kadınlar bunu güzelliklerine borçlular. en basitinden evlenip aile kuracağı kişiyi bulamamış, onu seveni sevememiş, sevdikleri tarafından yeterince sevilmemiş herhangi bir insan olabilir. dikkat ederseniz cinsiyet belirtmedim.

  • maaşını söylediği anda mide bulandırmaktan öteye gitmeyecek tiptir.
    vizyonsuz bir fakir olarak kimsenin aldığı maaşla ilgilenmiyorum, para para diye ölen insanlardan da uzak duruyorum.
    ülkenin yarısı mühendis zaten aq, boy da genetik bir durum. 25 yaş ise güzel bir yaş. kıymetini bilsin.

    edit: bir sözlük yazarı; "15 k maaş alıyorum, sen de dahil sözlükteki bütün kadınları düşürürüm." yazmış, on dakikadır gülüyorum. düştüm ama koltuktan. bir insanın tek meziyeti kazandığı para olmamalı. utanç vericisiniz.

  • ertem şener: mike tyson'ın yumruk basıncı 3 tonmuş.
    sinan engin: bende lunaparkta yumruk atılan makinayı kırdım.

  • ozellikle nba finallerinde yaptigi aciklamalardan sonra vermis oldugu interviewler daha da dikkat ceken su anda nbade oyuna acik ara en cok etki eden oyuncu. fakat buna ragmen dunyada yaptigi isi en iyi yapan kisi bile olsa bunu yine de gunun sonunda is olarak gormesi, nba'in ya da nba'i takip eden gazetecilerin/kitlelerin cok istemedigi bir durum gibi lanse ediliyor. onlarin sanki en iyi oyuncudan duymak istedikleri iste bu oyuna asigim, en iyi olmak icin cok calisiyorum vs vs yani kahramanlik sozleri, genclere ornek olma sozleri ya da bir marka olusturma sozleri duymak istemeleri. bu kisilerin hayalindeki the one'a cok aykiri aciklamalar yapiyor jokic ve bu su anda aykiri cocuk diye kucugunden tepki toplarken, jokicin bu performansi vermesi halinde bence epey ses getirecek. adamin gecen seneki mvpligi resmen elinden alindi, ondan onceki senelerdeki mvpliklerine de demedikleri kalmadi ama bu durum jokicin umrunda degil.

    nba sampiyonu olmussun, soruyorlar sana kutlama olacak ne hissediyorsun vs diye adamin verdigi cevap evime ne zaman donebilirim atlarimin yarisi var:) finalde yine iste su su istatistikleri yaptin tarihte bunu yapan 4. oyuncu oldun diye. ama hepimizin bildigi sacma istatislikler var ya hani tamamen zorlama olan atiyorum 22 sayi 9 asist 13 ribaund gibi inanilmaz zorlama olanlar. soruyorlar bunu ne dusunuyorsun diye jokicten uzun bir siklememe ve sasirma duraksamasi sonrasi banane aq cevabi geliyor. ve tabiki en bombasi nba sampiyonu olmussun ne hissediyorsun sampiyon olarak vs soruluyor, jokicin cevabi kimse yaptigi isi sevmez,sevdigini soyleyen de yalan soyluyordur hayatta isten daha onemli olaylar var.yonetimle de konusucam bu sene ekstra tatil isteyecem seklinde. ahahha tabiki bunu satamazsiniz gazetici olarak takip eden kitlelere. nba'in en iyi oyuncusu isini sikine takmayan birisi. nba oyunculugunu 9-5 mesai gibi goren birisi diye satamiyorlar da. o yuzden bu ara bu 9-5 muhabbetini cok gorursunuz jokic hakkinda.

    sonuc olarak nba hic promote edemeyecegi beyaz, yabanci ve estetik acidan arada yaptigi spektakuler paslar haric pek bir sey vaad etmeyen,en dogru ve neredeyse en sade karar neyse onu gerceklestiren, bunun ustune de nba'in en cok kullandigi satis teknigi olan tekil kahramanlik hikayesi uzerinden gidemedigi, aksine bu insan ustu performansini gunun sonunda sadece bir is olarak goren bir superstara sahip. tam bir anti super kahraman. varolsun biz seni boyle seviyoruz jokic reyiz. cogunu alt ust ettin, buyuk ihtimal sen bu performansi gostersen de sana bir mvplik oyu daha vermemek icin kendi kendilerine bir hikaye arayacaklar, ama olsun. mvplik de kimin umrunda. bu sadece bir is.

  • tv8'de bir yarışmacının nereye gidiyorsun sorusuna 'nihat odabaşı'nın çekimine gidiyorum' diyeceğine 'nihat hatipoğlu'nun çekimine gidiyorum' dediği yarışma. ahahahahahaha.

    benim neden işim gücüm yok.

  • 2 üst katımda komşular var. çocuklar o kadar çok koşuyor ki bina komple sallanıyor. bir üst kat komşum, köpek aldı ve ev ahalisinden birisinin temizlik takıntısı var. günde 3 defa süpürge açılıyor. köpek sabaha karşı havlıyor. tüm apartmanda yankılanıyor. 2 alt komşum, havlama sizden mi geliyor diye geldi üst kata yönlendirdim. kaç defa dedim. saldırmamak için kendimi zor tutuyorum. sinir stres hastası yaptılar. elim ayağım titriyor artık. günlük hayat gürültüsü bile evde büyüyor. çünkü ben gürültü yapmıyorum. evden çalışıyorum. şu anda ev de değiştiremiyorum ki değiştirsem ne kadar fayda edecek. taharet musluğu sesi duyuyorum ya taharet musluğu! be hayvan oğlu havyan lan bu evi 3 cm perde betonla mı yaptın be itin evladı!? evde yürürsen davulun içindeymiş gibi ev sallanıyor. yeni bina. ne yapacağım bilmiyorum. kafayı yiyeceğim. bunun bir yönetmeliği, bir şeyi yok mu? tüm türkiye'yi adamlar bu şekilde inşa etti. kaçış yok. müstakil evi olan semtler ya çok fakir ya çok zengin. nasıl olacak?

    ya kardeşim normal ülkelerde, eğitimli insanlar sınıf atlıyor, kendi sınıflarındaki insanlarla mutlu mesut yaşıyor. parayı bu mağara itleri buldu. şimdi paraları ile kafamızı s*kiyorlar. bize kakaladıkları leş evlerde bizi yaşamaya mahkum ediyorlar. aynı kendi inşa ettikleri bu ucubeler ülkesindeki gibi. her alanda gerileme yaşanır mı be her alanda!! bu işler yurt dışında nasıl oluyor kardeşim? insanlar bir arada nasıl yaşıyor. en rahat olması gereken yer, senin cehennemin oluyor. daha da çok evlere kapanmak durumunda kaldığımız şu günler katlanılmaz halde.

    edit: imla