hesabın var mı? giriş yap

  • gençlere tavsiyem, gurur yapıp ''ben hayatta mail atmam yavşak mıyım? not mot dilenmem'' tribine girmeyin.

    o tribe giren bir abiniz olarak okulu 6 buçuk senede bitirdim. ben gurur yaparken not dileyen yavşaklar da ben mezun olmaya çalışırken işyerlerinde müdürlerine yavşamaya devam ediyorlardı. hayat böyle, yavşaklar hep kazanır maalesef.

  • arkadaşın ablası hamile ve bebeğin erkek olacağı belli olmuş, isim düşünülüyor. ailenin aklında modern isimler var ama abla olacak olan 3 buçuk yaşındaki kızlarına da fikrini soruyorlar:

    + berencim ne olsun kardeşinin adı?
    - bilo olsun
    + başka bir şey mi olsa acaba?
    - erkek bilo olsun o zaman

    günlerce gülünmüş eğlenilmiş ama... bebeğin doğmasına günler var şimdi. arkadaş ablasıyla telefonda konuşurken bilo nasıl diyor, annesi bebek eşyası alırken bilo'ya aldım diyor vs. sanırım çocuğun adını kaan falan koyup aile içinde bilo diye çağıracaklar. pardon erkek bilo.

  • orta okuldaki din kültürü hocası sözlü notu olarak dua okutmaktaydı... sınıftan bi elemanla arasında geçen diyalog
    -ayetel kürsiyi oku
    -bilmiyorum hocam
    -kevser suresi
    -bilmiyorum
    -fatiha
    -yok
    -subhaneke
    -yok
    -besmele çek
    arkadaş onu da çekemeyince hoca en sonunda
    -ulan allah de beş vercem...

  • 1836'da jean françois paujot isimli bir jamaikalı tarafından üretilmiştir.

    aslında, kendisi kırmızı ve mavi muz (sadece pişirilerek yenilebilir) üretimi yaparken, bahçesindeki ağaçlardan birinde bulunan muzun sarı rekli olduğunu ve pişirmeden yenilebildiğini farketmiş. muz türleri arasında daha kaliteli bir muz üretebilmek için çaprazlama yaparken, bugün bildiğimiz muzu üretmeyi başarmış.

    asıl ilginç olan ise, paujot'ın daha iyi bir muz üretme çalışmaları sırasında bu sarı muzun doğal bir mutasyon sonucu kendiliğinden oluşması. yani bu muz onun çalışmalarının ürünü değil. bugün bildiğimiz tüm muz tarlaları o tek ağaçtan ortaya çıkmıştır. tabi sonrasında çok zengin olduğunu söylemeye gerek görmüyorum.

    ayrıca bugün bildiğimiz muzun meyvesi kısırdır. doğal yollarla çoğalamaz.

  • erzurum'da yaşanması ayrı bir sevindirdi. umarım yakın zamanda eylem yapıp, polisten dayak yedikleri görüntüleri de izleriz.

    beni hayata bağlayan bu tür olaylar şu an itibariyle.

  • 30-40 sene kadar once, orhan boran stand-up show yapmaktadir. tam ortasinda bir seyirci protokolden kalkar saga sola carpa carpa gurultuyle kapiya yonelir.
    orhan abi sorar:
    - tuvaleti mi ariyordunuz beyefendi?
    - evet...
    - kapidan cikin, sagdaki ilk kapida "gentlemen" yaziyor. aldirmayin, girin.

  • insana "keşke küme düşseydik, keşke 5 sene durumu toparlayamasaydık da şunları duymasaydık" dedirten açıklama. 3 temmuzdan sonra senin gibi bir yalakanın arkasında durduğum için bana da yazıklar olsun.