hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • öncelikle, yaşanabilir 7 yeni gezegenin keşfi olayı değildir.

    trappist 1 adı verilen ultra soğuk cüce yıldızın keşfedilmesi. ve bu yıldızın etrafında dolanan 7 adet gezegenin bulunması olayıdır.

    buradaki güneşimizinden bahsedersek; dünyanın etrafında dönmekte olduğu güneşin kütlece yaklaşık %8'ine ve çap olarak %11'ine tekabül etmekte. neden cüce dendiğini anlamışızdır umarım. trappist 1 bizim güneşimizin aşağı yukarı %10'u kadar bir şey.

    gezegenlerimizden bahsedersek; 7 adet bulunmakta. goldilocks bölgesi dediğimiz alanın içinde 3 adet yaşanabilir gezegenden bahsedebiliriz. nedir goldilocks zone? güneşten ne çok uzak, ne çok yakın bir alanda seyri-alem eden ve kuvvetle muhtemel yaşamın temel yapı taşı olarak bildiğimiz su bulunma ihtimali olan bölge. bizim güneş sistemimizde bu tarife uyan sadece bizim dünyamız olduğunu düşünürsek burada 3 adet gezegen bulunması gerçekten ihtimaller açısından muazzam.

    şuraya şöyle bir karşılaştırma da koyayım: veriler

    e - f - g gezegenleri goldilocks zone dediğimiz bölgede konuşlanmış.
    gezegen çapı olarak yaklaşık dünyamızla eş değer diyebileceğimiz çaplarda fakat, kütlece hemen hemen dünyanın yarısına eş değer olduğu söyleyebiliriz. işin bizim için garip tarafı, bu 3 gezegen güneş etrafındaki turunu sırasıyla: 6,10 gün - 9,21 gün - 12,35 gün gibi bir sürede tamamlıyor. yani bizim bir yıllık takvimimiz burada yaklaşık 1 haftada gerçekleşiyor diyebiliriz. dünyada 18 yaşında olan bir kişi bu gezegenlerin birinde yaklaşık olarak 936 yaşında olacaktı gregoryen takvime göre.

    bu 3 gezegen kendi güneşlerine dünyamıza göre yaklaşık 30 kat daha yakınlar.
    şöyle ki; bizim güneşimizin etrafında fıldır fıldır dönen küçücük merkür'den bile 10 kat daha yakınlar kendi güneşlerine.
    düşün ki bu kadar yakın olmalarına rağmen goldilocks zone olarak bahsedebiliyoruz.
    peki neden? çünkü trappist-1 yıldızı bizim güneşimize göre oldukça soğuk ve genç.
    bizim güneşimiz yaklaşık 4.6 milyar yıl yaşında ve sıcaklığı 5778 kelvin olduğunu söylersek, trappist 1 yıldızı en az 0.5 milyar yıl yaşında ve sıcaklığı yaklaşık 2550 kelvin olduğu düşünülüyor.

    cüce yıldızlarına bu kadar yakın olmalarından kaynaklı diğer bir problem ise; (bkz: kütleçekim kilidi)
    bu da demek oluyor ki gezegenlerimizin bir tarafı sürekli gündüz, bir tarafı sürekli gece. ay'ın karanlık yüzü gibi düşünün. merkür'ün güneşe bu kadar yakınken kütleçekim kilidi sebebiyle bir tarafının sürekli karanlıkta kalması, bir yüzü +200 celcius iken diğer yüzü -200 celcius olması gibi. buradaki gezegenlerimiz de koca yürekli merkür'ün kaderini paylaşıyor demek bu. yani şu anda atmosferleri vs net bir şekilde tespit edilmesede bir tarafında sıcaklık değerleri +30 +100 vs iken karanlık yüzünde -30 -100 vs sıcaklık değerleri okunabilecek.
    güneş etrafındaki turlarını 6-12 gün gibi sürelerde tamamladıklarından dolayı mevsimler de bir garip olacak.

    bu 3 gezegenden birinde gökyüzüne bakan biri, diğer 2 gezegenin atmosferini, bulutlarını ve yerküre şekillerini bile görebilecek yakınlıkta bulunuyor. hatta dünyanın aya uzaklığının yaklaşık 1,6 katı olan aralarındaki uzaklık göz önüne alındığında; bazı durumlarda ay'dan daha büyük görünebilecek zamanlar olacak.

    peki bu sistemde uzaylı dediğimiz bir yaşam formu var mı?
    gezegenler incelendiğinde sinyallere yanıt verebilecek veya veren akıllı diyebileceğimiz bir yaşam formuna rastlanılmamış.

    ne zaman gidebiliriz?
    bu yolculuğu gerçekleştirmek için tahmini 100 adet, şu anda mucize diye nitelendirebileceğimiz bilimsel ve teknolojik gelişmeye ihtiyaç varmış.

    trappist 1 kütlece bizim güneşimizin %10'u olduğundan, ve gezegenlerin de bu yıldıza ve birbirlerine oldukça yakın olduğundan, bu 3 gezegenden birinde gün batımı ve gün doğumunu, güneş tutulmasını vs. hayal etmekten garip bir zevk duyuyorum. (gün doğumu ve gün batımı hayal olarak kalırken, ufuk çizgisinde seyahat etmek enteresan olacaktır.)

  • 1. rektör
    2. fotokopici
    3. dekanlar

    şeklinde bir hiyerarşi vardır üniversitede. fotokopicinin de cumhurbaşkanı tarafından atanması gerektiğini düşünürüm hep. korkunç bir sermaye kayması yaşanmaktadır. adamlara hem para akıyor, hem de bilgi akıyor. birleşip dünyayı bile ele geçirebilirler.

  • herkes ne kadar içten ve samimi görünüyor. kimsede egoya dair en ufak bir iz yok. türkan şoray ne kadar mütevazı. insanlarla sohbet ediyor, taktığı eşarbı bile kendisi düzeltiyor. şimdiki bebelerin kaprisinden yanına yaklaşılmaz. gerçek sanatçılık işte budur.
    cüneyt ağbimiz de sırım gibi delikanlıymış. zaman ne kadar acımasızmış demek.

  • iyi bilmediğiniz bir şehrin herhangi bir semtindesiniz ve merak ediyorsunuz, acaba burası zengin semti mi değil mi? bunu anlamanın en iyi yollarından birisi dükkanların dışarıda duran algida buzdolaplarına bakmaktır. eğer dolap kilitli değilse zengin semtidir, kilitliyse fakir... eğer normal buzdolabı kilidinin dışında bir kilit daha eklenmişse, hava kararmadan o semtten uzaklaşmanın yollarını arayın.

  • pesin edit: justhink'e uyarisindan oturu tesekkurler. bu entry girildiginde 1 euro'nun da 2.95 tl olduğunu belirtmek isterim.

    bilgisizce yapılan bir kıyaslamadır. 1200 euro maaş asgari ücrettir. stajyerler 400-600 euro arasında kazanırlar. ortalama maaş olarak da 2500-3500 arasındadır. çocuğunuz varsa 180 euro'dan, evliyseniz ve eşiniz çalışmıyorsa 300 euro'dan, evcil hayvanınız varsa da 100 euro'dan başlayan ek gelirleriniz olur. böylece maaşınız 4000'i görebilir. şimdi karşılaştırma yapmaya kalkarsak, zaman zaman berlin'de zaman zaman da istanbul'da yaşan birisi olarak şunları söylemeliyim:

    - türkiye'de dışarıda her türlü karnınızı doyurursunuz. lakin almanya'da döner dışında çok ucuz alternatifleriniz yoktur. ortalama öğlen yemeğiniz 12 euro'dur.

    - dışarıda yemek yemenin aksine, alım gücünüz türkiye'ye göre daha yüksektir. 100 euro'ya bir haftalık et, süt, her çeşit peynirinizi, balığınızı alır buzdolabınızı doldurursunuz. türkiye'de 100 euro'ya o dolabı ancak bim'den doldurursunuz. yediğinizin çoğunda da bok gibi katkı maddesi vardır. yani dışarıda bir bonfile yeseniz buna 18 euro civarında para verirsiniz, marketten alırsanız 4-5 parçayı 6 euro civarında alırsınız. 6 euroya türkiyede sadece 1-2 dilimini alırsınız. kangal sucukları 5 euroya 10'ar 10'ar alırsınız. türkiye'de 5 euroya bim'den tavuk sucuk alırsınız.

    - araba almaya kalksanız bmw 2004 bmw 116i'yi 7000 euro civarında alabilirsiniz. türkiye'de ise 40 bin civarına alabilirsiniz. aynı arabayı almanyada 7 ay boyunca kenara 1000 euro koyarak alabilirsiniz, türkiye'de ise 40 ay boyunca kenara 3 bin koyarak 13 ayda alırsınız. ben 4500 euroya 2006 model de bulmuştum bir ara.

    - 600-1000 liraya ev kiralayan arkadaşın nerede ev kiraladığını merak ediyorum. varsa öyle bir muhit söylesin de verelim. velev ki tuttun, türkiye'de emlakçının komisyonunu cebinden ödersin, almanya'da emlakçının komisyonunu ev sahipleri ödemek zorundadır.

    - içki konusuna gelirsek, karaköy'de 7500 tl alıyorum diye düşünerek gidip, bir kız ile tanışıp kendisine bir adet martini ısmarlamayı deneseniz cebinizden 30 tl'yi çıkarmanız gerekir. şisesini 40 liradan alırsınız migrostan. berlin'in en pahalı market zincirinden biri olan galeria'dan 6.99 euroa alabilirsiniz. (https://www.galeria-kaufhof.de/…720387?v=1001731610)

    daha fazla onlarca karşılaştırma yapabilirim size. karşılaştırma yapacaksanız türkiyede 7500tl vs berlinde 3000 euro şeklinde deneyin. o zaman bu kadar eğlenceli olmayacaktır.