hesabın var mı? giriş yap

  • türkler arap milliyetçisidir. tarihte bundan başka, bir ırkın başka bir ırkın milliyetçisi olduğu görülmemiştir. mesela rumlar, bulgarlar, ermeniler vs. bağımsızlık adına kendi milli kiliselerini kurmuşlar, buralarda ana dillerinde ibadet etmişlerdir. ama ne hikmetse türkler namazda okuduğu duayı bile kendi ana dilinde okumayan, dolayısıyla ibadetini anlamadan yapan ve 1950'de ezan yeniden arapça'ya döndürülünce kurbanlar kesen bir millettir. evet, türk milleti arap milliyetçisidir ve bunun bedelini ödeme zamanı gelmiştir.

  • abd sağlık sisteminin ne kadar fos olduğu, parasız sağlık veya eğitim diye birşeyin olmadığı...
    alacakla borç ödenmeyeceği...
    yaşlı ve sakat insanların tehlikesiz sanılmaması gerektiği...
    şişeleme şekerini abartmamak gerektiği...

  • hukuki açıdan; cezalandırılması gereken bir suç eylemi.

    dini açıdan; güzel ahlak üzerine bina edilen bir dinin hakim olduğu iddia edilen topraklarda insanların kendilerinin inançlarını yiyecek kadar "aç" hissettiklerini gösteren olay.

    siyasi açıdan; insanların hakkını alamadığını düşündüğünü ve hakkını almak için fırsat kolladığını gösteren sosyal turnusol.

    sosyal açıdan; karşılıksız sosyal yardımlar ile çalışmadan kazanmaya alıştırılmış insanların, bir gün sosyal yardımlar ile yetinmeyebileceklerini hatırlatan rezalet.

    etik açıdan; kamyon şoförü ile ilgilenmeden ekmeklerin yağmalanması ile, insanlıktan ne kadar uzaklaştığımızı gösteren hayat dersi.

    al capone açısından; "çocukken her akşam yatmadan önce ve aklıma geldiği her an tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. bir gün tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim."

    edit: dostlar, devrim bebek için son 5 bin tl kalmış, haydi asılalım küreklere(bkz: #60102536).

  • efsane değil, gerçektir. yalnızca sebebi yanlış biliniyor. çok fakir olan manson yavrularına kemik suyu çorba yapabilmek için yapmıştır bunu. allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin. bizlerde fitremizi, zekatımızı aksatmayalım.

  • üniversite sınavlarının yapıldığı güneydoğu'daki bazı merkezlerde pkk'lı veya pkk sempatizanı salon amirlerinin/gözetmenlerin pkk'lı piçlerin çatır çatır kopya çekmesine müsaade etmeleri sebebiyle rastlanan bir durumdur.

    bu sayede odtü'ye, boğaziçi'ne, itü'ye girebileni çoktur da mezun olabileni pek yoktur. ya ders başarısızlığından atılırlar ya da bir noktada dağa çıktıkları için devamsızlıktan. olmadı eylemde vs geberdikleri için kayıtları silinir.

  • bulguru çok seven biri olarak yapmayı da yemeyi de çok sevdiğim bir yemek. liseden beri aynı tarifi kullanırım. kimi tariflerde irmik geçiyor kimilerinde yok. benimkinde yok mesela. bir de normalinde içine parmağınızla hafifçe bastırıyorsunuz ama ben küçük toplar şeklinde yapıyorum. bir de yapıldığı yere göre çok farklı isimleri olan bir yemek.

    köftesi için:
    2 su bardağı ince bulgur
    2 su bardağı sıcak su
    1 su bardağından biraz az un
    1 yumurta
    2 çay kaşığı kırmızı biber
    1 çay kaşığı karabiber
    1 tatlı kaşığı tuz

    2 su bardağı ince bulgurun üzerine 2 su bardağı sıcak suyu döküp, üstünü kapatıp, bulgurlar şişene kadar bekletiyoruz. arada karıştırın ki su gitmeyen yer kalmasın. ılık ya da soğukken diğer malzemeleri ekleyip minik toplar yapıyoruz. bu arada ben çok az kimyon da ekliyorum.
    sonra bir tencereye yağ, su ekliyoruz ve su kaynayınca köfteleri haşlıyoruz. yalnız burada dikkat edin çok haşlarsanız dağılır, az haşlarsanız sert olabilir.

    sosu:
    yarım su bardağı sıvı yağ
    tarifte 1 çorba kaşığı domates salçası, 2 çorba kaşığı biber salçası diyor fakat ben neredeyse tamamını domates salçası koyuyorum
    ezilmiş 3-4 diş sarımsak
    yarım demet maydanoz

    burada yağı kızdırıp içinde salçayı eziyoruz. bunu köftelerle karıştırdıktan sonra sarımsak ve maydanozu ekliyorum. özellikle maydanozun daha canlı durması için en son ekleyin.
    bu arada üstüne yoğurt dökenler de var ama öyle denemedim. bu yoğurtlusu. görüntüsü daha iyi de tadını bilemiyorum. yoğurda yeşillik karıştırılanı da varmış.

  • bir kardeşimiz izmirli olduğunu belirtip, şehir hakkında atıp tutmuş. acı gerçeği söyleyeyim mi? maalesef seni kandırmışlar kardeşim. izmir diye ankara'ya, kayseri'ye, yozgat'a falan koymuşlar sanırım seni.

    istanbul gibi bir yerde yaşadığını söyleyip izmir'de zengin ile fakir arasında uçurum var, izmir'in zengini çok zengin, fakiri de çok fakir demek ancak bayat bir espri olabilir. nitekim istanbul'un zenginiyle fakirinin geliri çok yakın birbirine değil mi?

    söz konusu entryde gerçek izmirlilerin çingene olduğunu da öğreniyoruz. öyle denmiş. entry yazarımız, yaşadığını iddia ettiği şehri bilmediği gibi çingenelerin tarihini de bilmiyor maalesef.

    yine aynı entry'de mafya belediye'nin peşkeş çekme işlerinden bahsetmiş. ama işin komiği bunu söyleyen istanbul'da yaşadığını söylüyor. izmir'de peşkeş çekiliyorsa, istanbul'da yapılan ne acaba?

    izmir'in köylü zihniyetine sahip olduğu da söylenmiş. evet izmir köylü zihniyetine sahiptir, ege köylüsü zihniyetine sahiptir. ege köylüsü ki ne iç anadolu yobazına benzer ne de başka bir gruba. yırca köyü'nde yaşananları televizyondan takip etseydin eğer o köylü diye aşağıladiğin kişilerin ne kadar temiz yürekli insanlar olduğunu görürdün. hepsi böyle midir, tabii ki değildir ama köylü zihniyetiyle aşağılayacaksan bir grubu, aşağılayacağın en son yer ege ve izmir'dir.

    izmir'de her şey mükemmel demiyorum, ama bu kadar işkembeden sallamayın bari. bak diğer maddelerden daha bahsetmedim bile.

    edit: chp'nin bazı yaptıklarından şikayetçiysen anlarım. ama chp'ye bok atacağım diye koca şehre sallamayın, komik duruyor.

    edit 2: "adam büyük ihtimal hayatında izmir'in dışına çıkmamış" diyen kardeşim için bir not, bir süredir ankara'da yaşıyorum.

  • bu adamlar öyle büyük oyuncu ki, aynı olay iki kez başıma geldi. evde olduğum halde "geldik bulamadık" dediler. bunlardan birisinde dayanamadım, bastım şubeyi. ne zaman geldin? kaçta geldin? hanginiz geldi? hangi binaya geldiniz? vs gibi soruları sormaya başlayınca çuvalladılar ve itiraf ettiler yetiştiremediklerini. şikayet de ediyoruz ama değişen bir şey yok.

    (bkz: en nefret edilen markalar)