hesabın var mı? giriş yap

  • güle çınar, enfeksiyon uzmanı doktor. kendisine özür mektubu yazdırılmış. doktorlar hatta sağlıkçılar yetmediği için son sınıf öğrencileri ve emeklileri göreve çağıran italya örneği dururken işini yapmak için canını dişine takan enfeksiyon uzmanının gördüğü muamele bu. şu an baş edilemeyen bir enfeksiyon salgını varken, bir enfeksiyon uzmanı olarak zaman itibariyle dünyanın en değerli en önemli kişilerinden birini minnetle sevip sayıp sahip çıkacakları yerde yaptıkları muameleye bak. öyle çok şey söylenir ki. umarım bu nedenle motivasyonu zarar görmez değerli sağlıkçılarımızın.

  • başlık: iran kedisi aldım yardımmmm beyleerrrrr

    1-eve şeriat geldi amk kimse evde açık gezemiyo. misafir falanda hoşlanmıyo hiç. sürekli amerika aleyinde sloganlar atıyo :(

    2-bende van kedisi aldım düşün halimizi gecenin 4 de zılgıtla uyanıyorum

    3-bursa kedisi aldım her yerde miyavlıyor amk

  • gencler gundem bunlar olmali. millet parasizliktan sebze bile yiyemiyor. devlet de hazir sebzeyi halka ulastiracak organizasyondan bihaber. tarim bakaninin istifasini bugun istiyorum bir vatandas olarak. arkadas ulkeye sirk falan dedik ama kaliteli bir sirk olarak kalsin bari.

    eksici piclerden de ricam lutfen mevzuyu sulandirip ne kadar espirituel oldugunuzu burada kanitlamamaniz. adamlarin senelik emegi tak diye cope gidiyor lan. 5 liralik durumunuzun ekstra yogurtlu sosu degil bu.

  • edit 2: bir arkadaştan george orwell sözü,
    düşünün çünkü henüz yasaklanmadı

    düşünüyorum da, hepimizin mi bu kadar kaybedecek şeyi var. kişisel özgürlüklerimiz o kadar kısıtlanmış ki, duvarları olmayan bir hapishanedeyiz. korku imparatorluğu mu bu? öyleyse, hakikaten neyden korkuyoruz?
    dayatmaları kabullenerek daha nereye kadar varacağız? farkında mısınız adı şeriat olmayan, ama muhafazakarlığın dibine kadar dayatıldığı iki yüzlü, sahtekar bir ülke olduk.
    son yasakla,
    her daim içen birisi değilim, ama istediğim zaman, dışarıda içmeyi geçtim, parasını verip birşey alamıyor olmak, bunun bana dayatılıyor olması ve buna sesimin, sesinin çıkmıyor, çıkamıyor olmasından nefret ediyorum.
    gittikçe boğuluyorum, insan görmek istemiyorum ama çekip gidip bir yeşillikte, deniz kenarında öyle boş boş oturmaya bile izin yok.
    herkes birşey olsun istiyor, ama beklemek, umuda boşa kürek çekmek gibi.
    debelenmesek bile batıyoruz, yalnız, çamura değil, bildiğin boka, ta ki nefesimiz tükenene kadar.

    kadehlerinizi kaldırın gençler,
    en çok da kimin o bok çukurunda boğulmasını istiyorsanız ona.
    şerefe...

    edit: gelen bir mesaj,
    " 1920li yıllarda ülkenin fabrika ayarlarıyla oynadınız şimdi bir babayiğit çıktı ve ülkeyi fabrika ayarlarına geri döndürüyor"

  • başlık: olm başbakan attan düşmüş lan hahahahhaha

    1. hahahahhahaha.

    2. suç senin değil ttnet harbi yavaş amk.

  • maç sonunda bir muhabirin "fenerbahçe'yi kadıköy'de 15 yıldır yenemiyordunuz. bu yıl, 16. yıl oldu. ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "evet yine yenildik. yenildik ama üzgün değilim. gelenek bozulmadı" cevabını vermesi sadece aslında olması gerektiği gibi böyle bir kompleksi olmadığını gösterir. burada asıl sorun bu tür şeyleri kompleks yapabilen avam taraftarlar ve bunu "yarsuvat'tan galatasaray taraftarını çıldırtan açıklama" şeklinde lanse edip ucuz habercilik peşinde koşan spor gazeteleridir.

    siz aziz yıldırım'ları, ünal aysal'ları sevin ben duygun yarsuvat'ları, özhan canaydın'ları, süleyman seba'ları seviyorum.

  • douglas adams ayağıyla büyük sükse yapmış, daha büyük bir kurmacanın topudur kırk iki. douglas adams,kurt vonnegutve ihsan oktay anarın kesiştiği yerde dolanır durur.
    şöyle ki;

    --- spoiler ---

    şampiyonların kahvaltısı 1973 yılında yayınlanmış. yedinci bölümde kilgore trout( kurt vonnegut-kilgore trout, ihsan oktay anar-uzun ihsan efendicümbüşü ayrı bir entry konusu olabilir, olmalıdır.) new york city sinemasının erkekler tuvaletinde işini gördükten sonra havlu rulosunun yanında bir fayansın üzerinde “hayatın amacı nedir?” yazısına rastlar. kalemi olsa “evrenin yaratıcısı nın gözü, kulağı ve vicdanı olmaktır tabi, seni aptal” yazacaktır ama kalemi yoktur yazamaz. kilgore trout sinemadan çıkarken evrenin yaratıcısı nın gözü kulağı ve vicdanı olarak o na şu telepatik mesajı gönderir “şu anda kırk ikinci caddeye doğru ilerliyorum. sen kırk ikinci caddeyi ne kadar iyi bilirsin?”

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    otostopçunun galaksi rehberi 1979 yılında yayınlanmış. ve malumun ilamı:
    "pekala" dedi derin düşünce "büyük sorunun cevabı ..."
    "evet ...!"
    "hayat,evren ve herşeye dair ..." dedi derin düşünce.
    "evet ...!"
    " cevabı ..." dedi derin düşünce ve durakladı.
    "evet ...!"
    "cevabı ..."
    "evet ...!!! ...?"
    "kırkiki," dedi derin düşünce sonsuz bir ihtişam ve sakinlikle

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    ve kitab ül hiyel 1996 da yayınlanmış.yafes çelebi, büyük iskenderin kara iktidar taşını bulup kaybettiği yerdeki evinde ölümü yenebilmek sonsuz iktidara sahip olmak için hiyel ilmiyle uğraşır. yafes çelebi de kara iktidar taşına çok kısa bir süre için sahip olacak ama kaybedecektir. yafes çelebinin başına gelenler varisi calud ve onun varisi üzeyir bey in de başına gelecek taşa kimse sahip çıkamayacaktır .daha sonraları ravilerin beyanlarından anlaşılır ki taş her kırk iki yılda bir varlığa gelip dört saat on iki dakika kaldıktan sonra kaybolur ve kırk iki yıl boyunca bu durum sürer.

    --- spoiler ---

    not: işbu entry bu muhayyel paslaşmaya alan açmak amacıyla döşenmiştir.

  • yarın videodaki elemanların gözaltına alınması ile sonuçlanması muhtemel videolardır.

    berkcan güven hangisi bilmiyorum çok da ilgilenmiyorum ancak o bonus elemanın başlığında geçen gün öv öv bitiremeyenleri görünce youtube'da bir videosunu açmıştım (kadro aynı sanıyorum) 3 dakika dayanabildim ve kapattım.

    yeni neslin zeka seviyesi oldukça düşük olsa gerek ki bu tip zırtapozları meşhur edip para sahibi yapıyorlar.

    büdüt: silinen video'nun tamamı burada. şuna sonuna kadar dayanabilecek kimse yoktur sanıyorum.

  • bugün okuduğum bir haber ile varlığından haberdar olduğum güzel insan. doğanın gücünü insanoğluna bir kez daha hatırlattığı için binlerce kez teşekkür edilmesi gereken eli öpülesi adam. hakkında yapılan ödüllü kısa filmi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

    forest man

    forest man (2013) - ımdb

    dünyayı biz yoruyoruz, biz üzüyoruz, biz bozuyoruz. fakat buradaki hikaye, doğanın kendi kendine düzeltemediğini bir tek adamın bile ufak bir dokunuşla nasıl düzeltebileceğinin hikayesi. okurken, izlerken günüme neşe geldi...

  • herhangi bir kansızlık veya operasyonal haber göremediğim the ny times haberidir.

    açık açık ifade etmeselerde seçim bitene kadar bir ortadoğu ülkesi olan türkiye' ye gitmeyin, yoksa 10 milyonlarca insanın dolaştığı, ülkenin en kritik ve işlek caddesinde seçim yatırımı olarak bir bombalı saldırıda katledilebilirsiniz demişler. yazdıklarında yalan veya yanlış olan herhangi bir şey yoktur.

    alt edit: bugün nedense bu patlamanın olacağı biliniyormuş gibi(!) sözlükte bir anda başlayan sistematik bir troll saldırısı mevcut. tüm maaşlı trolller nedense(!) bugün patlamanın hemen ardından ekstra mesai ve çabalarla malum zihniyete prim kazandırma derdinde. bu yüzden lütfen bu gibi troll başlıklara prim vermeyip, 2. 3. entryden sonra entry girmeyi bırakalım hatta hiç entry girmeyelim. bırakalım ki sol frame' e ve gündeme bu gibi troll içerikler düşüp durmasın.

  • ağa bi kişi de çıkıp demiyor ki "hangi becerin, yeteneğin, hangi üstün yönün dolasıyla verelim sana ayda 500 bin lira?".

    sabahın 6.15de kalkıp, 8 aylık süt bebemi bırakıp, 35 km yol geliyorum.

    ihaleler, satın almalar, doğrudan teminler, rotatifler, firmalar derken akşamın 5'ine kadar kafa patlatıyorum. eve döndüğümde iligilenmem gereken bi bebem, yapmam gereken işlerim var. yardımcım hatta yardımcılarım yok. bebeme bakan sertifikalı 3-5 dil bilen bi bakıcım da yok. 3+1 sıradan bi evde yaşamımı idame ettiriyorum.

    inan bana gülben; gün içinde senden daha fazla çalışıyor, daha fazla efor sarfediyor, daha fazla yetenek gösteriyorum. aldığım maaş senin istediğinin yanında çerez bile değil sadece o tabaktan bi fındık fıstık parası.

    ve inan bana o maaşla geçinebilmek gibi bi beceri de gösteriyorum.

    hıh. sen büyük sanatçı, milyarder, para anası, evler, arabalar sahibi gülben hanım. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, nuko usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun? bir hiç.

    gözümde pul kadar bile değerin yok.