hesabın var mı? giriş yap

  • biten sözleşme için nasıl yürütmeyi durdurma veriliyor yani? mahkeme kendi insiyatifiyle yeni sözleşme mi imzalamış belediye adına?

  • televizyondan;

    muhabir; servet, gecen hafta magazin basınında cıkan resimlerin bayan hayranlarını oldukca üzdü.
    servet; sanmıyorum bayan hayranım oldugunu .

  • aşure ayı olsun olmasın canımız çektikçe yaptığımız bir tatlıdır. her ne kadar yapması zor gibi görünse de aslında sürecin uzun olmasından kaynaklanır bu zorluk.düdüklü tencere olan bir evde bu süreç daha da kısalır.
    kişiden kişiye lezzeti değişir zira herkesin farklı bir damak tadı vardır yine de tadan herkesçe beğenilen bir tarifi şöyle de iliştireyim:

    1 su bardağı nohut
    1 su bardağı kuru fasulye
    2 su bardağı yarma (bkz: buğday)
    1 çay bardağından biraz eksik pirinç (kırık pirinç olursa daha iyi)
    1 çay bardağından biraz eksik ince bulgur
    100 g kuru kayısı
    100 g kuru incir
    100 g çekirdeksiz kuru üzüm
    (kuru meyveler isteğe göre daha fazla da olabilir, çeşitlenebilir de. ama çok çok fazla olunca ekşi olabiliyormuş)
    5-10 tane karanfil
    1 çay kaşığı tuz
    3 ya da 3.5 su bardağı şeker (ben şekeri tadına bakarak koyuyorum, şekerden şekere tadı değişiklik gösteriyor. bir de tabi kimisi az şekerli seviyor, o yüzden tadına bakıp azar azar koymakta fayda var)
    1 su bardağı süt

    üzeri için
    tarçın
    fındık, ceviz
    nar
    (bunlar da yine tercihlere göre değişir)

    nohut, kuru fasulye ve yarma bir gece önceden ıslatılır. bunun için kuru fasulye ve nohutu bir kaba koyup üzerini birkaç parmak daha fazla su örtecek şekilde, yarmayı da yine başka bir kapta aynı şekilde ıslatabilirsiniz.
    ertesi gün, nohut, fasulye, yarma yıkanır, fasulye ve nohut altta yarma üstte olacak şekilde düdüklü tencereye yerleştirilir, su eklenir ve pişmeye bırakılır. düdüklü tencere yoksa fasulye ve nohutu bir tencerede yarmayı ayrı bir tencerede pişirmekte yarar var zira yarma daha çabuk pişiyor.
    bunlar tamamen piştikten sonra pirinç ve bulgur ayrı ayrı haşlanır. bu malzemeler de haşlanınca, pişmiş olan diğer malzemelerin içine katılır. azar azar sıcak su eklenir ve malzemeler karıştırılır. o arada kuru meyveler haşlanır. kuru meyveleri de pirinç ve bulgur gibi ayrı ayrı haşlamakta fayda var, ama olmasa da olur. hepsi bir tencerede de haşlanabilir. onlar da haşlandıktan sonra suyu süzülür. (incirin suyu aşurenin rengini değiştiriyormuş, o yüzden diğer malzemelerden ayrı haşlamak gerekiyor).
    kuru meyveler eklenir. karanfil eklenir. tuz eklenir. orta ateşte karıştırarak malzemelerin özleşmesi sağlanır. daha sonra şeker eklenir. dediğim gibi tadına bakarak ne kadar tatlı olması gerektiğine karar verebilirsiniz. ancak sıcakken tadına bakmanız sizi yanıltabilir. (bir kaşıkla alıp kenara soğumaya bekletmek candır)
    aşurenin tadı ayarlandıktan sonra bir süre daha aşurenin pişmesi gerekir. bu süreç önemli tabi. aşureyi lezzetli yapan kısım da bu süreci uzun tutmak. özlü olmasını istiyorsanız iyice pişirmeniz gerekiyor. tabi yoğun bir aşure sevmiyorsanız sonrasında ekleyeceğiniz kaynar su ile kıvamını açabilirsiniz. ancak eklediğiniz sudan sonra da bir taşım daha kaynatmakta fayda var. yoğunluğu, tadı ayarlandıktan sonra süt eklenir. biraz daha kaynatılır, karıştırılır ve aşure tenceresi ocaktan alınır.

    dediğim gibi isteğe göre tarçınla, narla, fındıkla, cevizle servis edilir. şahsen ben tarçın ve narla pek seviyorum kendisini. cağnım tatlı

    son iki yıldır da komşulara dağıtma ritüelini arkadaşlara dağıtma olarak değiştirdim. evlerinden uzak arkadaşlarım ev aşuresine pek bir hasret iken onlara aşure yapmak pek de güzel oluyor doğrusu, evet.

  • (bkz: chainard sen misin?)

    tamam ulan anladık. türkiye'deki tecavüzlerin sebebi malum din, malum parti ve malum şahıs değil. heryerde oluyo.

    edit üzerine gelen edit: başlık sahibi yazara sormak istediğim şey;
    birincisi eleştiri yaptığı için eleştirdiğin insanlar tecavüz hakkında ne düşünse veya ne tepki gösterse sen bu başlığı açma ihtiyacı duymazdın? yazdıklarına göre tepkisiz kalması gerekiyor ki bu normalleştirmedir.
    ikincisi tecavüzlere tepki göstermeleri için sadece türkiye'de mi yaşanıyor olması gerekmekte?

    senin o beğenmediğin 'sanrı insanı' tecavüze tepki göstermek için ülke,coğrafya,ırk,dost ayırt etmez. yobazlar, örümcek kafalar ise anasını bacısını hocalara, geri kalanları da kendilerine helal gördükleri için tepkisiz kalırlar.

  • atom bombasinin mantigi olsa da; olay atomda degil, cekirdektedir. ve yaricap bakimindan atomun cekirdegi, atomdan 100.000 kat kucuktur. cekirdegin icindeki tum protonlar (pozitif yuklu olduklarindan) birbirini ittikleri icin bunlari bir arada tutan kuvvetli bir tutkal olmalidir. cekirdekler kararsiz ise kararli olmak icin ugrasirlar ve buyuk enerji aciga cikartirlar.

    supernova gibi bazi yildizlar patladiklarinda cok buyuk miktarda kutle cekim enerjisi cekirdek sureclerine dahil edilir. bu da uranyum ve plutonyum gibi agir elementleri meydana getirir.

    agir elementler nukleonlari alfa parcacigi, elektron, pozitron ya da tek tek notron olarak firlatip en kararli yapiya dogru hareket ederler, bu da enerji aciga cikartir. bu esas olarak uzerinden uzun zaman gecmis bir supernova patlamasinin birikmis enerjisidir.

    nukleonlar cekirdegin etrafindadir. kuvvetli bicimde bir arada tutulurlar, fakat alfa parcacigi cekirdegin hemen disinda guclu bicimde itilecektir. bu iki kuvvetim birlesmesinin etkisi fizikcilerin "potansiyel kuyusu" dedigi seyi olusturur. bir yanardagin yandan kesitini dusunun, kenarlari egimli , hafif de kenarlari egimi olup derin bir agzi olsun. bu yanardagin icine girip cikanlari nukleon olarak dusunun. burada nukleonlar veya alfa parcaciklari kuyuyu asacak yeterli enerjiye sahip degillerdir. zaten olsa kuyunun icinde olmazlardi. fakat kisa sureligine bir parcacik belirsizlik bagintisindan enerji odunc alir ve yeterli enerji ile kuyu disina cikar. meseleye soyle bakalim; fakat klasik kuram yerine kuantum kurami ile bakildigi takdirde enerjinin yeteri kadar olmasi gerekmez, parcacik tunel acarak engeli asabilir ve bu kuantum etkisidir. radyoaktif bozunmanin temelini olusturan da budur.

    bir cekirdegin sallandigini dusunelim. bir cekirdege enerji verilirse salinim o kadar uc noktaya cikar ki cekirdegi ikiye bolup iki kucuk cekirdege ayrilip alfa ve beta parcaciklari ile notrondan olusan minik damlaciklari sacar. bazi cekirdekler icin bu ayrilma hizli hareket eden bir notronun cekirdekle carpismasi sonucu tetiklenebilir ve her parcalanan cekirdek yanindaki en az iki cekirdegin parcalanmasini saglayacak kadar notron saldiginda zincirleme reaksiyon baslar.

    ıste bu atom bombası surecidir. bu sureci yavaslatip yavas yavas islemesini saglayip daha kontrollu enerji elde etmek icin de notronlari soguran bir malzemeyle ayar yapilirsa suyu isitarak buhar elde edip elektrik ureten kontrollu bir atom reaktörü olusur.

    gelecekte cekirdek birlestirme sayesinde sinirsiz enerji elde etme umudu yeterli sayida cekirdegi bir arada tutmanin yolunu bulmaya bagli. ayrica cekirdekleri birbirime itmede kullandigimiz enerjiden daha fazla enerji aciga cikaracak bir surec bulmak cok onemli.

    bombada her sey daha kolay; esas olarak birlestirmek istediginiz cekirdekleri uranyumla kapliyorsunuz, sonra da uranyumu cekirdek bolerek patlatiyorsunuz. cevresindeki patlamadan kaynaklanan ice dogru basinc yeteri kadar hidrojeni bir araya getirip ikinci ve daha muazzam bir füzyon patlamasıni meydana getirir.

    fakat sivil enerji santralleri (bkz: nükleer santral) icin daha incelikli bir is gereklidir. yuklu cekirdekleri iceride sise gibi tutacak sekilde ayarlanmis guclu manyetik alanlarin kullanimini ve cekirdekleri fiziksel olarak bir arada sikistiran lazer demetlerinden gelen isik palslarini iceriyor.

    sonuc olarak radyoaktif bozunma muazzam bir enerji aciga cikmasini saglar. kontrollu veya kontrolsuz olmasi ise ne amacla (iyi/kotu) kullanilacagina gore degisir.

    ****