hesabın var mı? giriş yap

  • geçtiğimiz günlerde david bowie'nin muhteşem şarkısı rebel rebel'ı çalarak tüylerimi diken diken etmişlerdir.

    bowie, rebel rebel şarkısını kaydederken şarkıda yer alan gitarından davuluna tüm müzik aletlerini tek başına çalmış ve parçayı bu şekilde ortaya çıkarmış. şimdi ise onun ardından güzel anısına bin kişinin tekrar bu şarkıya ruh vermesi inanılmaz olmuş:

    https://www.youtube.com/watch?v=vfdg3htwjma

  • çoçukluguma denk gelen dönemdir. oynayan aynını etrafında bütün çocuklar toplanırdı, ayı lan ayı. sokaklarda ayı gezerdi, elinde tef ile bir adam o ayıyı oynatırdı. şimdi böyle bir şeyi hayal etmek bile olanaksız.

  • sonra sokakta şiddet gören kadın gördüğünde neden tereddüt ediyorsun diye erkekleri suçluyorlar. çoğu bunu kendi rızasıyla hiçbir baskı olmadan seçiyor. yeminle şaka gibi ama değil.

  • yukarıdaki yazara ek olarak birkaç şey de ben söyleyeyim.
    henüz yeni bir keşif, hala diğer canlılarda yok salt insanlara özgü demek için erken ki araştırmayı işbirliği içinde yapan macaristan'daki szeged üniversitesinde ile allen enstitüsündeki bilim insanları da aynı şeyi söylüyor, evrimsel olarak yakın olduğumuz akrabalarda bu nöronun olabileceği üzerine tahminler var ama dediğim gibi henüz bunları konuşmak için erken, çalışmanın birçok farklı boyutu söz konusu. mesela ilk aşamada biliyoruz ki farelerde bu nöron yok ve bu yeni nöron türünün heyecan yaratması da nörolojik hastalıklardaki tedavi çalışmalarının, lab.larda fareler üzerinde yapıldığında başarı kaydetmesine rağmen neden insan üzerinde başarısız olduğuna dair ipucu olması, alzheimer'dan şizofreniye birçok araştırmada ufukta önemli bir buluş olduğu düşünülüyor. nörona dair yapılan genetik araştırmalarda, işlevsel olarak inhibitory neurons* türü olması yani inhibe edici bir özelliğe sahip oluşu, ve beyindeki bölgeler arası bilgi akışındaki önemi de çalışmayı ilginçleştiren bir durum, özellikle bu "inhibe" özelliği şizofreni gibi nöropsikiyatrik hastalıkları araştırma açısından önemli, çünkü bu inhibitory nöronların fonksiyonel bozukluklarının çeşitli nöropsikiyatrik hastalıklarla doğrudan ilişkili olması ve bu türün halihazırda farelerde olmayışından bu hastalıkların araştırılmasında farklı bir yöne gidilebileceği. bu nöronun, beyindeki bölgeler arası bilgi akışını hedeflenen yöne manipüle ve kontrol ettiği, yani belli bir noktaya özgü bilginin ulaşması, düşünülüyor ki bu da bilinç konusu üzerindeki tatlı sohbeti zenginleştirebilir, diğer canlılardan bizi ayıran kompleks beyin yapımızı anlamada da heyecan verici. çalışma 50lerin ortasındaki iki erkek beynin incelenmesine dayanıyormuş.
    şahsen beni fazlasıyla heyecanlandırdı.

    *:"if you think of all inhibitory neurons like brakes on a car, the rosehip neurons would let your car stop in very particular spots on your drive, they’d be like brakes that only work at the grocery store, for example, and not all cars (or animal brains) have them." “this particular cell type — or car type — can stop at places other cell types cannot stop"

    kaynak:
    https://www.npr.org/…t-makes-the-human-brain-unique
    https://smithsonianmag.com/…-human-brain-180970152/
    https://neurosciencenews.com/new-neuron-9748/

    esas çalışmanın yayınlandığı teknik kaynak: https://www.nature.com/articles/s41593-018-0205-2
    (bilmeyenlere: sci-hub ile açabilirsiniz)

  • sanırım bu yıllar 90'ların sonları ile 2000'lerin ortaları arasında yaklaşık 10 yıl devam eden bir dönemdi. sonra herkes kendi evine bilgisayar almaya başlayınca o güzel dönem de artık mazide kalmış oldu.

    o zamanlar şimdiki gibi kafeler sinek avlamazdı. misal biz oturacak masa bulabilmek için öğlen 12'den önce kafeye ulaşmaya çalışırdık. öğleden sonraları ise kafeler o kadar kalabalık olurdu ki kafe sahibinin tuttuğu sıra kağıdına ismimizi yazdırırdık. sırada bekleme süresi bazen 2 saati bile bulurdu. kafelerin bazıları atariler, normal oyun bilgisayarları ve sadece internet kullanımlık bilgisayarlar olarak bölümlere ayrılırdı.

    yine bu dönemin başlarında kulaklık diye bir icat pek yaygın olmadığı için internet kafelerin içinde son ses açık bilgisayar ortamı mevcuttu. fareler, klavyeler desen kirden kabuk bağlardı tabiri caizse. hele o toplu mekanik fareler... az sinir etmemişti bizi.

    "32 kişilik dust kuruldu, isteyen girsinnn", "pusmak yok", "ekran yapma aq", "rest çek", "impulse'yi aç" gibi efsane counter-strike replikleri inletirdi salonları. 4-5 kişi ile yapılan age of empires ii the conquerors multiplayer'ların ise tadından yenmezdi. tat demişken; o klavyenin yanına serilen gazete parçasının üzerinde yenilen simit ise internet kafe atmosferinin en hoş ayrıntılarından biriydi.

    the settlers'lar, heroes might and magic iii'ler, delta force'lar, red alert'lar midtown madness'lar, cm serileri, fifa 99-2000'ler, vs. en kral oyunlarıydı buraların.

    son olarak leş gibi sidik kokan tuvaletleri de unutmayalım.

    demem odur ki ben bile en az 3-4 yıldır bu yerlere hiç uğramadım. çocukluğumuzun eğlence merkezi olan buraları bu şekilde görmek biraz üzüyor beni. çoğu kafe de zaten playstation salonlarına çeviriyor kafeleri.

    neyse başkan bağırıyor: "17 bittiiii." kalkmam lazım...

  • ömür boyu hapisle yargılanması gereken kişidir. adam öldürmek bu.
    (edit1:gelen ısrarlı uyarılar üzerine kasten adam öldürmek >> bilinçli taksir olarak değiştirilmiştir.)
    (edit 2: lütfen artık olayın hukuki terimini ifade eden şeyler yazmayın dmde. bilinçli,bilinçsiz,kasıtlı,dolaylı...adı her neyse adam öldürmek işte. çok üstüme geldiniz. herkes bir şey yazıyor)