ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
evine giren hırsızı öldüren adamın tutuklanması
-
- yatak odasındayken havaya 3 el, yere 3 el, sonra da hanıma 3 el sıkıp uyarıda bulunursan ceza almıyormuşsun kanka.
fifty shades of grey
-
bu kitap ve serisini özetleyen bir diyalog şudur:
bir fifty shades hastası arkadaşla konuşulmaktadır. arkadaş ilk kitap iğrenç olsa da sonraki kitapların çok romantik olduğundan bahseder. hele son kitap o kadar hüzünlü ki ağlamaktan helak oldum diye devam eder. o sırada başka bir arkadaş durur mu, yapıştırır cevabı:
neden? artık kalkmıyor muymuş, yapamıyorlar mı?
iranlı messi
-
messi viralidir. olm harbi baya baya aynısı herif.
meslek lisesinde öğretmene büyük saygısızlık
-
bu çocuklar neden böyle oluyorlar ? çünkü kaybedecek bir şeyleri yok. o sınıfa gelene kadar hiçbir noktada kaybetmiyorlar. ilkokulda kendini geliştirmediği halde sınıfı rahatça geçiyor. ortaokulda yaptığı hiçbir yanlışın bedelini ödemiyor. notlarının hepsi düşük olsa bile sınıfını yine geçiyor. okulu haraca bağlasa bile, her gün biriyle kavga etse bile, kızları taciz etse bile hiçbir ceza almıyor. ailesi her zaman arkasında duruyor. kimse benim çocuğuma bir şey yapamaz kafasıyla yetiştiriyor. çocukta da utanma veya ben ne yapıyorum hissi oluşmuyor hiç.
bu saatten sonra da geçmiş olsun. bu eğitim anlayışıyla 2023 te serserilik kıstasında dünyanın ilk 5 ekonomisi arasına gireriz artık.
ali ismail'i öldüren polisin delilleri karartması
-
otel sahibini de ofsayta düşüren gelişme.
adam(!!!!) ne demişti daha önce;
--- spoiler ---
otel sahibi erdoğan gözseçen, olaylar sırasında korktuğundan ve müşterilerinin rahatsız olmaması nedeniyle otelin ışıklarını söndürdüğünü, bu nedenle de kameraların 15-25 dakika kadar görüntü kaydetmediğini söyledi.
--- spoiler ---
ve
--- spoiler ---
bu olay burada vuku bulmuş değil. ve burası karıştıktan sonra müşterilerim de burada oldukları için benim kayıtta olan videolarım, kameralarım ana elektriği kestikten sonra ister istemez kesildi. 15-20 dakika arası ben tamamen elektriği kestim.” diye konuştu.
--- spoiler ---
2013 haberi
ben ali ismail'in ailesi olsam; otel sahibi hakkında da yalan beyanatdan mahkemeye veririm.
istanbul'da yaşamak
-
istanbul'da yaşayıp istanbul'u övmek için çok çok az sebep vardır. o övenler de toplu taşıma kullanmayan, arabasını park etmek için mücadele vermeyen, doğru düzgün fakir fukara, göçmen vs. ile muhatap olmayan, kendine bol vakit ayırıp şehrin güzel yerlerinde hayatın tadını çıkaran insanlardır. yoksa bu kadar kaosun, fakirliğin olduğu, yaşamın ve paranın pul kadar değerli olmadığı, insanların birçok semtte kucak kucağa yaşadığı, ahır damından bozma evlere bir asgarî ücret kira istenen boktan bir şehri kim niçin över?
ilişkide şefkat istiyorum diyen 35 yaşındaki kadın
-
az evvel bir şeyler izlerken aklıma annem geldi. (annem iki sene önce bir trafik kazası sonucu ani bir şekilde vefat etti) gözümün önüne onu son kez gördüğüm an geldi. bembeyaz yüzü,kapalı gözleri..gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. sonra kalktım içeriki odada oyun oynayan eşimin yanına gittim. durdurdu oyunu yüzüme baktı,ne oldu canım dedi. sarılabilir miyiz dedim. uzun uzun sarıldık. sonra kafamızı dağıtacak bir film açtık. dizlerine yattım,saçlarımı okşadı,birlikte izledik filmimizi.
"ilişkide şefkat istiyorum" demedim hiç. bu cümleyi kurmadım ama insan olan halden anlar.
halden anlayan insanları hayatına alması gereken kadındır.
işi gücü olmasa evden çıkmayacak olanlar kulübü
-
dahil oldugum kuluptur.
bir tuvalet
bir mutfak
bir adet tv
bir adet aşiri rahat cekyat
bir adet internet baglantili laptop
bir adet sevismek icin eş
sinirsiz gida
bu imkanlar saglanirsa disari cikani siksinler.
31 temmuz 2014 murat göğebakan'ın vefat etmesi
-
son zamanlarda çıkar için yaptığı iktidar yalakalığı tüm ömrünü silip atar mı ki....? bilemedim...
ama casinolarda 10 yılda tanımadığım ünlü kalmadı. tüm ünlülerin, şarkıcıların, artistlerin 'herkes bana bakıyor mu acaba' tripleri ya da 'daha çok ilgi istiyorum' kaprisleri varken bu adamın sıfır kompleksi, olağanüstü alçak gönüllülüğü, herkese gülümseyerek yaklaşma çabası, sıradanlığıyla her zaman yeri benim için ayrıydı.
adam sanki casinoya tatile eğlenceye gelmemiş de ramazanda aş evine bi tabldot doldurmaya gelmiş gibi minnettar ve alçak gönüllü olurdu hep. kesme kristaller içindeki 60 yıllık scotchların beğenilmediği yerde, demli bir çay için defalarca teşekkür ederdi.
kolları dört bir yanı saran, kendinden olmayanı ekmeğe muhtaç bırakan iktidar seni de kirletti ya ne diyelim...
kimse kusursuz değil ki bu dünya'da, huzur içinde uyu...
yakışıklı olan ama sevgilisi olmayan erkek
-
ilk adımın sürekli erkeklerden beklendiği toplumlarda çokca rastlanan modeldir.
edit: epeyce beğenilen bu entryden sözlükte kalabalık bir yalnız ve yakışıklı erkek popülasyonunun yaşadığını anlıyoruz.
(bkz: sadece güzel insanlar)
brüt maaş soygunculuğu
-
bordro inceliyorum, atıyorum 10 bin tl maaş alıyorsam bunun 4 bin tlsi vergiye gidiyor. vergi karşılığında ne alıyorum bir bakalım.
sağlık ? - özel sağlık sigortam var onu kullanıyorum hastaneye gittiğimde. çapraz bağlarım koptuğu için devlette ameliyat olacaktım yıllar önce, bana dediler ki 6 ay sonraya randevu verebiliyoruz seni en erken 6 ay sonra arayıp randevu vereceğiz. tek ayakla 6 ay yürüyemeyeceğim için özelde olmak zorunda kaldım. geçenlerde programda bir kadın vardı, her gün devlet hastanesine bakınmaya gidiyormuş. hiç bir şeyi olmamasına rağmen sürekli doktor doktor geziyormuş sırf can sıkıntısına. bu insanlara gidiyor sanırım sağlık harcamaları.
eğitim ? burs almadım, devlet okulunda ilköğretim ve liseyi bitirdim. okulda bir şey olacağı zaman bizden para istiyorlardı zaten. şuan verilen vergilerin de eğitim bütçesine ne kadar etkisi var bilemiyorum.
yol ? e bu adam yolları kendi parasıyla yabmıyor mu :d madem öyle niye yol yabdık diye reklam basıyor? köprü yapıyor havalimanı yapıyor ama ben ne bayburttaki havalimanını kullanıyorum ne de kütahyadakini. zaten yaptığı köprülere de geçiş ücreti alıyor. hem geçerken hem yaptırırken parasını ben ödüyorum vergimle.
emniyet güçleri ? geçen günlerde bir tanıdık dolandırıldı, polise işimiz düştü, şu an çok yoğunuz uyuşturucu operasyonu yaptık siz gidin 2-3 hafta sonra gelin dediler. araya tanıdık polisler sokup tutanak tutturup şikayetçi olabildik. yani o kadar vergi veriyoruz ama tanıdığımız olmadığı zaman işimizi dahi hallettiremiyoruz.
afet durumları? e bu afet durumlarında da devlet bizden para istiyor? verdiğimiz vergiler nereye gidiyor ki bu devlet her depremde selde yangında bizden para istiyor ?
vakıflar? bu güne kadar hiç bir vakıfa kaydım yok, hiç bir vakıftan destek almadım ve yakınımdaki fakir tanıdıklarım da hiç bir dernekten vakıftan yardım alamıyor.
diyanet? sokak başı 3 tane cami olmasına gerek yok. daha fazla cami yapınca daha fazla müslüman olmuyoruz. varolan camilerin yarısı bile dolmuyorken her yere cami doldurmak saçmalık.
eğlence-etkinlik? yani gördüğümüz kadarıyla vergilerimiz bazı kişiler tarafından yavuz bingöl gibi miadı dolmuş sanatçıların televizyona çıkıp konser vermesine harcanıyor.
yapılar, parklar? buna da bakacak olursak ne zaman bir devlet dairesine işim düşse bir bakıyorum sandalyeler 10 yıllık, duvarlar dökülüyor her yerde eski stil numaratörler masalar var. anlaşılan vergimiz buraya da gitmiyor.
vatandaşlık hakları ? bakınca kimlik çıkartmak için ayrı vergi veriyoruz pasaport için ayrı ehliyet için ayrı. devlet bunlardan para alabilir pek tabii ama kart - defter basım ücreti ödenen toplam tutarın %10u iken devletin aldığı harç %90'ı. bu paralar nereye gidiyor?
üretim bakınca ülkede üretilen bir şey de yok, elektrik faturasından trt payı alınıyor mesela. trt bizim en az 30 milyon hanenin elektrik faturasıyla dönüyor. doğudaki insanların elektrik faturası da batıdaki beyaz yakalılara ödettiriliyor.
tüketim devlet sıfır üretimle arabayı yapan bmw'den mercedes'ten çok daha fazla para kazanıyor. 500 birim ödediğiniz bir arabanın 350'si devlete gidiyor. türkiyede üretilen bira, çay, buğday gibi ürünler yine türk vatandaşına vergi yükü verilerek yansıtılıyor. sorarım size, devlet elini suya sabuna sokmadan tüm bu üreticilerden çok daha fazla kazanıyorsa, devlet neden bunlarla uğraşsın?
benim 88 liralık vergi borcumu 7 yıldır unutmayan devlet, limak-kolin-cengiz'in trilyonlarca lira vergi borcunu tek kalemde siliyor. bankaların covid için verdiği krediyi ise 1 ay ödemezsen kapına kağıt geliyor.
velhasıl kelam ben verdiğimiz verginin doğru harcandığını bilsem bi nebze kabul edebilirim ama mevcut haliyle devlet artık vatandaşına bakamaz hale geldi. artık vatandaş devletine bakıyor. ülkeye alınan milyonlarca göçmene, vergi borcu silinen futbol kulüpleri ve inşaat firmalarına ayda 5-6 bin tl ile geçinmeye çalışan beyaz yakalı bakıyor.
bizlerin çıkıp tek tek bağırması gerekiyor bu şekilde
üzüldüğüm tek bir nokta var, bugün seçim olsa başa gelip bu vergileri azaltacağım diyen bir tane aday yok. bu düzenin değişeceğini söylüyorlar ama bahsettikleri düzen tek adam yönetimi. isterse 500 kişi yönetin abi, ben aldığım maaş ile birden çok şeye taksitsiz şekilde sahip olmak istiyorum. ben bu dünyaya 1 kere geldim ve köpek gibi çalışıp kazandığım parayı kullanabilmek istiyorum.
lütfen bana konuyla ilgili iyi-kötü mesaj atmayın. herkes fikrini entry altına belirtebilir.