hesabın var mı? giriş yap

  • tbmm başkanlığı'ndan istifa etmeden mensubu olduğu partisinin aday tanıtım toplantısında bulunması, adaylığının açıklanması durumudur.

    türkiye cumhuriyeti anayasası
    94. madde

    türkiye büyük millet meclisi başkanı, başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine, görevlerinin gereği olan haller dışında, meclis tartışmalarına katılamazlar; başkan ve oturumu yöneten başkanvekili oy kullanamazlar.

    https://www.tbmm.gov.tr/…c_anayasasi.maddeler?p3=94

    edit: "tbmm başkanı siyasi partinin veya parti grubunun meclis içinde veda dışındaki faaliyetlerine katılamaz." bu maddeye rağmen hala anayasaya uygun diyebilenler var. onun ak parti'nin düzenlediği seçim programında bulunması bile suç.

    edit2: anayasa'nın çiğnenişini bu kadar normal karşılayamıyorum kusura bakmayın. evet ilk defa çiğnenmiyor ama anayasa biz vatandaşlara karşı uygulanırken, iktidar yanlısı isimlere uygulanmaması zoruma gidiyor. o yüzden gülemiyorum kusura bakmayın.

  • hayal dunyanizda utopik bir sehir olsun ve o sehri cok seveceginizi, tam da boyle bir yerde yasamak istediginizi dusunun. sonra bu utopyanizdaki sehrin guzelliginin 100 kat guzelliginde bir yerin oldugunu hayal etmeye calisarak beyninizi zorlayin. iste tam orasi burning man ya da sehir adiyla black rock city.

    cep telefonunun, elektrigin, suyun, teknolojinin ve en onemlisi paranin olmadigi bir yer burning man. bir festival degil, bir kamp alani degil. cok daha otesi. herkesin yemegini, icecegini, yatagini, sanatini, kiyafetini kisaca herseyini ucretsiz paylastigi, herkesin birbirine karsi insancil yardimsever oldugu bir yer orasi. hayatimda kendimi en guvenli hissettigim en cok eglendigim yer ayni zamanda.

    2013 nufusu 68 bindi, 28 yildir duzenli olarak her sene artan bir nufusu var. kurallar insan sayisiyla her sene artsa da ozgurlugun en ileri duzeyde oldugu sehir orasi. burada ne kadar yazarsam yazayim, ne kadar anlatirsam anlatayim, ne kadar hakkinda video izlerseniz izleyin gitmeden hayal edemeyeceginiz kadar olaganustu bir yer. gunun 24 saati her saniye binlerce etkinlik var. her turlu muzik konserinden, degisik konseptli partilerinden, spor musabakalarindan, sanat arabalarindan, resim sergisinden, yogasindan, yarislarina kadar surekli her yerinde farkli bir etkinlik var sehrin. bir hafta boyunca hic uyumazsaniz yine cok seyi kacirdiginizi dusunebilirsiniz. cok cok buyuk sanat eserleri var sehrin her yerinde ve hepsi sifir para gozetilerek sadece gonullu olarak bu sehir icin yapilmis.

    28 yildir duzenlenen etkinlikte bebeginden, cocuguna, yaslisina gencine her kesimden cok fazla insan var. bu sehirde dogup buyuyup her sene katilan binlercesi var. sehirde nikahini kiyan, cocugunu doguran, torunuyla gelenler var. bu sehirde normal hayatta olmayacak her turlu guzellik var. bu sehirde sasirma diye bir duygu yok. cunku hersey dunyadan farkli ve herkes kendisini kisiligini hicbir cevre baskisi gozetmeden istedigi gibi yasayabiliyor. elglence de burda, ozgurluk de burda, cilginlik da burda, insanlik da burda, paylasim da burda. olabilecek en olumlu sifatlarin hepsi birlesip burada toplanmis. normal hayattaki sacmasapan binlerce davranisin, aliskanligin, olayin ne kadar anlamsiz oldugunu daha bir iyi anlayabilirsiniz bu sehirde.

    bu kadar guzelliginden bahsettikten sonra bundan sonra gidecekler icin de ufak tavsiyeler vereyim de yardimim dokunsun. bu sehre hiçbir şey goturmeyip, elbise bile giymeyip giderseniz hic sorunsuz guzel bir hayat yasayabilirsiniz o bir hafta boyunca. fakat tabi herkesin kendi ihtiyacini ve paylasim adina baska ihtiyaclari da goturmesi beklenen durum. temel ihtiyaclar zaten internette her yerde bulunabilecek seyler. su, gaz maskesi, deniz gozlugu, el feneri, renkli kostumler, cadir, uyku tulumu vs.. bunlar disinda en temel ihtiyac bisiklet. sehrin simgesi bisiklet cunku. sanat arabasi olmayan herkesin bisikleti var sehirde. yurumek cunku zor o buyuk sehirde, bisikletiniz olsa bile cok yuruyeceksiniz. olmadigi durumda dusunemiyorum. sehirde herkesin gecici kullanabilecegi bisikletler var o isinizi gorecek. cogu tematik kampta banyosundan, mutfagina kadar her turlu ihtiyac var, o kamplarin coguna festival oncesi kucuk bir ucret karsiligi kaydolabiliyorsunuz. kolonyali mendilden, sprey suyuna, gatorade icecegini ve konserve yemekleri bol bol alirsaniz temizlik/yemek/icmek gibi en temel sikintilarinizi bir hafta boyunca hic yasamazsiniz. zaten belli bir esik noktasi sonrasi hicbir seyi kafaya takmadginizi ve her turlu ortama uyum sagladiginizi farkedeceksiniz. normal hayatta uykucu da olsaniz orda sehrin buyusu ve guzelligine kapilip hic uyumayadabilirsiniz. kendinizi birakin, rahat olun, plan yapmayin, bir suru yapilacak, gezilecek, gorulecek sey sizi bulacak zaten, cekinecek, korkacak hicbir durum yok. gercek hayattaki onceliklerinizin, aliskanliklarinizin pesinden gitmeyi birakip cok olumlu degisimler kazanacaksiniz sonunda, bunu bilerek o anlarin tadini cikarin.

    burning man'in kotu yanlarina gelince, yilda bir kez yapiliyor ve sadece 8 gun suruyor. ilk 5 gunu artarak dinamiklesen sehir, son 3 gun azalarak bosaliyor ve sessiz bir yere donusuyor. burning man sonrasi normal hayata, ayni sacmaliklara, sikintilara, ozellikle is hayatina donmek cok pis koyuyor. bir de 2014 burning man icin daha 350 gun kaldigini bilmek en uzucusu. bir sene boyunca internetten fotograflarina bakarak hatirlayarak kendimi teselli edecegim. simdiden seni cok ozledim burning man...

  • hergun sanki kulagimin icinde bir stadyum dolusu insanin mac baslangicini bekleyen ugultusu gibi gurultu yapan, bazen de tanimlayamadigim bir sekilde tren istasyonlarindaki cinlamaya benzeyen sesler duydugum ve yillardir cektigim semptom.
    caresi yoktur sadece hafifletici terapiler vardir. örnegin ortamin sessizliginde kulak cinlamasi daha cogaldigindan hafif gurultulu ortamlar önerilir. evde radyonun tv nin surekli acik kalmasi gerektigi buna örnektir. gece uykularinda bu tip rahatsizliklar icin hafif muzik yada su sesi veren muzikli yastiklarla uyumak biraz iyi gelebilir. stress kulak cinlamasini daha da yukseltir bu yuzden stresten uzak kalmali mumkun oldugunca tinnitus'u kabul edip onunla birlikte yasamayi ögrenmemiz gercegini uzmanlar önerir.

  • "cumhurbaşkanı erdoğan, taşınmaz satışı karşılığı vatandaşlık verilmesi uygulamasının genişletilmesine karar verdi.

    artık arsa alarak da türk vatandaşlığı edinilebilecek. uygulamanın şartı ise arsada kat mülkiyeti veya kat irtifakı olması ya da arsa üzerinde yapı bulunması olacak." görsel
    link

    edit: gazeteci bora erdin:
    “türk vatandaşlığı verilmesine ilişkin taşınmazlar arasına 400.000 dolar niteliğindeki kat irtifakı ve üzerinde taşınmaz bulunan arsalar da dahil edildi.
    mücavir alanda bulunan köylerdeki arsalar da vatandaşlığa uygun hale geliyor.”

    bir ülke işgal ediliyor. torunlarımız bize lanet okuyacak. yazıklar olsun!

  • --- spoiler ---

    tanım: gündemde kalmak için mütevazı davranmak dışında kozu kalmamış ünlümsünün bir başka benzer yönde davranışı.

    --- spoiler ---

    bak seeen. haluk levent gibi bir efsane gündemde kalmak için mütevazı davranıyormuş. senin gibi bir beyinsizin dikkat çekmek için entry girmesi olmasın sakın o?

  • uzi gibi bir sanatçıya yakışmayacak harekettir. musikilerinde edepten, ahlaktan bahseden insanlara bir yesevi dervişi gibi temizliliği, iyi huyu aşılamaya çalışan bu sanatçı…
    uzi dediğin adam kim ki evi temiz bırakmasını bekliyorsunuz.

  • her ne kadar güzel olsa da mahzun kırmızıgül a.k.a abdullah bazencir ile geçmişte beraberlik yaşadığı için asla celebrity olamayacaktır. angelina jolie izzet altınmeşe ile çıkıyor mu ? heh ondan işte...

  • doğuştan yahut sonradan meydana gelen bazı hastalıklar neticesinde kişinin boyunun normalden çok daha kısa olması, büyümesinin durmasıdır cücelik.
    muhtemelen çoğumuz bu insanlardan en az birini görmüşüzdür. günümüzde bu onlar için artık pek sorun olmasa da tarihte çoğu sıkıntılarla karşılaşmışlar, mitleştirilmişler ve de az da olsa yararını görmüşlerdir.

    tolkien'in orta dünyası'nda cüceler bir ırkı temsil ederler. aslında bu bir nevi doğrudur. avustralya yerlilerinden olan aborjinler'in bir kolu da tamamen cücelerden oluşmaktadır.
    yine afrika yerlilerinden pigmeler ki bu yunanca " cüce " anlamına gelmektedir, hâlâ yaşamaktadırlar. onlara bu ismi avrupalılar vermiştir.
    yani kalıtımsal şekilde var olmuş cüce ırklar olduğunu söyleyebiliriz gerçekte de.

    cüceler, antik mısır döneminden beri bilindiği kadarıyla her zaman hükümdârların yanında yer bulmuşlardır onların hizmetkârı olarak.
    özellikle roma sarayları kadın ve erkek cücelerle dolup taşmakta imiş. bir nevi köle gibi alınıp satılan cüceler daha sonraları burjuva sınıfı tarafından da satın alınmış ve evlerde hizmetçilik yapmışlardır.

    osmanlı imparatorluğu da cüceler konusunda aynı tutumu göstermiş, padişahların yanında yahut haremde bulunan cüceler çeşitli hizmetlerde kullanılmış, eğlencelerde sahne almışlardır.
    esasen saray ahâlîsini eğlendirmektir birincil görevleri. haremde görev alanlar ise hadım edilmişlerdir.
    osmanlı'ya ait çizimlerde gördüğümüz cüce tasvirlerinde cücelerin başlarında kadirî külahı
    bulunmaktadır.

    ortaçağ avrupa'sında ise cüceler uğursuzluk sembolü olarak görülmüşler ve çoğunlukla aileleri tarafından dışlanmışlardır. bu sebeple birçok cüce, köle olarak hanlara, gemilere vs. satılmakta imiş.

    germen mitolojisinde yaratılan ilk dev olan ymir öldükten sonra cesedindeki kurtçuklardan geldiğine inanılan cüceler yine bu mitolojide çok zeki varlıklar olarak tanımlanırlar.

    cücelerin madencilikle özdeşletirilmesi de iskandinav mitolojisi kaynaklıdır. yine bu mitolojiye göre cüceler asla sakallarını kesmezler.

    yunan mitolojisinde ise pigmeler diye bahsedilen cüceler, okeanos nehri'nin kıyısında yaşayan siyah tenli bir ırktır.

    cücelerin en çok yüceltildiği mitoloji ise japon mitolojisidir. bu mitolojide adı geçen sukunabiko bir cüce tanrıdır!

    türk mitolojisinde ise eçene adıyla anılan cüceler, herhangi bir ırkı ya da kavmi temsil etmezler. lâkin genellikle cehennemde görevlendirilmiş şekilde bulurlar kendilerini.

    masallarda ise " iyi " olarak görülür her daim cüceler. bu, masalların ruhuna uygun olarak kabul edilebilir.

    kurtuluş savaşı'na katılan hatta atatürk'ün sofrasına dahi oturan cüce ve yüce insan ali şamil güler ise şüphesiz unutulmaz bir isimdir cüceler ve dahi türk milleti adına.

    doğu cephesi'ne teftişe giden enver paşa'ya " hediye " olarak verilen ali şamil, daha sonra vahdettin'in kızı ulviye sultan'a soytarılık etsin diye saraya verilir. ( burada soytarı kelimesi bir hakaret değildir! )

    daha sonra milli mücadele başlar ve ali şamil, bir paşa ile birlikte kılık değiştirerek sakarya'ya, atatürk'ün yanına gelir.
    bu cesur cüceyi tanımak isteyen mustafa kemal, onu yemeğe davet eder.
    kendisine bir masa başı görev verilse de o bir asker kıyafeti diktirir ve cepheye gider.
    nitekim bağımsızlığımızda kendisi de pay sahibi olan bu dev yürekli adam soyadı kanunu ile birlikte kendisine " güler " soyadını seçer!
    izmir'de bir süre memurluk yapan ali şamil güler burada vefat eder.

    ruhu şâd olsun.