hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • tam salona girmeden önce yer göstericilerden birinin gelip -o zamanki parayla- elime 1 milyon tl tutuşturması ve başka bir yer göstericiyi çaktırmadan işaret ederek "abi, şu herif bizden para tırtıklıyor galiba.. bu paranın seri numarasını aldık.. yer gösterdikten sonra bahşiş olarak verebilir misin" diye sorması.. benim olur demem, ama sonuç olarak yanlışlıkla cebimdeki başka bir milyonu vermem..

  • henüz 8 yaşında falandım sanırım. alt komşumuz tehlikeli bi hamilelik geçirmişti, sürekli yatması gerekiyordu. bi şekilde 9 ay geçti ve bir çift çocuğu oldu, tek yumurta ikizleri. zor bir doğum olduğu için bi de bebeklerde ufak bi enfeksiyon riski olduğu için hala hastanedeydiler. neyse annemle hastaneye gittik doğumdan bir hafta sonra. bebekler odada annelerinin yanındaydı. isim bileklikleri dikkatimi çekti. hiç sormamıştım ''isimlerini ne koydunuz?'' diye. birinde ''ufuk'' birinde ''mahmut'' yazıyordu. içimden kendi kendime ''ne ayarsız isimler vermişler öyle yahu'' diye geçirdim. ilerde bu ufuk mahmut'a kesin artistik yapar, dalga geçer ''ismine bak vöğeeeaa'' der diye düşündüm. bi de ufuk çok fazla ağlıyordu itici gelmişti bana. annemle komşumuz teyzenin muhabbeti iyice koyulaştığı sırada isim bilekliklerini değiştirdim. o kadar çevik bir şekilde yapmıştım ki bunu nefes nefese kalmıştım. zaman geçti bütün komşuluk ilişkileri bitti. yıllardır görmüyorum o aileyi. başka bir ile taşındılar. kısaca çocukların akıbeti hakkında hiç bir fikrim yok. ama onları bi şekilde bulup yanlış isimlerle büyüdüklerini söylemek ve özür dilemek istiyorum sözlük, özellikle sonradan olma mahmut'tan.

  • kuantum dolaşıklığı (entanglement) ile nesneler birbirinden ayrı ama yine de iletişim halinde bulundukları bir durumu ifade eder. klasik fizikte buna benzer bir durum söz konusu değildir. dolaşıklık en iyi şekilde eintein-podolsky-
    rosen (epr) deneyi ile ortaya konulmuştur. bu deney albert einstein, boris podolsky ve nathan rosen'ın adlarını taşır. ''doğanın kuantum mekaniksel tasviri tamamlanmış kabul edilebilir mi?'' adlı makalelerinde (1935), kuantum fiziğinde mikro evrensel nesnelerin dalga fonksiyonu çökmesini belirten dalga fonksiyonunun, tamamlanmış bir betimleme olmadığı sonucuna varmışlardı.

    baştan beri kuantum fiziğinden hoşlanmayan einstein, ışıktan hızlı giden bir haberleşme aracısını kabul etmeyip, kuantum kuramının ''tam'' olmadığını öne sürmüştü. bu nedenle bu bağlantıyı ''tekinsiz uzaktan etki'' olarak adlandırmışlardı. daha sonraki dönemlerde john bell (1964) teorik olarak zemini hazırladı ve ardından alain aspect (1982) deneysel olarak dolaşıklığı doğruladılar. yani, tüm nesneler birbirleriyle dolaşık olarak ilişkilidir ve bu atomsal gerçekliğin ve evrenin, temel kuantum fiziksel bir özelliğidir.

    kaynak: schrödinger'in kedisi neden şizofren oldu, sultan tarlacı

  • 2 mükemmel öyküden oluşan salinger kitabı: raise high the roof beam, carpenters and seymour: an introduction. maalesef diğer bütün öyküleri ve catcher in the ryeın üzerine sinmiş seymour kokusu haricinde seymour hakkındaki introduction'ın devamı gelmemiştir. (a perfect day for bananafish haricinde)

    kitapta buddy banyoda oturmuş seymour un güncesini okumaktadır.defteri kapatmadan önce okuduğu son cümle ise yarıcıdır.

    "i suspect people of plotting to make me happy"

  • 763 bin kişiye neden ikamet izni verilmiş? onu da açıklasaydı valilik.

    edit: çokça mesaj geliyor. iranlılar, ruslar, öğrenciler, iş insanları, başka ülkelerden çalışmaya gelenler, falan falan falan. doğrudur. o zaman da yüzbinlerce afganistan/pakistanlı'nın kaçak olduğu doğrulanmış oluyor.

  • bahsettiği kadın da iran asıllı amerikalı ve almanya doğumlu.

    aynen kardeşim baya bi kürtmüş*

    peynirli poğaçadaki peynir bile bu abladan daha kürttür.

  • ben 10 yaşındayken annem 30 yaşındaydı. o zamanlar ben annemi çooooook büyük çoook yaşlı ve her şeyi biliyor sanıyordum. hiç hata yapmamalı, her şeye gücü kudreti yetmeli çünkü o taaaaaam otuuz yaşındaydı. hatta çok yaşlanıyor sanırım ölecek diye de endişelenirdim. şimdi ben 30 yaşındayım ve bi bok bilmiyorum daha çok küçüğüm çok gencim...

    lise sıralarınızdan sivilcelerinizi patlatarak saldırmayın bu başlığa çok da büyük bir yaş değil, yazdıklarınız kabus gibi. ben de 20'li yaşlarda sözlükte yazardım ve 30'luk tipleri görünce, "30 yaşına gelmiş işi gücü yok hala burda geyik peşinde, ben 30 yaşında çok meşgul olacağım" derdim bak hala size laf yetiştiriyorum.

    grinin bile 50 tonu var gençler saçmalamayın daha çok genciz.