hesabın var mı? giriş yap

  • korsanlar değince, ilk önce ölümü temsil eden bayrakları aklımıza düşer. özellikle de one piece sevenlerin aşina olduğu ve kurukafa ve çapraz kemik sembolünün bulunduğu bu bayraklar hayatımıza ilk defa 17. yüzyıda karşımıza çıkmaktadır.

    jolly roger olarak isimlendirilen bu bayraklar korsan gemilerinin bir saldırı öncesinde veya sırasında kullandıkları bayraklardır. kökenine biraz indiğimizde bazı kaynaklara göre bu terimin fransız korsanlar tarafından kullanılan bir kırmızı bayrağa atıfta bulunarak yani joli rouge(güzel/iyi kırmızı) kelimesinden geldiği ya da türediği iddia edilir ve öldürmeye hazır olduklarını ayrıca dökülecek kana atfedildiği düşünülmektedir. başka bir fikir ise şeytan anlamına gelen ingilizce old roger teriminden geldiğini öne sürdüler.

    yine başka bir kaynağa göre ise 16. yüzyıldan itibaren kuzey afrika denizlerinde bulunan terör estiren müslüman yağmacılar olan berberi korsanlarından geldiği düşünülmüştür.

    korsanlar genel devlet otoritesinin dışında bulunsalar da kendi içlerinde katı kuralları bulunan bir sistem içerisinde bulunmaktaydılar ve suç kisvesi altında kendi şartlarını belirleyebiliyordu. yani bu denizci grupları örgütsüz olmaktan çok uzaktı denemezdi buna rağmen yağma dağıtımını ve disiplinli bir yönetimin parçasıydı ve oldukça organize bir sosyal düzeni yansıtan katı davranış kuralları altında faaliyet gösteriyorlardı.

    bu gibi şeylerden ötürü bayraklar avını korkutmak için tasarlanmıştı. siyah renk korsan olduklarını gösteriyordu ancak iç içe geçmiş semboller üçlüsü ölüm, şiddet, sınırlı zamanı ifade ediyordu aynı anda denizcilik deneyiminin anlamlı kısımlarına işaret etmekteydi. ayrıca korsanlar avlarının sonunu kendilerine dair yani kendi bilinçlerini etkili bir şekilde gösterecek şekilde bayraklar tasarladılar. örneğin en çok görülen kafatası simgesi ise ölümü belirtmek için marjinal bir işaret olarak kullandılar ve bu sayede gemi kaptanları ölümü ellerinde tuttuğuna inandı. işte ikonlar sayesinde bu adamlar, otoriteye bağlı bayrağı sallayan kaptanlara, tüccarlara ve yetkililere karşı kara bir ölümün kasvetli renklerini sunarak denizleri terörize ettiler.

    şimdide tarihte başka şekillerde tasarlanmış bayraklara da şöyle bir bakalım.
    örneğin bu bu bayrakta gördüğümüz simgeler bir iskelet iblisi ve bir kalbi gösterir. figür, sağ elinde bir kadeh tutarken , solunda elinde bir mızrakla bir kalbe nişan almıştır, bu da eziyetli bir ölüm anlamına gelmektedir. kadeh, onun şeytana kadeh kaldırdığını gösterirken, kalbin altındaki üç kırmızı nokta, üç kan damlasını temsil etmektedir.

    bu görselde ise ortada bulunan figür ingiliz bir korsan olan john quelch ve john phillips'i temsil etmektedir. bayrakta bir tarafta bir kalbi delen ve kan damlayan bir mızrak, diğer tarafta bir kum saati tutuyor. mızrak ölümü temsil ederken kum saati ya sonsuzluğu ya da zamansızlığı(zamansız bir ölüm gibi) simgelemektedir. bu tasarımın meşhur karasakalın(edward teach) kullandığına söyleyen belirsiz bilgide mevcuttur.

    yine bu görseldeki bayrak edward lowe adlı bir ingiliz korsan tarafından kullanılmaktaydı ve aynı zamanda gaddar, vahşi bir kişilik olamasıyla da ün salmıştır. diğer korsanların aksine bayrağında kırmızı bir iskelet bulunmaktadır. bayrağı da kendi iç dünyasının vahşetini simgelediği düşünülmektedir.

    sıradaki bu bayrak bartholomew robertsadlı bir korsana aittir. 1719 ve 1722 yılları arasında amerika ve batı afrika açıklarındaki gemileri yağmalaması ile tanınan galli bir korsandı. black bart olarak da bilinen roberts, korsanlığın altın çağı'nın en başarılı korsanıydı. bayrağı iki kafatasının üzerinde duran kendini simgeliyordu. kafatasları bir barbadoslu ve bir martinik'linin başlarını temsil ediyordu. şeklin altındaki harfler, abh, "bir barbadoslunun başı" anlamına gelirken, amh "bir martiniquan'ın başı" anlamına geliyordu.

    son olarak dizilerde ve filmlerde gördüğümüz ve popüler kültürde çokça kullanılan ikonik bu bayrak tasarımı ise john /jack rackham adında 18. yüzyılın başlarında bahamalar ve küba'da faaliyet gösteren bir ingiliz korsana aitti. rackham takma adı olan calico jack ismini giydiği parlak renkli ındian calico kumaşından yapılma elbiselerden dolayı alıyordu. yine burada kafatası ölümü ve kılıçlar gücü temsil etmektedir.

    çeşitli korsan bayrak tasarımları.
    görsel-1
    görsel-2
    görsel-3

    kaynak:1234

  • arkadaş ben anlamıyorum, hala one love-one love diyorsunuz lan!

    aga bu yavşaklar degil mi, milleti festival alanına doldurup, başlamadan on dakika önce bira satışı yok diyen?
    siz değil miydiniz lan gezi'de ntv'ye, garanti'ye, doğuş grubuna ana avrat söven? pozitif'i doğuş satın almadı mı olm? bu festivalde harcayacağınız her bir lira ferit'in cebine girmeyecek mi? o ferit değil mi; kolumuz, bacağımız, kafamız polis tarafından kırılırken, parktaki çadırları geziciler yaktı diye haber yaptıran adam?!
    sikmişim bonobo'sunu, omar'ını.. ali ismail'i ne çabuk unuttunuz lan? kaç disketlik hafızanız var? berkin'in kemikleri sızlıyor geçmişini s... hipstırları. adam hala kalkmış oh land diyor ya! oh ferit lan oh ferit!!
    cnbc-e yok demedik mi, radyo eksen yok, mado yok, saray yok!

    yapacağınız devrimi s... bi çay koyup içicem. sizin ipinizle kuyuya mı inilir...

    edit: moduna sokayım selektör.
    edit 2: son üç gündür çok fazla destek mesajı geldi, duyarlılığınız için teşekkür ederim. inanıyorum ki birçok kişi festivale gitmeyi çok istese de, protesto hakkını kullanacak... 100 kişi gitmese 10000 lira yapar, doğuş'a koyar mı diyeceksiniz.. önemli olan işlevi.

  • aslında sevgilisi olmasını istemesine rağmen, hiçbir girişimi olmayan, hoşlandığı karşı cinsler olsa da hep bunu bir şekilde hasır altı eden, elini uzatmayan, konuşmayan, girişimde bulunmayan kişidir.

  • yarın itibariyle ulu önderimiz mustafa kemal atatürk'ün vefatının 84. yılını üzüntüyle anacağımız bu günde. atamızın ebedi istirahatgâhını ziyaret eder iyi dileklerimizi ve dualarımızı sunarız. şahsımın da ankara'da okurken sayısız kere ziyaret ettiği bu yer hakkında bildiğimce bir şeyler anlatmaya çalışacağım.

    bu sayede sizin de yapacağınız ziyaret daha bir başka ve güzel geçmiş olur.görsel
    hemen başlayalım o zaman :
    ilk başta anıt bölgesine giriş sırasında önümüze merdivenler gelmektedir bu merdivenlerin sayısı ise 26 adettir, bunun nedeni büyük taarruz'un başladığı tarih olan 26 ağustos 1922 gününe atfen 26 basamaklı olmasıdır. daha sonra aslanlı yoldan önce anıt bölgesinde kaşımıza iki büyük kule çıkmaktadır. sağ tarafta bulunan istiklal kulesi sol tarafta bulunan hürriyet kulesidir.

    1-istiklal kulesi: adı üstünde bağımsızlık anlamına gelen bu kulenin iç süslemesinde kabartma şeklinde ayakta duran ve iki eliyle kılıç tutan bir gencin yanında bir kaya üzerine konmuş kartal figürü görülmektedir. türk mitolojisine göre kartal, gücün ve bağımsızlığı temsil ederken; erkek figürü ise türk milletinin gücü ve kudreti olan savaşçı yanını yani türk ordusunu temsil eder.
    yine ayrıca kule duvarlarında yazı bordürü olarak atatürk'ün istiklalle ilgili şu sözleri yer almaktadır ki tüek ulusu için bağımsızlığın önemi bir kez daha vurgulanmaktadır:

    "ulusumuz en korkunç yok oluşla son buluyor gibi görünmüşken, tutsak edilmesine karşı evladını ayaklanmaya davet eden atalarının sesi, kalplerimiz içinde yükseldi ve bizi son kurtuluş savaşı'na çağırdı." (1921)

    "hayat demek savaşma, çarpışma demektir. hayatta başarı kesinlikle savaşta başarı kazanmakla mümkündür." (1927)

    "biz hayat ve bağımsızlık isteyen ulusuz ve yalnız ve ancak bunun için hayatımızı hiçe sayarız." (1921)

    "insaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. türk ulusu, türkiye'nin gelecekteki çocukları, bunu bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar." (1927)

    "bu ulus bağımsızlıktan yoksun olarak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır, ya istiklal ya ölüm." (1919)

    2-hürriyet kulesi:bağımsızlık özgürlük olmadan düşünülemez onun için kule hemen istiklal kulesinin karşısındadır. kulesi içindeki kabartmada; elinde kağıt tutan melek figürü ile meleğin yanında şaha kalkmış bir at tasvir edilmiştir. türklerdeki kut anlayışı gibi özgürlüğün de ilelebet tanrı tarafından türk milletine verilmiş olduğu simgeler, yine meleğin elindeki kağıt ise bu armağanın kanıtı olan hürriyet beyannamesini sembolize etmektedir. türklere göre atlar güneşten yeryüzüne inmiş varlıklardır ve bundan dolayı at da özgürlük ve bağımsızlığın bir sembolüdür. kule duvarlarında atatürk'ün hürriyet ile ilgili şu sözleri yazılıdır.

    "esas, türk ulusunun saygın ve onurlu bir ulus olarak yaşamasıdır. bu esas ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir işleme hak kazanamaz." (1927)

    "bence, bir ulusta şerefin, onurun, namusun ve insanlığın sürekli olarak bulunabilmesi kesinlikle o ulusun özgürlük ve bağımsızlığına sahip olabilmesiyle mümkündür."

    "özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı ulusal egemenliktir."

    "bütün tarihsel yaşantımızda özgürlük ve bağımsızlığa sembol olmuş bir ulusuz."

    3-kadın heykel grubu-erkek heykel grubu: istiklal kulesi ve hürriyet kulesinin önlerinde bu bulunan heykellerdir. grup halinde bulunan bu heykeller ulusal giysiler giymiş üç kadından ve üç erkekten oluşmaktadır. temel olarak heykeller aynı sayıda olduklarından dolayı kadın erkek eşitliğini temsil ederler. kadınların bulunduğu grup, türk kadınlarının atatürk'ün ölümünden duydukları derin acıyı ifade ederken. kenarlarda bulunan ikisi, yere kadar uzanan ve türkiye'nin bereketini bolluğunu temsil eden, başak demetlerinden meydana gelen birer çelenk tutar. sağdaki heykel, ileri uzattığı elindeki tasla atatürk'e tanrıdan rahmet dilerken ortadaki heykeldeki kadın ise atatürk'ün ölümünden duyduğu büyük acıyı temsil ettiğinden ağladığı yüzünü bir eliyle kapatır. yaşadıkları acı bu kadar fazla ve derin olsa da dik duruşları gururlu, ağırbaşlı ve azimli oluşunu dile getirmektedir

    erkek grubuna baktığımızda sağdaki erkek başında miğferi ve kalın kaputu ile türk askeri ve ordusunu temsil ederken, onun yanında elinde kitabı ile türk gençliğini ve aydın insanımızı, biraz gerisinde ise yerel kıyafetlerle köylümüzü temsil etmektedir. aynı kadın grubundaki gibi derin acı içerisinde olmalarına rağmen dik duruşları türk milletinin kendine özgü ağırbaşlılığı ve yüksek irade gücü dile getirmektedir.

    4-aslanlı yol: giriş kulelerinden tören alanına kadar uzanan bu yol, atatürk'ün yüce huzuruna hazırlamak için yapılmıştır ve tam 262 metre uzunluğundadır. yolda ince bir detay gizlidir yere döşenen döşeme taşlarının araları belli bir açıklığa sahiptir, bu açıklık sizin başınız aşağıda önünüze bakarak yürümenizi sağlar. yine bu yol üzerinde hitit’lerde ve türk mitolojisinde kudreti,kuvveti temsil eden 24 adet aslan heykeli bulunmaktadır. heykellerin yatar pozisyonda olması sükunet, telkin eden bir durumdur. aslan heykellerin sayısı ise oğuz boyunun 24 adet boyunu temsil etmektedir.

    5-mehmetçik kulesi:aslanlı yol'un tören meydanına ulaştığı bölümün sağında yer alan kuledir. türk ordusunun her bir ferdine ithafen yapılmış bu kulenin dışında bulunan kabartmalarda cepheye gitmekte olan mehmetçiğimizin evinden ayrılışı tasvir edilmektedir. oluşturulan kompozisyonda, elini asker oğlunun omuzuna atmış ve onu vatan için savaşa gönderen hüzünlü, fakat gururlu anne, türk kadını tasvir edilmiştir. ve yine kulenin duvarlarında kulenin duvarlarında, atatürk'ün türk askeri ve kadınları hakkındaki şu sözleri yazılıdır:

    "kahraman türk neferi anadolu muharebelerinin manasını anlamış, yeni bir mefkûre ile muharebe etmiştir." (1921)

    "dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde anadolu köylü kadının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur." (1923)

    "bu milletin evlatlarının fedakârlıkları, kahramanlıkları için vahidi kıyası bulunamaz."

    6-müdafaa-i hukuk kulesi:aslanlı yol'un tören meydanına ulaştığı bölümün solunda yer alan kuledir. isminden de anlaşılacağı üzere kurtuluş savaşımızda oluşturduğumuz ulusal birliğimizin temeli olan müdafaa-i hukuk dile getirilmektedir. yine dış duvarındaki kabartmada, bir elinde kılıç tutarken diğer elini ileri uzatmış sınırlarımızı geçen düşmana "dur!" diyen bir erkek figür tasvir edilmiştir. ileri uzatılan elin altında bulunan ulu ağaç büyüyen ve olgunlaşan yurdumuzu temsil ederken, onu koruyan erkek figürü ise kurtuluş amacıyla birleşip, tek yürek olan olan milletimizi temsil etmektedir. yine kulenin duvarlarında atatürk'ün müdafaa-i hukuk hakkında söylediği sözler yer almaktadır:

    "ulusal gücü etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır." (1919)

    "ulus bundan sonra hayatına, bağımsızlığına ve bütün varlığına şahsen kendisi sahip çıkacaktır." (1923)

    "tarih; bir ulusun kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez." (1919)

    "türk ulusunun kalbinden, vicdanından doğan ve onu esinlendiren en esaslı, en belirgin istek ve iman belli olmuştu: kurtuluş." (1927)

    7-zafer kulesi: aslanlı yol tarafındaki sağ köşesinde yer alan zafer kulesi atatürk ve türk ordusunun kazandığı zaferlere ithafen yapılmıştır. içinde ise atatürk'ün naaşını 19 kasım 1938'de dolmabahçe sarayı'ndan alarak sarayburnu'ndaki donanmaya teslim eden top ve arabası sergilenir. yine duvarlarında ise atatürk'ün kazandığı bazı askerî zaferlerle ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "zaferlerin payidar neticeler vermesi ancak irfan ordusu ile kaimdir." (1923)

    "bu vatan evlât ve ahfadımız için cennet yapılmaya layık, elyak bir vatandır." (1923)

    "hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. o satıh bütün vatandır. vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." (1921)

    8-barış kulesi: atatürk'ün "yurtta barış, dünyada barış" sözüne itafen yapılmış olan bu kule zafer kulesinin tam karşısındadır. duvarın iç kısmında dünyanın bile bildiği bu sözü tasvir eden şu kabartma kompozisyonu yer almaktadır; çiftçilik yapan köylüler ve yanlarında kılıcını ileri doğru uzatarak onları koruyan bir asker figür tasvir edilmiştir. bu asker barışın sağlam ve güvenli kaynağı olan türk ordusunu sembolizme ederken, şekildeki insanlar ise türk ordusunun sağladığı bu huzur ortamı içinde günlük hayatlarını devam ettirmektedirler.duvarlarında ise atatürk'ün barış ile ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "yurtta sulh cihanda sulh"

    "dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir." (1935)

    "hayatı millet tehlikeye maruz kalmadıkça harp bir cinayettir." (1923)

    9-23 nisan kulesi: bayrak direğinin sağında bulunan bu kulenin iç duvarında adından da anlaşılacağına üzere 23 nisan 1920'de türkiye büyük millet meclisi'nin açılışını temsil eden bir kabartma yer almaktadır. bu kabartmada, ayakta duran kadının tuttuğu kağıdın üzerinde 23 nisan 1920 yazılıdır. kadının diğer elinde millet meclisimizin açılışını simgeleyen bir anahtar bulunmaktadır. ayrıca meclisimizin doğumunu anlatmak için kadın figürü kullanılmıştır. kule duvarlarında meclisin açılışıyla ilgili atatürk'ün özlü sözleri yer almaktadır:

    "bir tek karar vardı: o da ulusal egemenliğe dayalı, hiçbir koşula bağlı olmayan bağımsız, yeni bir türk devleti kurmak." (1919)

    "türkiye devletinin tek ve gerçek temsilcisi yalnız ve ancak türkiye büyük millet meclisi'dir."

    "bizim bakış açılarımız kuvvetin, gücün, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır."

    10-misak-ı millî kulesi: bayrak direğinin sol kısmında bulunan kuledir. içinde bulunan kabartmada bir kılıç kabzası üzerinde üst üste konmuş dört el bulunmaktadır ve milletimizin misak-ı milli etrafında tek bir vücut olarak kenetlenmemizi ve türk vatanının kurtarılması için içilen millet andını ifade etmektedir.kulenin duvarlarında atatürk'ün milli misak ile ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "kurtuluşumuzun genel kuralı olan ulusal andı tarih safhasına yazan ulusun demir elidir." (1923)

    "ulusal sınırlarımız içinde özgür ve bağımsız yaşamak istiyoruz." (1921)

    "ulusal benliği bulamayan uluslar başka ulusların avıdır." (1923)

    11-inkılâp kulesi: yapılan inkılaplara ithafen kulenin iç duvarında yer alan kabartmada zayıf, güçsüz bir elin tuttuğu sönmek üzere olan bir meşaleyi görmekteyiz bu tasvir çökmekte olan osmanlı imparatorluğu'nu simgelerken güçlü bir elin göklere doğru kaldırdığı ışıklar saçan diğer diğer meşale ise, yeni türkiye cumhuriyeti ve atatürk'ün türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için yaptığı inkılâpları simgelemektedir.kule duvarlarında atatürk'ün inkılâplarla ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse ilerlemesine, uygarlaşmasına teknik imkân ve bilimsel ihtimal yoktur."

    "biz ilhamlarımızı gökten ve bilinmeyen alemden değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."

    12-cumhuriyet kulesi: görselde de görebileceğiniz üzere inkılap kulesinin tam karşısındaki kuledir kendisi.kulenin yan duvarının dış kısmında bir kuş sarayı yer alır. duvarlarının iç kısmında ise atatürk'ün cumhuriyet ile ilgili şu sözü yazılıdır:

    "en büyük kuvvetimiz, en şayanı emniyet mesnedimiz, hakimiyeti milliyetimizi idrak etmiş ve onu bilfiil halkın eline vermiş ve halkın elinde tutabileceğimizi fiilen ispat eylemiş olduğumuzdur."

    13-tören alanı:aslanlı yol ile bayrak direği arasında yer alan geniş bölgedir kendisi. 15.000 kişi kapasiteli tören alanı, 129 * 84,25 m ölçülerinde dikdörtgen şeklindedir ve zemini 373 adet ayrı dikdörtgene gene bölünmüş şekilde kültürmüzü temsil eden türk halı ve kilim motifleri oluşturacak şekilde döşenmiştir.

    14-sakarya meydan muharebesi konulu kabartma: mozoleye çıkarken sağda tarafta bulunan kabartmalardır. oluşturulan tasvirin sağında bir genç, iki at, bir kadın ve bir erkek bulunmaktadır. bu figürler, savaşın ilk döneminde düşman saldırıları karşısında evlerini bırakıp yurt savunması için yollara düşmüştür. sağdaki delikanlı arkaya dönmüş, sol elini kaldırıp yumruğunu sıkarak düşmanlara; "bir gün döneceğiz ve sizden öcümüzü alacağız" demektedir.
    bu grubun önünde, muharebe öncesini temsil eden çamura batmış bir kağnı, çabalayan atlar, tekerleği döndürmeye çalışan bir erkek ve iki kadın ile ayakta bir erkek ve diz çökmüş vaziyette ona, kınından sıyrılmış bir kılıç sunan bir kadın vardır. bu grubun solunda yer alan yere oturmuş iki kadın ve bir çocuk figürü, istila altında olan ve türk ordusunu bekleyen halkı simgeler. halkın yukarısında, uçar vaziyette ve atatürk'e çelenk sunarak tasvir edilen bir zafer meleği figürü yine kut anlayışını temsil eder. en solda ise vatan ana"yı temsil eden yere oturur hâldeki kadın, muharebeyi kazanan türk ordusunu temsil eden diz çökmüş hâldeki genç erkek ve yine türk mitolojisinde bulunan meşe figürü zaferi türkiye cumhuriyetinin sonsuzluğunu simgelemektedir.

    15- başkomutanlık meydan muharebesi : mozoleye çıkan merdivenlerin sol tarafından bulunan kabartmalardır. kabarmanın solunda yer alan ve bir köylü kadın, bir erkek çocuk ve bir attan oluşan grup milletçe savaşa hazırlık dönemini bütünlüğü, birliği temsil etmektedir. sonraki bölümde; atatürk bir elini ileri uzatmıştır ve "ordular ilk hedefiniz akdeniz'dir, ileri!" diyerek ordularımıza hedefi göstermektedir. öndeki melek, ata'nın emrini borusu ile uzak ufuklara iletmektedir ki yine kut anlayışını burada görmekteyiz. bundan sonraki bölümde, emri yerine getiren türk ordusunun zorluklar karşısındaki fedakarlıklarını ve kahramanlıklarını temsil eden bu bölümde vurulup düşen bir erin elindeki bayrağı kavrayan bir yiğit ile siperde ellerinde kalkan ve kılıçlı bir asker türk ordusunun taarruzunu sembolize etmektedir. önlerinde ise elindeki türk bayrağı ile türk ordusunu çağıran bir zafer meleği vardır ki buda türk ulusunun kutsanmışlığını dile getirmektedir.

    16-mozole ve mezar odası: anıtkabir'in en önemli bölümü olan mozoleye çıkan 42 basamaklı merdivenlerin ortasında "hitabet kürsüsü" yer almaktadır. mermer olan bu kürsüde dairesel geometrik motiflerle süslü olup, tam ortasında atatürk'ün "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözü yazılıdır. buradan yukarı doru çıktığınızda girişin tam karşısında büyük pencerenin yer aldığı nişin içinde, atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır. lahit taşı tek parça kırmızı mermer yapılmış olup tam tamına 40 ton ağırlığındadır ve tam altında mezar odası bulunmaktadır. işte atamızın aziz naaşı bu mezar odasının ortasında gömülüdür ve mermer sandukanın çevresinde içlerinde bulunan bütün illerden ve kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'nden gönderilen toprakların konulduğu pirinç vazolar bulunmaktadır. bu topraklara daha sonradan azerbaycan, selanikteki doğduğu ev, güney koredeki tür şehitliğinden ve de süleyman şah türbesinden alınan topraklarda eklenmiştir. mezar odası tam anlamıyla selçuklu mimarisine göre yapılmış olup tam bir sekizgen şeklindedir ve tavanda yine piramidal bir külah şeklindedir, ayrıca mezar odası birçok türk ve geometrik motifle süslenmiştir.

    kendisini saygı ve özlemle anıyoruz saygılarımla....

    kaynak ve ileri okumalar için:123456

    bonus:(bkz: taksim cumhuriyet aniti/@zagalar)(bkz: zafer anıtı/@zagalar)

  • (bkz: uzun seviyorlar demek)

    edit: bir kaç ay önce girseydim debeye telefonla arayıp "debeye girmişim" diyebileceğim biri vardı. burada edit falan yapacaktım hatta. hep düşünmüştüm bunları. şimdi son bir haftada ikinci kez basit bir bakınızla da olsa 14. sıradan debeye girmişiz. ama artık o kadar da büyük bir anlam ifade etmiyor. yine de debeye girmek güzel tabi oylayanların ellerine sağlık.

  • dünkü brezilya-almanya maçından sonra alman sosyal medyasında hakkında "joachim istifa etmeli, maçta gol atmayan oyuncular vardı. böyle laubalilik olmaz." diye geyikler dönen adamdır.

    o değil de adamın dün akşamdan beri yaşadığı mutluluğu, keyfi ve tatmini düşünüyorum. ben olsam uyuyamam balkonda falan ulurdum herhalde sabaha kadar.

  • gerçekten de yazılarından yansıttığı gibi bir ruh hali varsa görüldüğü anda sokak değiştirilmesi vaciptir.

    çocukluğuna inelim;

    baba: oğlum git şu bakkaldan bir gaste al da gel.
    g.y.b: bir türkçü asla emir almaz çaşıtlık yapma.
    baba: ne diyorsun ulan sen?
    g.y.b: aptal aptal sorular sorma. ne dediğimi anlayamadıysan burada işin yok, sen git 4 harfliler gelsin.
    baba: hanım katanamı getir
    g.y.b: bir türkçüyü japon kılıcıyla öldüremezsin, hun yayı yok mu?