hesabın var mı? giriş yap

  • ulan şu dizinin çekildiği zamanlar o kadar güzeldi ki... her şey eskiden çok güzeldi be. ne sikindirik bir döneme denk geldik. 2014-2020 arası felaket amk. kepazelik.

  • ristretto'nun kafein oranının daha düşük tadının daha yogun oldugu dogrudur fakat --> 1 shot espresso için 7gr civari öğütülmüş kahveden 25-30 saniyede --espressonun cremasi hariç-- 30ml kahve alınır. ristretto ise aynı kahvenin ve aynı makine ayarlarının sabit tutulup, değirmenin espresso için olandan biraz daha ince çekecek şekilde ayarlanmasinin ve yine 7gr civari kahvenin ogutulmesinin ardından yine 25-30 saniye süresinde yine cremasi hariç 20ml civarı (maksimum 22,5ml) kahve alınmasi ile elde edilir.

    ayrıca italyada kahve standart olarak ristretto şeklinde falan sunulmaz, kahve dediğinizde yukarıda da yazdığım gibi cremasi hariç 30ml'lik espresso shot olarak sunulur. eğer shot 1 fincan içine çift espresso şeklinde alınacaksa bu durumda ölçü 14 gram kahveden 25-30 saniyede --espressonun cremasi hariç-- 60ml şeklinde değişir. bir fincana çift ristretto çekilecekse yine herşey aynı kalır, kahve çekme kalınlığı inceltilir crema hariç fincana maksimum 45ml shot alınır.

  • evet çok aşağılamış.
    kendisi ayıp etmiş.
    çok ağır laflar etmiş.

    '' tesettürsüz kadın perdesiz eve benzer'' veya ''etek giyen kızlar beni tahrik ediyor'' diyen öğretmenden daha aşağılıktır.

    bence acilen idam gelmeli ve tesettürlü 10-12 yaşındaki kız çocuklarına "ben bu konuda şu an itibariyle yorum yapmayayım. bütün kız çocuklarımız aynı durumda gözüküyor. bu fotoğrafı nasıl yorumlamalıyız. sizlerin yorumlarını göreyim." dediği için taksimde asmalıyız.

    ya bi yürüyün gidin işinize ya!
    işinizi gücünüz yok mu sizin.
    doların yükselişi, ekonomik kriz, saldır saçma yürüyen politikalar böyle mal mal haberlerle unutturulamaz.
    neymiş ismail küçükkaya örtülü insanları aşağılamış.
    aşağılık bir hareket görmek istiyorsanız ülkenin yönetilişine bakabilirsiniz.
    boş verin türbanı.
    din elden gitmiyor rahat olun!

  • diyarbakırdan aldğım telefon şarjör çıktı

    1.az önce babamı aradım ve mermi bitti mnıskim konuşamadık, ödemeli tarıyorum şu an ama hıh açmıo :( beyler

  • likya yolu bir antik yol değildir, kültür rotası olarak geçer, yani kültür turizmi odaklı olarak geliştirilmiştir. ilk olarak kate clow tarafından tespit edilmiş, 1999 yılında da kültür rotası açılmıştır. en kapsamlı bilgi de kate clow'un likya yolu kitabındadır.
    likya yolu'nun kesiştiği antik yollar da vardır, örneğin kayaköy'ün kuzeyinde ve güneyinde bu antik yollara rastlanabilir. antik yollarla ilgili bilgi almak için fethiye arkeoloji müzesi ve antalya arkeoloji müzesi'ne bakılabilir, ayrıca patara antik yol yazıtı stadiasmus patarensis ile ilgili yapılan yayında, antik kentlerin ulaşım yollarına dair bilgi verilmektedir. akdeniz üniversitesi'nin stadiasmus patarensis ile ilgili sayfası linktedir.
    fethiye ve ölüdeniz arasında ciddi bir arkeolojik malzeme yığılması vardır.

    üzerinde kalan belli başlı antik kalıntılardan bahsedersek:
    ölüdeniz'iz geçtikten sonra yol bir antik yol ile yaklaşık 3.5 km boyunca çakışmaktadır. bel ve avlan arasında sidyma antik kentinden geçer. ardından letoon'dan kuzeye dönerek xanthos'a ulaşır. patara yol üstünde kalmamakla birlikte (clow'un rotasına göre) kalkan'a ulaşmadan önce eren tepe yönüne dönülerek görülebilir ve görülmelidir. kalkan'ın kuzeyinden devam eden yol kaş hizasında phellos ve antiphellos kentlerinden geçer ve sahile ulaşır. sahilden devam edildiğinde kaletepe, yol içeri doğru tekrar girdiğinde apollonia, apollonia'dan tekrar sahile inildiğinde aperlai antik kentleri vardır. aperlai muazzamdır. daha sonra kaleüçağız yani theimiussa ve simena civarından sahil boyunca devam edilir ve pek çok irili ufaklı kalıntı görülür (buzağılık antik yerleşimi, gökkaya antik yerleşimi, istlada). soura'nın kyısından ve andriake'nin kuzeyinden devam edilirse demre'nin kuzeyinden dolaşılarak myra antik kentine ulaşılır. belören civarında muskar kilise vardır. zeytin mahallesi'nin antik yerleşim alanında geçilerek finike'ye yönlenilir, finike'nin antik kenti phonikos'tan geçer. finike ve kumluca'nın önemli kentleri limyra, arykanda ve rhodiapolis'ten geçmez, ama ziyaretçinin araçla gidip bu kentleri görmesini şahsen öneririm. sahil boyunca gelidonya burnu'na kadar ilerler. yolda melanippe (korsan koyu olarak da bilinir) vardır. ardından teke yarımadası'nın doğu kıyısı boyunca ilerleyerek adrasan, olympos, khimaira, phaselis ve gedelma kalesi da görülerek hisarçandır'a kadar gidilebilir.

    likya ile ilgili bilinmesi gereken şey, arkeolojik malzeme her yerdedir. yürürken sürekli bir şey görürsünüz. kırsal bir alan olması, ana yerleşimlerin dönemin büyük kentlerinin kalıntılarının üzerinde olması (bu kötü bir şey değildir, sürekliliktir, insanlar orada yaşamayı hiç bırakmamıştır.) diğer alanların ise çok fazla bozulmamış olması, çok yoğun bir insan trafiği olmaması gibi etkenler bitki örtüsü ve doğanın kalıntıları korumasını sağlamıştır.

    yolda yürürken olur ya bir heykel, önemli gibi görünen bir şey görürseniz ilgili müzeyi arayınız. yolda yürürken defineci görürseniz ilgili jandarmayı arayınız. kalıntıları seviniz, melanippe'de antik duvarın içinde ateş yakan hıyarlar gibi olmayınız.

    likya yolu'nun kültürü budur. doğaya saygılı, kültüre saygılı bir ziyaret gerektirmektedir. bu ikisine saygı göstermeyecekseniz gitmeyiniz, yazıktır.

    bir de bilgi istiyorsanız, azıcık nezaket öldürmez. nasıl yürünebileceğine dair öneri ve bilgiler çok önemlidir, kolay kolay bulunmayan paylaşımlardır, dolayısıyla bu yolun tarihi, içeriği hakkında bilgi bir çok yerde bulunabiliyorken burada kendi deneyimini paylaşan insanların bilgileri son derece kıymetlidir.

    edit: imla