hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • indirim falan istemiyoruz 3 ay öncenin fiyatlarına dönülsün yeter.

    her ürüne yüzde 50 zam yapılmış sonra " mutabakata vardık da yüzde on indirim de bıkbık"" kıçıma anlat.

    yapısal reformlar işte al amk.

  • çok antipatik bir tweet.

    yıldız haklı, hayko haksız. oturmuşsun tatil beldesindeki villanda; şehrin göbeğinde bile otursa sabahın 7'sinde o karanlıkta işe/okula giderken ''ulan inş köpek çetesi çıkmaz karşıma'' diyen insanlara twitter'da felsefe yapıyorsun.

  • sayesinde eiffel manzaralı evde mi kalmadım, otelde yüzlerce lira ödeyeceğiniz konforlu odalarda mı konaklamadım, efendime söyleyeyim tulumumla yerlerde mi yatmadım, turist rehberlerinde bulamayacağınız yerleri mi keşfetmedim, mükemmel partilere gidip, mükemmel insanlarla mı tanışmadım, neresinden tutsam bana harika şeyler katmış olan oluşum. fas'ta bile denedim oluyor, korkacak birşey yok sadece iyi seçmeyi bilmek gerek.

  • arles'te kırmızı bağ, vincent van gogh'un 1888 yılında tamamladığı ve yaşamı boyunca sattığı tek resim olduğuna inanılan en ikonik eserlerinden biridir.

    vincent van gogh, bu tabloyu, fransa'nın arles kentinde yaşadığı dönemde yapmıştır. tablo, altın rengi bir gökyüzünün altında canlı kırmızı sarmaşıkların yer aldığı bir bağ sahnesini tasvir etmektedir. stil, van gogh'un post-empresyonist tekniğinin karakteristiğidir; van gogh’un bu tekniğe, aslında iki yıl önce tanıştığı ve kendisini ziyaret etmek amacıyla arles’a gelen gauguin ile benimsediği rivayet edilir.

    rivayete göre van gogh, gauguin’in kendisiyle bir sanat sergisi açması için çok dil döker ve en son gauguin’i ikna etmeyi başarır, ancak gauguin sık sık kavga etmeleri ve yaşadıkları bir tartışmanın ardından van gogh'un jiletle kulağını kesmesi üzerine iki ay sonra oradan ayrılır. bu süreçte, van gogh, ‘’arles'te kırmızı bağ’’ tablosunu yaparken, gauguin ‘’ayçiçeklerinin ressamı’’ isimli van gogh’un portre tablosunu yapar. van gogh'un tabloya ilişkin ilk izlenimiyse, gauguin’in kendisini bir deli olarak çizdiği olur, fakat bir zaman sonra ‘’bu gerçekten bendim; tıpkı o zamanlar olduğum gibi aşırı derecede yorgun ve suratsız’’

    arles'te kırmızı bağ, 1890 yılında belçikalı bir sanat koleksiyoncusu ve van gogh'un arkadaşı olan anna boch tarafından 400 frank karşılığında satın alınır. boch'un tabloyu satın alması, van gogh'a o dönem ihtiyaç duyduğu mali desteği sağlar. bugün arles'te kırmızı bağ rusya'nın başkenti moskova'daki puşkin güzel sanatlar müzesi'nde sergilenmekte ve sanat tarihinin ünlü başyapıtlarından biri olmaya devam etmektedir.

    kaynak 1
    kaynak 2

  • okuması zevkli, akıcı ve akılda kalıcı bir rezalet. 7/10

    sürekli geçtiğim bir güzergah olduğu için unutmam da mümkün değil artık.

    yol üstü tesisleri zaten amaç olarak "tuttuğunu öp" prensibiyle çalışırlar, uğrayanların yüzde 90'ı bir daha uğramadığı için çirkeflikte ve geçirmede sınır tanımazlar.

    açık büfe de yapısı gereği sadece alana aittir, bir çatal da alsan doyasıya geçirme hakları var bu doğru. ama bunu kötüye kullanmadığın sürece dünyanın her yerinde açık büfeye ucundan salça olmaya göz yumulur. hatta çoğu yerde itibar adına istismar edilmesine ses çıkarılmaz. normal bir yerde tek kişi açık büfe alır diğeri menemen bir başkası tost bir diğeri de sucuklu yumurta ama karışık yerler ve sıkıntı olmaz. ama buradaki nüans masadaki herkesin çorbada tuzu olmasıdır ki örneğimizde de olay böyle.

    ben olsam ücreti ödemez, müdürü çağırırdım. müdür de olayı çözmezse,"madem ödüyorum ben de yerim" diyerek tüm açık büfeyi talan eder, 2-3 günlük yemeğimi o anda yer, hatta ekmek arası yolluk bile yapardım kendime. arkadaş aşırı kibarmış.

  • bu çok ciddi bir konu arkadaşlar.eğer bu polisler birbirlerinden güç alarak,bir şeylerinde ört bas edilebildiğini görerek böyle bir olaya kalkışmış iseler burda devletin ciddi deredece bu konunun üzerine gitmesi gerekir.çünkü bu herkesin başına gelebilecek bir olay olmuş oluyor.polislik çok hassas bir meslek.darbeden sonra 10 bin 10 bin birçok polis alımları oldu. 6 ayda polis oldular.vatandaşa nasıl davranacağını bilmeyen bir çok kişinin bu mesleği yaptğını düşünüyorum.yaşları genç, karakolda kendilerine kimsenin dokunamayacağını hissetmiş olup gaza gelmiş olabileceklerini düşünüyorum.çok dikkatli olunmalı 11 kişiden bahsediliyor.elbet içlerinden birisi birgün vicdan yapıp olayın gerçek yüzünü açığa çıkaracaktır.

  • istiklal marşı'nın yokuşaşşağı en hız aldığı yerdir. "o be"'den hemen sonra tam gaz geldiği rampadan fırlamış havada süzülen bir araba hayal ediyorum. o havadayken tam bir sessizlik, hafif rüzgar. sonra "niimm milleettimin" ile zemine yumuşak bir iniş yapıp yoluna toz kaldıra kaldıra devam ediyor.