hesabın var mı? giriş yap

  • var böyle bir şey. tüyler ürpertici. tekrar kavga başlatıcı.

    mesela bugün tanık olduğum bir olaydan yola çıkayım;

    banka kuyruğunda bekleyenler var diyelim ya da hastanede doktorun odasının önünde bekleyen kalabalık da olabilir. sıra oluşundan mütevellit ortam zaten azıcık gergindir. aniden bi itiş kakış; ''sıra bendeydi'' gerginliği çıkıyor. atışma başlıyor taraflar arasında. ''arkadaşım bi müsaade et'', ''önce ben geldim lan'' lafları tansiyonu yükseltiyor yavaştan. sonra taraflardan biri yumuşuyor, ''can sıkacak bi durum yok, güzel abim gel sen geç benim sırama'' diyor.. ortam yatışıyor hafiften, tam mırıl mırıl eden kalabalık susacakken tartışmanın taraflarından diğeri, asabi olan patlatıyor bombayı

    - hah işte böyle susarsın, adam ol. !!
    ya da
    - illa uyaralım mı yola gelmen için !!11
    ya da
    - ha şöyle aferim!

    ulan napıyorsun yaa :((( niye kışkırtıyosun adamı? sonra kesin büyük bir kavga çıkıyor, daha bugün gördüm. sus işte adam hazır alttan almış.
    o son anda edilen laf var ya laf! kanın beyne sıçradığı andır. arada susmak lazımdır.

  • adam 3 yaşındayken babası evi terk etmiş.
    kız bebeği ölü doğmuş, ardından çok sevdiği eşi trafik kazasında hayatını kaybetmiş.

    insan olmak için travmalara ihtiyacımız yok, hepimiz onun gibi sade bir hayat sürebiliriz, mutluluk sahip olduğumuz eşyalar değil, çevremizdeki insanların kıymetini yaşarken anlayalım.

    edit 1 : lösemi hastası kız kardeşine yıllarca bakmış.
    edit 2 : @phoarbix ekledi, gençliğinde sevdiği arkadaşı river phoenix birlikte eğlenirlerken hayatını kaybetmiş.

  • yeni çağ bir akımın adıdır. yeni çağ akımı ruhsal bilgilerden bilimsel yaklaşımlara, etnik öğretilerden modern yaşam uygulamalarına dek uzanan çok geniş bir bilgi birikiminin sonucunda şekil almış ve yenilenmeye devam eden bir dünya görüşüdür. herkesin belirli yaşam devrelerinden geçtiğini savunan bir felsefeye sahiptir. buna kısaca geçmiş yaşamlar da diyebiliriz. onların inancına göre hiçbirşey rastlantı değildir, herşeyin yaratımına ruhsal bir düzeyde yardımcı olunduguna inanılır. bu da yaşamdaki her şeyin sorumluluğunu üstlenmeleri anlamına gelir. ayrıca kıyamet günü ile ilgili şimdiye kadar bildiğimiz, duydugumuz tüm verilerin aksi bir savunu da getirmişlerdir... yeni çağ akımına göre; 2012 yılında herkes derin bir uykuya yatacak ve tam 6 gün sonra uykuya yatanlardan sadece bazıları çok farklı bir dünyaya uyanacaklar... tüm dünya dengeleri değişmiş, tek ülke haline gelmiş ve kimsenin çalışmadıgı, negatif enerji gücünün olmadıgı bir dünyaya... onlara göre bu duzenlenmenin yapılma sebebi de dunya üzerindeki yanlış olaylardır... böylece dünyanın yenilenecegine inanmaktadırlar. pozitif enerjisini yüksek tutmayı başarabilmiş, frekansları açık olan kişilerin uyanacagını, diğerlerinin ise uyanamayacagını belirtmektedirler... daha da ilginci; 2011 yılında hz. isa nın şirince köyü ne inecegi üzerine olan savunularıdır.

  • çok basit. bantın altında bir çalışan var. ürün geldikçe alttan çekiyor makarayı. bazen kasiyer size "bant çalışmıyor, ürünleri iter misiniz" diyor ya, o sırada sigara molasında oluyor o arkadaş.

  • eminim birçok kişinin bu insan tipiyle ilgili bir hikayesi vardır ; ama amerika'nın tennessee eyaleti columbia şehrinde yakın zamanda bu insan tipinin belkide en orjinali olmaya aday bir doktor var:suellen lee .. öyle bir doktor düşünün ki aldığı 300.000 $ borcu ödememek için borç aldığı kişiye ve hatta genetik diyerek kızına demans tanısı koyan ..(bilindiği üzere demans; bunama olarak adlandırılır ve zihinsel becerilerin zayıflaması durumudur...)

    ----------
    her şey 2018 eylül ayında tennessee department of health 'in 100'den fazla disiplin cezası içeren disiplin raporunun halka açıklanmasıyla gün yüzüne çıktı..kayıtlarda ismi verilmeyen ama "e.w." olarak geçen bir hasta var..
    e.w.'nin iddiasına göre 25 senedir hastası olduğu doktor suellen lee'nin kliniği mali açıdan zor bir dönemden geçerken; suellen lee kendisinden 300 bin dolar borç aldı ve artık ödemesini istediğinde kendisinin varlık kayıtlarına erişmesine engel olacak "demans" tanısı koyduğunu söyledi; hatta lee'nin e.w'nin kızının da erişmesini engellemek için hastalığı kızına da aktardığını belirten bir teşhis koyduğundan da bahsetti...

    sonunda durum, tennessee tıp fakültesi heyet kurulu'na geldi ve lee herhangi bir tıbbi muayene ya da ikinci tıbbi görüş bildirmeden teşhis ettiğini itiraf etti ve işinden davanın sonucunu beklemeden gönüllü olarak emekli oldu...olay halk bazında yayıldıktan sonra kendisiyle bir röportaj gerçekleştirilen lee " olayın e.w.'nin bir tuzağı olduğunu ve kendisine demans olduğunu düşündüğünü söylediği için e.w'nin kendisinden intikam almak için tüm bu olayları kurduğunu iddia etti...ayrıca lee, emekli olmanın şartlarını kabul etmesinin tek nedenini; devlet avukatlarının, davada sunulan olgulara itiraz etmesi halinde asla kazanamayacağını söylediği için olduğunu iddia etti.."
    fakat tennessee tıp heyeti kurulu daha sonra teşhis konan e.w ve kızına yapılan incelemelerde demans tanısına rastlanmadığını ve lee'nin "orantısız veya uygun olmayan büyüklükteki hediyeleri reddetmesi gerektiği yönündeki hükümleri" ihlal ederek profesyonel olmayan, onursuz ve etik olmayan davranışlar yürüterek devlet kurallarını ihlal ettiğini belirtti ve bu kararın tennessee eyaleti halkının sağlığını, güvenliğini ve refahını korumak ve kamuoyunun tıp mesleğinin bütünlüğüne olan güveninin korunmasını sağlamak için alındığını bildirdi..

    ayrıca devlet kayıtları, lee'nin, hastanın mali temsilcisi olan edward jones bank'a hastaya demans tanısı konduğunu belirten ve hastanın hesap kayıtlarını donduran mektubu yolladığını doğruluyordu..
    ---------
    dava henüz sonuçlanmasa da tüm kanıtlar ve taraflara bakıldığında borcunu ödememek için borç aldığı bir insana ,hastasına bunama teşhisi koyan bir doktorun olması borcunu ödemeyen insan tipinin nirvanası sanırım...

    kaynaklar ;
    tennessean
    columbiadailyherald

  • bünyesinde çalışanlarına ad.soyad@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi vermek yerine (adının ilk üç harfi)(soyadının ilk iki harfi)@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi dağıtan kuruluş.. çalışanların mail adreslerini oldukça merak etmekteyim, zira şu tip mail adresleri görmek oldukça mümkün görünüyor:

    tahir tantan --> tahta@kocbank.com.tr
    deniz yöntem --> denyo@kocbank.com.tr
    salih akgündüz --> salak@kocbank.com.tr
    hande zorlu --> hanzo@kocbank.com.tr
    ahmet akça --> ahmak@kocbank.com.tr

  • cekinme abim.. cekinme "özür dilerim" de.. biz eglenceli bir sey hazirladigimizi sanmistik ama oyle olmadi de.. farkinda olmadik ama sizi bir "hic" yerine koymusuz de.. sözlügü ciddiye almanizi size pahaliya ödettik; üzgünüm de.. kücültmez bu seni.. en azindan yazdigin son yazi kadar olmaz.. daha kötüsü de nazarimda olamaz. yok gitmez, etmez degil, gider abi. ben bu kadar gerizekali yerine konmadim, sen koydun beni. helal olsun.. simdi sen yine toplanip gerrain filan deli gibi gülüyorsundur biz boyle delirince ama durum bu.

    bir de belirteyim; saka baskadir, insanlari ciddiye almamak, gerizekali yerine koymak cok baskadir.

    sozlukteki duraganlik baska bir konudur, varolan gücünüzün arkasina aldiginiz yetki ile insanlarla eglenmek, cok baskadir.

    bunlar birbirlerinden farkli konular..

    "özür dilerim" de.. kurtarmaz ama keser atar pek cok seyi. en azindan bu kadar bir "sey" iz biz abi. on bin kisi degil, okuyan, eden, üzülen, sevinen.. binlerce insan.. duygular bunlar.. ayip abi, inan bana ayip.

    ama sunu da bilyiorum. boyle, yüzde yüz, binde bin "sacmalik" oldugu kesin olan bir konu dahi, bir süre sonra tersine dönecek "abi bir de olayin su yüzü var ama"cilar cikip sizin bu sakaniza destek olacaklardir, sözlük bu. hicbir düsünce, yüzde yüz salakca dahi olsa ancak bir süre bir tarafta kalabilir. onlara filan da aldanmayin diye bunlari yaziyorum; yaptiginiz ayip, hcibirinize yakistiramadim, bir tek kerizlenmeyi kendime yakistirdim. hakettim bunu ben, burasini gereginden fazla önemseyerek.. eni sonu senin bir "del" tusuna basar benim onlarca saat üzerinde durup yazdigim yazilar, entryler, onlar bunlar..

    bir yerde haklisin kesinlikle de.. aci geliyor o gercek bize.