hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • sosyal medya olmaktan çıkıp, ana haber bültenine dönüşen insanlardır. dün 18.15 eskişehir-ankara yüksek hızlı treninde ben de gerçekleştirdim bu eylemi. başlarken bi tedirgin oldum, kavga çıksa, linç edilsem kaçacak yerim yok, 250 km hızla giden trenden de atlanmaz ki diye. bu tedirginlikle başlattım kaydı. herkes sus pus oldu, dinledi. yaklaşık on dakika boyunca kimseden ses çıkmadı. kayıt bitti, bir dakika geçti, hala çıt yok. sonra çözüldü insanlar, kimisi kendi arasında muhabbetine döndü, kimisi ses kaydını konuşmaya başladı. bir sonraki vagona geçtim, orada da açtım kaydı son ses. bir teyze ne olduğunu anladıktan sonra "dinlemek istemiyoruz biz bunları, montaj bunlar montaajjj" dedi. ben cevap veremeden birkaç kişi "kendi adına konuş, dinliyoruz biz" diye susturdular teyzeyi. bitince bir sonraki vagona geçtim, orada bir abla ben dinletirken bir yandan düşmanca gözlerle bakıp bir yandan yüksek sesle oflayıp pufluyordu, karşısındaki yolcu kendisini "şşşşt" diye susturup dinlemeye devam etti. toplam beş vagon boyunca karşılaştığım yegane kötü tepkiler bunlardı. bunun dışında insanlar kaydın trende dinletilmesine şaşırdılar ama tepki vermediler. bilal'in sesini duyunca yanındakine kafasını sallayıp "bak işte bu" diye işaret eden de vardı, "ne dinlio ki bu kız" diye şaşkın şaşkın bakan da. şaşkınlıkla bakanlara "başbakanımızla oğlunun ses kaydı çıkmış da, dinlememiştim, şimdi dinliyorum" diye açıklama yaptım. kimisinden bir karşılık aldım, kimisi anında kafasını çevirdi, karşılık alamadım. sonuç olarak 25 şubat 2014 günü 18.15 treniyle eskişehir'den ankara'ya dönen insanlar arasında bu kaydı duymayan neredeyse kalmadı. gururla bildiririm.*

  • 3 gün önce iftara 5 dakika kala;

    misafir: tuvalet ne taraftaydı?
    aden (3,5 yaş) : kakan mı var?
    ......... misafirin suratında kocaman bir; ne alakası var ya ben yapmam öyle pis pis kaka şeyler ifadesi..........
    ben: oğlum ehehehhe ne kadar ayıp..
    aden (3,5 yaş) : neden büyükler kaka yapmaz mı? çok ayıp mı kaka?

  • quicksilver kadar hizli kossak ne olurdu?

    tabii ki cogu mutant gucleri genetik mutasyonla aciklanacak cinsten degil, bu yuzden x-men hikayeleri bilimsel isabete onem veren "hard sci-fi" sinifina girmiyor, zaten odak noktalari da bu degil. ama hikayelerden zevk alabilmek icin girdigimiz suspension of disbeliefmodundan zamani gelince cikmazsak, bilimden zevk alabilmeyi saglayan "cocuk meraki" moduna girmek de mumkun olmaz.

    en fantastik gucler, gercege en uzak olduklari icin bence en az ilginc olanlar: mesela blink gibi gercek hayatta portal oynamak icin, yani wormwhole acmak icin karadelikleri kic kica yapistirabilmek lazim. buyuk enerji gerekir ve birbirine bu kadar yakin portallar da acilamaz. ama yapilirsa, bu wormhole'lar ayni zamanda zamanda yolculuga da izin vererek diger mutant ablanin uzmanlik alanini etkileyecek, takim icinde kiskanclik krizlerine yolacacak. sonucta uzay-zaman ayni doku.

    magnetonun tasviri uzerinde dusunmek daha ilginc. metalleri uzaktan kontrol edebiliyor ve metal dedigin sey her yerde, her insanda: magnezyum, demir, kalsiyum, hatta modern insanlarda bakir nikel aluminyum girla. agir sanayi hamlesiyiz her birimiz. atomlar uzerinde kontrolu olan biri tek bir demir molekulunu ittirerek koca bir insani ittirebilir mi mesela? yoksa o molekul bir kursun gibi vucudumuzdan cikip gider mi, geri kalan kutlemizi etkilemeden? ben ikinci secenege agirlik veriyorum; vucudumuz cok kati ve yogun olmadigindan ufak parcalar serbestce hareket edebilir ve demir parcasi derimizi kesip disari cikar. ama bir kati kupun icine bir molekul demir enjekte etsek, sanirim magneto tum kupu hareket ettirebilir.

    filmde bence sacma olan kisim, adamin ayni zamanda bilgisayar, elektronik, robotik uzmani olusu ( iron man 2'deki mickey rourke gibi bir ronesans adami degilse tabii, bkz #19005719). oyle robotun icine demiryolu dosemekle onu acip kapayamazsin, fortranla goto 10 yazabilmen lazim.

    wolverine gibi asiri hizli regenerasyon yetenegi olan bir canli, muhtemelen yaralarini aslina uygun sekilde puruzsuz bicimde kapayamaz. agresifce cogalan hucreler yuzunden her kapanmada biraz yeni deri burusuklugu yaratilacaktir. wolverine hic olmeyebilir ama iki kavgada 20 yil yaslanacaktir, kizlara duyrulur.

    ice man sorunlu bir tip. buzu yaratip saga sola uflemek kismini bosver de, sogukta yasamayi dusunelim. insanin donmasiyla ilgili en buyuk sorun, donan sivinin (buz, kristal) sividan daha fazla yer kaplamasi. bu yuzden hucreler icten patliyor. ailemizin fizikcisi michio kaku durumu suradan acikliyor ve cozumun hucreler icinde antifriz islevi gorecek cok yuksek miktarda glukozdan gectigini soyluyor. yani ice man bir seker hastasi olmali.

    fakat bu da yetmiyor: glukoz veya baska cryoprotectantlar sonucta buzlanmayi onluyorlar, ice man adindan da anlasilacagi gibi bastan asagi buz kesiyor (en azindan dis deri hucreleri o anda parcalanmis oluyorlar). ustune bir de hareket ettiginden bu dokularin kirilip dokulmesi lazim, yani hayatta kalmasi icin wolverine'e tas cikaracak gibi bir regenerasyon gerekiyor cozuldugunde. yine takim icinde kiskanclik, yine "sen benim gucumu caldin, sende niye iki guc var"cilik, hizipcilik, cehape zihniyeti. bence iceman'in yapacagi en mantikli hareket, kendini bir laba kitleyip buzlanarak cryogenics kobayi olmasi ve 50 sene sonra cozuldugunde teknolojinin kendisini hayatta tutacak kadar ilerledigini ummaktir.

    atesten adam pyro ise hic olmaz, konsept bastan yanlis. dunyadaki karbon bazli yasam asiri soguga karsi az da olsa strateji gelistirebilmis olsa da, asiri sicaga karsi yapacak birsey yok. pompei worm kaynama noktasinin altinda olan 80 dereceye kadar dayanabiliyor, o da cevresini abuk subuk bir bakteriyle kaplayip onla simbiyotik iliskiye girerek. hayat mi be!

    peki quicksilver? digerlerinde de oldugu gibi "nasil bu kadar hizli kosar"dan ziyade "bu gucle yasamak nasil olur"a odaklanirsak, soyle ki, quicksilver hemen geberir. hic sansi yok. mesela pyro gibi isiya dayanikli olmasi lazim, zira supersonik hizlarda onumuzdeki hava molekullerinin kacacak zamani olmadigindan birbirine bastirilirlar ve sicaklik artar. disardaki isiya ek olarak, o hizda saga sola donerken veya durdugunda tum vucudun o kadar kinetik enerjiyi gomecegi yer olmadigindan (eklemleri emerse patlar), bu enerji isiya donusecek ve icten yanacak. yani wolverine gibi renegere olmali. kendi dayansa da isinan hava molekulleri kiyafetlerini yakacak her seferinde, o yuzden mystique gibi derisini kiyafet sekline sokmasi lazim toplum icinde saygin bir yere ulasmak istiyorsa kerata. daha sonra surekli organ ve beyin travmasina bir cozum bulmasi lazim. eklemler soku emseler bile, beyin veya organlar serbest hareket ediyorlar, gider kafatasina carpar ve pate kivamina gelirler. bunu da engellemek icin jane gibi telekineziyle kendi beynini ve organlarini sabitlemesi lazim. herif giderek ikinci el toplama bilgisayara donusuyor. deadpool vardi boyle, sonu pek hayirli olmadi.

    ayrica etrafindakilere de buyuk zarar verecektir. isi sokuna ek olarak, her hareket ettiginde surekli sonic boom duymaktan helak olur arkadaslari (doppler etkisi ve sonic boom hakkinda basit birkac animasyon surada ). yani surekli derken, hareketi boyunca durmadan boom gelecek, oyle bir kere ses duvarini asinca boom duyuyoruz gibi birsey yok. ve dokundugu hersey, bastigi her yer buyuk deformasyona ugrar. filmdeki mutfak sahnesinde polisin yanagina parmak attigi icin polis yere dusuyordu. o sahnede halihazirda supersonik olan kursundan birkac kat hizli oldugu dusunulurse, o hareketi polisin ya suratini tereyagini bolen sicak bicak gibi bolmeye (darbe alani ufaksa), ya da boynunu kirmaya (darbenin emildigi alan daha buyukse) yetecektir.

    ses hizinin cok otelerine gecip daha da hizlanirsa ne olur diye merak edenler icin degisik hiz senaryolarini iceren su xkcd sayisini buldum, ki bu vesileyle xkcd'ye olan derin saygimi bir kez daha dile getireyim.

  • doktora yeterlik sınavı, aslında tüm eğitim hayatı boyunca edinilen bilgi birikiminin, alana ve kaynaklara hakimiyetin tartıldığı kritik bir evredir. danışman hoca ile iyi bir iletişim kurulması her bakımdan faydalıdır. aynı zamanda jüri üyelerinin de çalışmaları ve alanlarına sundukları akademik katkıları dikkatle incelemeniz yararlıdır.
    heyecana gerek yok, size sorulan sorulara istenildiği kadar cevap verin. daha fazla ayrıntılı bilgiler vermeniz, size gelecek olan soruların zorluk derecesini artırabilir veya konuyla ilgili kapsamlı bilgi sahibi olmayan jüri üyesinin kıskançlığa kapılmasına neden olabilir. bilmediğiniz sorulara cevap veremeyeceğinizi açık yüreklilikle söylemeniz, saçmalamanızdan daha iyidir. jüri üyeleri tarafından eleştirildiğinizde tartışmaya girmemeye özen gösterin. yanınızda size yapılan önerileri kaydedeceğiniz bir not defteri ve kalemin bulunması, önemli uyarıları not almanız sınavın ciddiyetini artıracaktır. yeterlik imtihanını geçtiğinizde dr unvanın d'sini almış olursunuz.
    pandemi nedeniyle sınavlar kamera ile kayıt altına alındığı için art niyetliliğin ve keyfiliğin üst düzeyde hakim olamayacağı bir sınav olarak tanımlamamız yanlış olmayacaktır.

    abartılmayacak kadar meşakkatli olan bu sınava girecek herkese başarılar diliyorum.

  • bir şehit ailesinin yalandan baygınlık geçirdiğini düşünebilenler olduğunu bize göstermiş ailelerdir.

    kendimden örnek vermek istemiyorum, istemem hiç.
    yalnız allah evlat acısıyla terbiye etmesin be hacı.
    sen gel vazgeç bu yalandan bayılma teorinden. ayıp oluyor bak.
    hele bugün yapma şu trollüğü, ne olur?
    olmaz mı?

    zorunlu ekleme: böyle utanç verici bir başlığın ilk entrysi değildi elbette yazdığım. ama ilk entrynin bir şekilde silinmiş olması söylediklerimi geçersiz kılmıyor. öyle.

  • başlığı altında saçma sapan entry'lerin girildiği takım. adam olsaydık da hatay'a 3-0 değil 1-0 yenilseydik. ya da 90+5'te kendi sahamızda rize'den 4. golü yemeyip 1 puan bari alsaydık. 76. dakikada 3-1 öne geçtiğimiz maçta beşiktaş'a 4. golü atıp şampiyonluğu genel averaja bırakmasaydık. şampiyonluk maçında averaj lazımken emre akbaba ve arda turan gibi el frenlerini ilk 11 başlatmasaydık. bunların hiçbirinin suçlusu hatayspor değil. 30 yıldır ankaragücü maçını konuşan beyinsiz adamlardan bi farkınız olsun.

  • fince bir cumlenin icine koysan siritmaz. kaikki ihmiset syntyvät vapaina uff snne be slk ja tasavertaisina arvoltaan ja oikeuksiltaan.

  • az once izledigim, helal olsun dedigim...

    edit: altta ak-it'in biri kadina terorist yaftasi yapistirmis bile. ulan sizden olmayinca basortulu kadini bile terorist ilan ediyorsunuz haysiyetsiz, serefsiz kopekler.

    o dagitilan ''evet'' degil de ''hayir'' bildirisi olsa siz o tokadi bildiriye mi yoksa dagitana mi atardiniz ? amk cihatci, radikal picleri...

    edit2: ironi yapmis, oyle diyor...

    edit3: entry gitmis.

  • https://www.facebook.com/…793485944/?type=3&theater

    dinde bug bulmuştur.

    ekleme: losemiyle savaşan küçükler için saçını bağışlamış ama bağış noktasından dışarı çıkınca "başörtümle gizleyecek saçım da yok, neden takayım ki?" diye düşünüp, başörtüsüz gezmeye karar vermiş. bunu da facebook'daki başörtüsü takmama özgürlüğünü savunan bu sayfaya göndermiş.

    debe editi: 19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun. nice özgür günlere...