hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • acemi veya değil çoğu sürücüyü tırstıran, hatta evinin yolunu değiştirmeye mecbur bırakan sürücü aktivitesi.

    ancak bazen bu aktivite için vites, debriyaj, fren ve hatta el freni dahi yeterli olmamaktadır. çözüm adeta bir herkül gibi arabayı yokuşta kas gücü ile kaldırmaktan geçmektedir.

    true story

    fulya'nın ünlü yokuşlarının birinde kafa kafaya gelinen bir aracın öküz sahibi ile kavga etmekten kaçınan ben, adamla levye savaşına girmektense aracımı kenara doğru çekerek elemana yol verdim. yoluna gitmesini beklediğim kekan yanımdan geçerken saçma sapan sözler söyleyince bastırmaya çalıştığım kroluk damarım kabardı ve ani hareketler ile yokuş aşağı kendimi hafifçe bırakıp ilk sola dönüp ani bir hareket ile tekrar yokuşa verdim burnumu. araç otomatik vites olunca bu tür durumlarda daha rahat oluyor insan. neyse; gaza basmama rağmen aracın kıpırdamaması bir süre sonra dikkatimi çekti. bu bir süre dediğim çok da uzun bir süre değil tabi. el frenini çekip tekrar denedim, sonuç aynı. arkadan gelen beyaz duman ve aracın gazı yedikçe çıkardığı ilginç sesler eşliğinde sağ arka sabit olmak şartıyla sola doğru yönlenmesi durumun anlaşılmasına sebep olmuştu.

    evet, arabanın sağ arka çamurluğu anlık kro reflekslerimin farkına varmamı engellemesinden ötürü kaldırıma takılmıştı ve sağ arka teker hafiften boşa dönmekteydi. yokuşun ortasında çük gibi kalmanın ötesinde yavaş yavaş trafik oluşmakta ve "bu mal bu arabayı nasıl bu hale getirmiş lan?" diye fısıldaşmalar da duyulmaktaydı.

    neyse ki sevgili yokuş trafiği sakinleri çeşitli önerilerini sunmaya başlamışlardı ki benim gözüm yokuşu yavaşça çıkan, duruşuna kurban olduğum, bıyıklı bir amcaya takıldı. asıl fikir kesinlikle ondan gelicekti. olayı çöze çöze çıkıyordu yokuşu. belli ki matematiksel denklemleri ve gerekli kas gücünü hesaplıyordu. tekerin altına taş sokma fikrinin çeşitli sebeplerden ötürü elenmesinin ardından artık yokuşu çıkan amca ile aynı şeyi düşünüyorduk. amcanın da yanıma gelmesi ile gerekli psikolojik desteği yakaladım. hiç konuşmadık. sadece birbirimize baktık. arabaya bindim. kontağı kapattım, vitesi park'a aldım ve el frenini son kez çektim. sonuçta naim süleymanoğlu benim belime geliyordu ve kilolarca ağırlığı "hıpppps" diyip kaldırabiliyordu. bakışlar üzerimde yoğunlaşmıştı ve "yooo yooo saçmalama" dediklerini hissediyordum. sağ arkaya geçtim. amca tatktik vermeye bile gerek duymadan sadece "bismillah" dedi. yaradana sığınıp kaldırdım aracın arkasını. beklediğimden çok daha kolay olmuştu. bunun da gazıyla hepten yüklendim arabanın arkasını ve aracı kaldırımdan kurtarmakla kalmayıp, düzledim de. işte o anda bugün hala fulya'da hatırlanan, ingiliz taraftarların direkte patlayan şut sonrası verdikleri uuuuuuvvvvvvvvv tepkisine benzer bir tepki yükseldi.

    balkonlardan gelen alkışlar eşliğinde bindim arabama ve yokuşu yavaş yavaş tırmanmaya başladım. ancak biliyorum ki o amca olmasaydı, o bana güvenmeseydi bunu başaramazdım.

  • arapça, ifrit cinlerin zararlı cinsi olarak anılmakta, başka bir kaynakta şeytanın arka bacağı olarak çevrilmekte, diyanete göre “şeytanî özelliklerde ileri gitmiş, tuttuğunu devirir, güçlü, becerikli, ele avuca sığmaz” anlamına gelmekte .bu ifadenin, hem insanlar hem de cinler için kullanıldığı dikkati çekmektedir. yabancı kaynaklarda kullanılan omen türkçeye birçok yerde ifrit olarak çevrilmektedir.

    "ifrit oldum " kullanılışı ile "ifritlik" denen durumun belirli bir mevkiyi, dönüşüm sonrasını, değiişmeyle oluşan durum ile okunabileceği ortaya çıkabilmektedir. peki "ifrit oldum" diyerek neyi kastederiz; "ifrit oldum" diyen kişi, bir şeye bir duruma çok fazla kızarak, bu öfkeyle dönüştüğü şeyi anlatmaktadır. ancak değilleme ile şunu anlatalım ifrit olmak "sinir olmak" " uyuz olmak" " hasta olmak " gibi argo kullanımlardan oldukça farklı bir * kullanımdır. ifrit gibi insanın damarına basmak,ifrit olmak, ifrit kesilmek kullanılagelen deyimlerdendir. doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin olarak sözlüklerde geçen bu kelimenin kullanımından yola çıkacak olursak; demek ki ifrit insanın damarına basar ; öfkeden karşısındakinin "hoşuna gitmeyecek"ten fazla şeyler yapmaya çalışır. öfkesinin hakimiyetini kaybederek, saldırı öncesi söylenebilecek ve karşısındakini de kendi durumuna çekecek manupilasyonlar yapar. örn. "masalların ifriti gibi birdenbire içimde korkunç bir çehre canlandı."*. sözlükte verilen diğer bir anlamının; öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse olması bununla ilgili gibidir.

    kutsal kaynaklarda da ifritten bahsedildiğini görmekteyiz. bu kaynaklarda ifritin bir cin olduğu söylenmektedir;
    neml suresi 36. (elçilerin sözcüsü) süleyman’ın huzuruna gelince, süleyman ona şöyle dedi: “siz beni mal ile desteklemek (ve böylece etkilemek) mi istiyorsunuz? oysa allah’ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır. fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz.” 37. “sen onlara dön. andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.” 38. süleyman, “ey ileri gelenler! onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana onun (kraliçenin) tahtını getirebilir?” 39. cinlerden bir ifrit,”sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim” dedi. 40. kitaptan bilgisi olan biri, “ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm” dedi. süleyman tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi: “bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, rabbimin bana bir lütfudur. kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. kim de nankörlük ederse (bilsin ki) rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.” http://en.wikipedia.org/wiki/ifrit

    "kazvinî'nin “acaib al-mahlûkat wa garaib al-mawcûdat” ile damirî'nin “hayât al-hayawân” adlı eserlerinde cinlerle ilgili önemli açıklamalar vardır. bu yazarlara göre; insanın topraktan, meleklerin de nurdan yaratılmış olmalarına karşın, ateşten yaratılmış olan cinlerin erkeğine “cinni” dişisine de “cinniye” denir. cinler üç gruba ayrılırlar: agval, saali ve afarit. agval veya gilan grubundan olanlara “gul” denir. saali türü cinle­re ise “sılat” derler. afarit grubundakiler ise “ifrit” diye bilinirler. bu cin gruplarının kendi aralarında da hiyerarşik bir düzenleri vardır.

    ifrit’ler ise cahiliye döneminde cinlerden sayılmazken, islamiyet ile birlikte cin olmuşlar. ama, eski bir alışkanlık olarak, araplar ifrit’leri şeytan’lar ile bir tutmayı yeğlemişler. inanışa göre, ifrit çok kuvvetli, sert mizaçlı, acımasız ve aynı zamanda kurnazdır. mısır'da ise, öldürü­len veya acılar içinde ölen bir adamın hayaletine ifrit derler.
    buhârî - tefsir 253:330 : ebu hureyre demiş ki; peygamber şöyle buyurdu: “cin tayfasın­dan bir ifrit dün gece namazımı bozmak için bana ansızın hücum etti. lakin, allah beni galip getirip ona istediğimi yapmaya fırsat verdi. sabah olunca, hepiniz göresiniz diye onu mescidin direklerinden birine bağlamak istedim. fakat, kardeşim süleyman peygamber'in sözleri hatırı­ma geldi (de böyle yapmadım)." kaynak: anadolu inançlarinda cinler ve cincilik

    ifrit olmak , neye ve kime benzerse benzesin , eski kaynaklarda ve mitlerde bu derece ismi birbirine benzeyerek * kullanılan kelimenin bize neyi anlatmak için kullanıldığı tahmin edilebilir hale geliyor. ifrit, korkularımızı, endişemizi, nevrozumuzu, psikozumuzu kendimize anlatmak için bulduğumuz bir yol olabilir mi? olabilir mi?

    (bkz: obsesyonel nevroz)

  • 80 milyonun çalıştığı, ürettiği, kazandığı tüm değerleri ve tarihten gelen kurulu düzeni, kurumlarını; sırf seçim kazandı diye mülkiyetine geçirip kendi özel şirketi gibi yönetmek istiyor. yönetiyor da.

  • yeni kaynatılıp hafif ılıtılmış süt
    tam bir çocukluk dönemi travması. üst kat komşumuzda misafirlikteyim. evin annesi hacer teyze sağolsun öküz doyuran boy bardakta süt getirdi.
    ben normalde süt içmem, hele sıcağa yakın asla.
    kendi kızına (benden 4-5 yaş büyük) döndü dedi ki, "bak nilüfer, sen içmek istemiyorsun ama .... nasıl içiyor gör de örnek al" diye uzattı sütü bana.
    ya ben görev bilinci insanıyım yazık günah değil mi bana?
    sütün tepesinde de kaymak oluşmuş yeni kaynadığı için.
    ben o görev bilinciyle diktim sütü kafama nefes almadan içmeye çalışıyorum.
    içtim de.
    (gördün mü nilüfer içtim? pislik nilüfer.)
    midem ağzıma geliyor, kustum kusacağım tutuyorum kendimi.
    kapı çaldı annemler almaya geldi beni. ben nasıl koşuyorum kapıya, aşağı eve ineyim de orada kusayım ayıp olmasın hacer teyzeye diye.
    annemle hacer teyzenin muhabbet edesi tuttu mu... kapıda bık bık konuşuyorlar. annemi iteliyorum gidelim diye, dur diyor. ben kusma suratı emojisi gibi durdum durdum. en sonunda bir patlamışım, ortalık suç mahalline döndü.
    duvar, yerler, tüm antre süt içinde.
    "aaaa" diyorlar.
    ne "aaaa"??? ben elimden geleni yaptım, suç sizin! nilüfer de odasından çıkmış bana bakıyor.
    (bok iç nilüfer.)
    daha da ılık süt içmedim ben.

    edit: "ışık ılık süt iç" diyerek beni yeşillendiren ve yeşillendirmeyi düşünen, ilkokul fişleriyle cebelleşmiş tüm arkadaşlara selam ederim.

  • olm videonun başından sonuna kadar gözüm yere düşen telefondaydı.

    üstüne ha bastılar ha basacaklar diye gerildim lan amk yerinde.

    yeter artık teknoloji :(

  • 16 yasinda veledin elinde bir pitbull. satin alip, daha huyunu, husunu bilmeden bir de mahallede gezmeye cikarmiş. şaka gibi bir ülkede yaşiyoruz gerçekten.