ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkeğin telefonunu cüzdanını çantasına koyan kız
-
hiç mi sevilmediniz olm siz neleri kutsallaştırıyorsunuz böyle karanlık odalarda, acılı yemekler vererek mi ilişki yaşadılar sizinle. anlamıyorum.
yapmayan kızı sorgulamak gerekir.
edit: başlık başa kalmış
anne ile baba arasındaki düşünsel farklar
-
gece 2 suları...
ben: öğğğğürrrehhh öğğğürrrehhhh... anniii... annieee
annem: aman oğlum n'oldu?
ben: ehhhhöğğğ...
annem: kuzum n'oldu? hamdi uyan... çocuk çok fena
baba: ....
annem: uyan çocuk istifra ediyor...
baba: haynn... istifra mı ediyor? eder tabi... it duruyor bunlar durmuyor. güneşte gez, top oyna terle, kola cips, cips kola, kola cips... celibon... terli terli... güneşin altında... kola cips, cips kola ....
ben: öğğğğğüüüreeeehheeyyy.....
annem: yavrum gel banyoya...
baba: bi' daha kola içmeyeceksin lan... kola cips, kola cips, kola cips... ne lan bu????? yok artık kola mola....
ben: öğğğğüüüüeerrriyyyyy... (içses: annemi daha çok seviyorum)
winning eleven'ı japonca oynamış nesil
-
atamadi sinayde ile gol kaçırmış nesildir.
doktorlarla halı saha maçı yapmak
-
enteresan diyaloglara ve enstantanelere yol açabilir.
bir kere 11 tane birçoğu uzman olan 30 yaş üstü doktorun bulunduğu sahada kendini mental açıdan yetersiz görüyorsun.maça başlarken takımın orta sahanın 2 yönünü de oynamaya çalışan dinamik zencisi olarak buluyorsun kendini.* sonra yapılan meslek espirilerine falan bakınca mevkin bir anda forvet arkasına doğru kayıyor. insanın özgüveni geliyor bir anda.
adam mesela kadın doğumcuymuş maç esnasında öğrendim.gol kaçırdı arkadan mesleğinin hakkını ver. şu deliği bul artık diye tepkiler geliyor. adamın teki kilolu bi doktor amcaydı koşu yoluna pas attım , benim nabzım çok yükseliyor koşamıyorum öyle pas atma dedi bana. adam koşamıyor ama halı saha maçına gelmiş. gerçekten de hiç koşmadı. öyle sergen gibi alex gibi az koşuyor anlamında demiyorum gerçekten koşmuyor , yürüyor.
düşen birisi olsa hemen teknik müdahaleler, basit olayı enine boyuna değerlendirmeler halı sahada görmeye alışık olmadığımız abartılı fairplay hareketleriyle maçı viran eylediler. maç baklavasınaydı kazanan takımdan 3 tanesinin trigliseridi yüksekmiş yemediler.yiyenler de lan ben şimdi bunu yerim gece rahat durmam hahahahah tarzı diyaloglara girdiler. hulen dedim çok bilmek de
iyi değil. esnaf amcalarla yapacaksın maçı herifler kalp tansiyon şeker hepsinin kombinleyip gelmişler haberleri yok. devre arasında da sigaralarını yakıyorlar, paketi çoraplarına sıkıştırıp giriyorlar maça.
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
biraz garip bir şekilde yaşadığım olaydır.
2 sene öncesiydi. gezi parkı protestoları yeni yeni bitiyordu. ama insanlar pencerelerde tencere tava çalmaya, yolda yürürken alkışlamaya, arabadayken kornalara basmaya devam ediyordu az da olsa.
çocukluk mahallem olan zeytinburnu kazlıçeşme'den bir çocukluk arkadaşım askere gidecekti, mahallede onun eğlencesini yaptıktan sonra herkes şahinlere doluştu. 10 araba varsa 8 şahin 1 kangoo 1 peugeot 207 falan vardı. şahin hegemonyasının olduğu bir mahallede büyüdüm yani.
arabalara binildikten sonra başladık zeytinburnu'nu tavaf etmeye. semtin her yerini inlete inlete dolaştık. her kırmızı ışıkta inip meşale yakıyor, tezahürat yapıyorduk. zeytinburnu'nun bize dar gelmeye başladığını hissettik ve rotayı bakırköy'e çevirdik. orası bizim semtimize en yakın ve en elit semtti. zeytinburnu'nda büyüyen çocuk kız arkadaşıyla ilk bakırköy'e gider örneğin. bakırköy bir markadır zeytinburnulular için.
sahilden bakırköy'e doğru yardırıyorduk. ataköy sahildeki gelik restaurant'ın karşısındaki benzinlikte indik arabalardan başladık 'askerin kralı zeytin'den çıkar!' diye bağırmaya. arabaların hepsinde türk bayrakları dalgalanıyor. camlardan insanlar alkışlamaya tencere tava çalmaya başladı.
benzinliğin yanından geçen bi taksi bi anda benzinliğe doğru kırdı ve durdu. içinden uzun boylu, hatta dev gibi heybetli, yaşına rağmen dünya yakışıklısı bir adam indi. bi baktık tarık akan. orada bulunan herkesin çocukluğuna en az birkaç kere misafir olan büyük adam. herkes şok geçirdi, bazısı adamı göremedi hala 'bu vatan bizimdir bu böyle biline' diye tezahürat yapıyorlar. tarık akan bize doğru koşup 'gençler sizinle gurur duyuyoruz sizi çok seviyoruz' diyerek sarıldı. hayır ulan biz seni daha çok seviyoruz moduna girip biz de sarıldık adama.
evet, tarık akan bizim asker uğurlama eğlencemizi gezi protestosu zannetmişti. ama işin ilginç kısmı benim o akp'li çocukluk arkadaşlarım tarık akan'a sarıldıktan sonra 'hükümet istifa' diye bağırmaya başladı. çok garip şeyler oluyordu. arkada kalıp tarık akan'ı farketmeyen arkadaşlar onu görünce 'kovaladıkça kaçan ateşböceğim misin?' diye şarkı söylemeye başladılar hep bir ağızdan. adam da gülerek alkış tuttu. sonra koşarak taksiye döndü. biz de yola devam ettik.
anlatırken sanki saçma bi rüyaymış gibi geliyor ama gerçek valla.
edit: seni ve dimdik duruşunu çok seviyorum, çok özleyeceğim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
+adın ne?
-billur
+aaa ne güzel isim. anlamı ne?
-koç taşağı..
nusret'in 47 bin 578 çocuğa hamburger ısmarlaması
-
nusret'e teşekkür etmemi sağlayan hareketidir.
reklam yapıyor diyenler olacaktır. aynı maliyete gerçekten reklam da yapabilirdi ama çocuklar hamburger yememiş olurdu.
pokemon go
-
kodumunun oyununda nasıl yürünür çözemedim bir türlü. yollara tıklıyom tıklıyom daire çıkıyor ama yürüyemiyorum. bir el atın lütfen.
edit: gerçekten yürümek gerekiyormuş sağolun.
araba sileceği kaldırmak
-
hic yapmadigim bi eylemdi. gecen ay bi arac oturdugum sitede benim park yerime park etmisti, icimden olabilir dedim herhalde acelesi vardir. fakat arac tam 5 gun orda kaldi. artik canima tak etmisti, kimsenin ortalikta olmadigi bi vakit usulca arabaya yaklastim ve silecegi kaldirmak icin elimi attigimda silecek elimde kaldi?! ben bir panik. yok takamiyorum. bi yandan cevreme bakiyorm bi yandan silecekle sevisiyorum. en sonunda hic bi sey olmamis gibi silecegi caminin uzerine birakip kactim.
kaldirmayin silecek falan. riskli is bunlar, havadan mevzu cikacakti.
netflix'teki en iyi stand up gösteriler
-
bilenler bilir dizi ve film arşivi olarak yetersizlikle eleştirilen netflix'in nedendir bilinmez bokunu çıkardığı bir konu stand up gösteriler. istemediğiniz kadar stand up gösteri mevcut. bu konuda bulunmaz bir nimet. hazır sıralanabilecek kadarını izlemişken "bana göre" en iyi olanlarını şöyle dizebilirim:
1- dave chapelle - the age of spin
2- gad elmaleh - gad gone wild
3- trevor noah - afraid of the dark
4- gabriel iglesias - i'm sorry for what i said when i was hungry
5- jim jefferies - free dumb
6- louis c.k. - hilarious
7- dave chapelle: equanimity
8- jim jefferies - this is me now (ikinci yarısı)
9- jimmy carr - funny business
10- jerry seinfeld - i'm telling you for the last time
11- gad elmaleh - american dream
12- dave chapelle - deep in the heart of texas
13- jerry seinfeld - jerry before seinfeld
14- marc maron - too real
15- iliza shlesinger - elder millennial
------- buradan sonrakiler vasat -------
16- christina p - mother inferior
17- kevin james - never don't give up
18- nikki glaser - the standups
19- kevin hart what now
20- russell peters - almost famous
21- jack whitehall - at large
22- sarah silverman - a speck of dust
23- chris tucker - live
------- buradan sonrakiler boktan -------
24- jim jefferies - this is me now (ilk yarısı)
25- beth stelling - the standups
26- todd barry - spicy honey
27- louis c.k. - 2017
28- dan soder - the standups
29- katherine ryan - in trouble
30- amy schumer - the leather special
31- reggie watts - spatial
32- deray davis - how to act black
n harfi ile başlayan hayvan adları
-
(bkz: ninja kaplumbağası)