hesabın var mı? giriş yap

  • geçenlerde arkadaşlarla bir konsere gittik. boy uzun olduğu için telefonu aldım, çekiyorum videoya. baktım konseri telefondan izlemeye başlamışım. o an, ayakta youtube açmış gibi hissettim kendimi.
    böyle bir aydınlanma, bir şey geldi. bu son olsun dedim o gün.
    oldu mu bilmiyorum da umarım olmuştur be, güzel bir grup falan gelse de öğrensek.

  • hedef kitlem; cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insanlar . evet, hep beraber gülümseyelim istemez misiniz? haydi toplanın öyleyse.

    neredeyse her allahın günü üreticide yatıp kalktığımız günlerden bir gün, fabrikada bazı denemeler yapıyoruz yine. yorgunluk, sinir, stres had safhada. yüzler de, bunlarla doğru orantılı olarak, asık. ben de beş karışlık suratımla üretimde dolaşırken, pres makinasının arka tarafında duran atıl tezgahın üzerinde üç adet ansiklopedi gördüm. iki tane ana britannica bir tane de meydan larousse, gazetelerin verdiklerinden... önce yanlış görüyorum sandım, çünkü resimde öyle sakil duruyorlar ki. sonra tezgahın başına gittim, üstleri başları etrafa uyum sağlamış halde ve eser miktarda yağ içinde olan ansiklopediler orada duruyorlardı, evet. fırsatı kaçırmadım ve hemen pres ustasına seslendim;

    - hayırdır veysi usta, bunlar nedir?
    + ha, onlar mı? onlar benim büyük sözlükler. geçen hafta bizim evin oradaki çöpün kenarında buldum. birileri atmış, ben de aldım buraya getirdim. her gün vardiya molalarında, öğle yemeklerinden sonra, açıp okuyorum biraz biraz. bir görsen dünya bilgi dolu içi, bir sürü de şey öğrendim. bu yaştan sonra, bunun bağımlısı olduk iyi mi?

    (tarifsiz bir gülümseme ve ışıl ışıl gözler eşliğinde, devam ediyor)

    + bizim okuma şansımız olmadı ki. ortaokulu bitiremeden usta yanına verdiler bizi. şimdi benim çocuklar okusun istiyorum. ama her gün başka başka şeyler öğreniyorlar, görüyorlar, gelip evde soruyorlar, “bilmiyorum” demek çok ağrıma gidiyor. belki bunları okursam, onlara da bir faydam dokunur.

    bazı insanlara babalık nasıl da yakışıyor değil mi? veysi usta, o gün bana da babalık etti bir anlamda. okul okumadan da öğrenebildiği, ve etrafına öğretebildiği, şeyler var çünkü. bazılarımızın parayla pulla, çok okumakla, çok bilmekle sahip olmaya çalıştıkları var, onun cümlelerinde...

  • güzel kötü değil de, "normal" bir çocukluk yaşadığınızın göstergesidir.

    belli bir yaştan sonra özleyip denemeyin yalnız, şimdiki balkon demirleri şimdiki çipetpetler gibi, lezzetli değil.

  • skandal karardır. ulan insanlara kolay rezervasyon yaptırmasını geçtim, kaç tane kaldığım ufak otel sahibinden burası olmasa müşteri gelmez lafını bizzat duymuş biriyim. kimin rekabetine haksızlık etmiş burası?

    yakında hostelworld, airbnb falan da gider desene. türkiye'deki bu alternatif oluşturmak yerine kapat mantığı nedir ya?

    neyse en azından yurtdışı rezervasyon devam ediyor. şu şartlarda hala yurtiçi tatil yapan cidden parasının kıymetini bilmiyordur, daha rencide edici sıfat kullanmak istemiyorum. isterse yurtdışı çıkış yasağı olsun evin balkonunda portakal elma yerim yine bi yere gitmem amk.