hesabın var mı? giriş yap

  • bugun kilo verme ile alakali inanilmaz bir deneyim yasadim. sirtimda 2 adet canta, 2 notebook, external diskler, elimde iki adet kitap dolu torba ile evden iceri girdim ve girerken acaba su an kac kilo cekiyorum diye sacma ama sonucunun boyle olacagini tahmin etmedigim bir soru isareti belirdi.

    ciktim tartinin ustune, tam 105 kilo cekiyordum. eski kilomdu, vermeye basladigimda uzun suredir 105'tim ve 2013'un mayis ayinda kendi capimda kilo verme denemelerine baslamistim. esimle gulduk ettik, eglendik ancak tartidan inip, elim ve sirtimdakileri bir kenara biraktigimda kafamda simsekler cakti. bi dk lan dedim, su an tam 15 kilo daha azdim 105'ten. elim ve sirtimdakiler 15 kilo, ben 90 kiloydum ve ciddi agirlardi. 15 kilo vermeden evvel ayaklarima ne tasittigimi ve kilo verme ile alakali inanilmaz bir terapi ile karsi karsiya oldugumu farkettim. evet bu resmen bir terapiydi.

    halen bir 10 kilo daha fazlam var, vermem lazim. ıdeal kilom 80 civari ve ben su andan itibaren cok daha motive bir sekilde vermek icin elimden geleni yapmaya hazir hissediyorum kendimi!

    tanim: enfes birsey, siz de fazlaliklarinizi verin, kurtulun!

  • hakkında mesnetsizce iddialar ortaya atılan futbolcu. neymiş idmanlarda mancini'nin yardımcılarına doğru şut çekiyormuş. oğlum adamın doğal hali o. kaleye doğru vuramıyor ki.

  • ya konuşmayım diyorum da salak salak yorumlar yapıp çıldırtıyorsunuz adamı.
    euroleague'in ne kadar vasat bir basketbol seviyesi olduğunu göstermişmiş.
    hadi canım? nerenden uydurdun bunu paşam?
    lan daha düne kadar top 16'ya kalınca tarihi başarı diyorduk burada. şimdi kalkmış final 4'lardan bahsediyoruz. ama fenerbahçe çıkınca bir anda vasat lig mi oldu?

    beşiktaş eleyince de köy takımı oluyordu. tebrik etmeyi öğrenin biraz amk.

    not:beşiktaşlıyım.

    0.

  • bir keresinde fabrika ziyaretinde, müşteri aniden, "sen bir makinenin üzerine çıkıp tamir edebilir misin ha? edebilir misin? bıktık kadın mühendislerden!!!" diye haykırdı. müdahale etmeseler masanın üzerine çıkıp slogan atacaktı, adam çok ani bir şekilde tek başına örgütlendi. neyinden bıktın adamım, zaten üç beş kişiyiz, nerede gördün de bıktın acaba? ben de sakince, "doğrudur" deyince iyice sinirler gerildi. sadece kadın olduğum için adamı delirttim beyler, bende bu kudret olduktan sonra neler yapmam ki?

    yalnız makinenin üzerine niye çıkıyoruz, onu hala anlamadım. makinenin altından fışt diye çıkıp, yağlı elimi alnıma sürüp, üzerimdeki mavi tulumla "buyur abim" diye karşılamayı düşünüyorum o adamı bir sonrakine.

  • türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'na hakaret etmek, açıkça suç işlemektir. bu suçtan kaçınmak için, söylediklerinizin afaki savurmalar değil, somut gerçeklikler olması gerekir.

    mesela, birinin iki farklı tarihteki beyanlarının tutarsız veya birbirine tamamen zıt olması, ya bu kişinin aklının yerinde olmadığına ya da bunların birinde yalan söylediğine dayanaktır. ve bu tutarsızlık ya da zıtlık, rahatlıkla ispatlanabilecek bir şeydir.

    mesela, öldürülmüş birinin arkasından sanki maktul bunu hak etmişçesine konuşmak, konuşan kişide (kanun dilini kullanıyorum) canavarca hislerin bulunduğu düşüncesini destekler.

    mesela, öldüren biri için "emri ben verdim" demek, çok açık bir şekilde azmettirme ikrarıdır. bu da öldürenle aynı cezai sorumluluğu gerektirir.

    bu örneklerin hiçbirinde hakaret bulunmamaktadır.

    yeter ki gündemi iyi takip edelim.

  • temel, hac farizasını yerine getirmek üzere eşi fadime'yi de yanına katıp kabe'ye gitmiş.

    sıra şeytan taşlamaya gelince fadime kocaman taşları alıp iblise fırlatıyor. her seferinde daha büyük bir hınçla koca koca taşları alıyor, "kör gözüne şeytan" diyerek fırlattıkça fırlatıyor.

    elinde taş kalmayınca ayakabısına eğilip çıkarıyor.

    tam fırlatacakken temel yetişip kolundan tutuyor ve sinirli bir şekilde, "sen ne yapıyorsun?" diye soruyor.

    panikleyen fadime, "şeytan taşlıyorum ne yapacağım?" diyebiliyor ancak.

    aldığı cevaptan tatmin olmayan temel iyice hiddetleniyor: "ula manyak mısın kadın? sen bunun kim olduğunu biliyor musun?"

    fadime, "kim olacak şeytan iştee" deyince önce "ya sabır" çekiyor, sonra hafiften kulağına eğilip akıl vermeye başlıyor:

    "ula gözünü seveyim beni çıldırtma! taşladığın şeytan bir zamanlar allah'ın en sevgili meleğiymiş. yarın onların arası düzelir, biz kötü oluruz. sen her ihtimale karşı taşları ölçülü at!"

    ...................

    belki daha önce burada yazılmış bir fıkra olabilir ama çalıştığım kurumda 15 temmuz darbe girişimi sonrası fetöcü olduğu için khk ile atılan vatandaşların bir bir geri döndüğünü ve çalışmadığı döneme ait maaşları da faiziyle aldığını görünce (ki kendileri net fetöcüydü) bu fıkrayı bir anımsamak, anımsatmak istedim. hatta dur bununla ilgili bir de başlık açayım.

    (bkz: fetöcülerin memuriyetlerine bir bir geri dönmesi)