hesabın var mı? giriş yap

  • ilk atandığım zaman bana bir hikaye anlatmışlardı 7 sene erzurum’da görev yaptım .
    kimisi bunun fıkra olduğunu söylüyor ama 7 yıl sonunda bende bu hikayeyi yaşadıklarımın özeti olarak görüyorum.
    hikayemiz şu;

    mahallede iftardan sonra 2 genç parkta içki içtikleri iddasıyla üzerlerine iftira atıyorlar . gençler bunu inkar ediyor ama ocaklardan sağdan soldan toplanan elemanlar parkta içki içiliyor mevzunu duyan geliyor.ve linç girişimine dönüyor polis tomayla müdahale ediyor fakat kimin taraf kimin mağdur olduğu anlaşılamıyor , kafa göz dağılmış 3-5 kişi var ve herkes mağdur durumda herkes şikayetçi.

    hastane’de tedavi altına alınan kişilerle beraber 21-22 kişi olaya karışıyor . sonun savcı alkol testi yapın çıkan iki kişi mağdur diğerleri saldırgan taraf olabilir diyor.
    fakat hastanede kanında alkol tespit edilen 7 kişi çıkıyor.

    yane iftar saati parkta içki içtiği iddia edilen kişileri içki masasından kalkan 5 kişi daha dövmeye gidiyor.

    işin saha kötü senaryosu içki içmeyen iki genci içki içtiği gerekçesiyle 7 sarhoş dövmeye gidiyor ramazan da nasıl içki içersiniz diye.

    bu da böyle bir anım.

  • insanlar dertleriyle başetmek için "kader" diyebilirler, "alın yazısı" diyebilirler, "fıtrat" diyebilirler.

    devlet bunları diyemez. tüm sorumluluğu görünmeyen bir varlığa yıkmak için onca yetkiye ve paraya gerek yok zaten. devletin lugatında çözüm, yardım, sorumluluk, önlem, adalet olur, kader veya fıtrat olmaz.

  • bu sene şansımız yaver giderse 10. sıraya yükselmemiz mümkün.

    10. sıra önemli çünkü şampiyonlar ligine direkt katılım anlamına geliyor.

    güncel durum
    görsel

    şuan 12. sıradayız. 10. sıradaki isviçre 27.885 puanı var.

    türkiye 26.975

    aradaki puan farkı 0.910

    puanlar 5 senelik performansa göre belirlendiği için bu sene biz isviçre den

    0.910 x5 = 4.55 puan fazla almamız lazım.

    isviçre puanı 27.885 bu son beş sendeki puan toplamı,

    yıllık ortalama topladıkları puan 6.971

    bizim bu sene toplamamız gereken puan isviçre kendi ortalaması kadar başarılı olursa

    6.971 +4.55 = 11.521

    geçen sene biz 11.800 puan toplamıştık.

    eğer biz geçen sene kadar puan toplarsak isviçre ise kendi ortalamasında kalırsa 10. sıraya yükselebiliriz.

    bu sene 4 takımımız avrupa kupalarında yer alıyor. (gelecek sene yine 5 olacak)

    üstelik dört takımımız şuan ligdeki en iyi 4 takım galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş ve adana demirspor

    beş takım olduğunda bir galibetin puanı 5 e bölünüyor. 4 olduğunda ise 4 e bölünüyor.

    zaten 5 takım olduğunda avrupaya giden takımlardan biri sivaspor, kayserispor gibi puan katkısı fazla veremeden elenen takımlar oluyor.

    (5. takımın hiç puan toplamadığı bir hayali senaryoda 8000 puan almışsak 4 takımlı yılda bu 10.000 puan olur. 4 takım bu yönden çok büyük fırsat)

    galatasaray dışındaki takımlarımız konferans liginde yer alacak. rakiplerimiz güçlü takımlar olmayacak.

    eğer takımlarımızdan birisi yol kazasına uğramaz ve saçma sapan biçimde elenmezse tarihimizdeki en yüksek puanı topladığımız yıl olabilir.

    4 tane iyi takımla bu sene 13 500 puan civarında bir puan toplarsak önümüzdeki 5 sene çok rahat ederiz

    2019 2020 sezonu 5000 puan
    2020 2021 sezonu 3100 puan toplayabilmişiz.

    gelecek yıllarda bu düşük puanlı yılların etkisinden kurtulacağız.

    geçen sene ki 11.800 bu sene alabilirsek 13500 ve.6700 puanlık 2021-2022 " senesinin puanlı artık hesaba dahil olacak.

    zaten bu üç senenin toplamı 30 bin puanı aşıyor.

    gelecek iki sene hiç puan toplayamazsak bile ilk 10 daki yerimizi koruruz.

    bu sene bu yüzden çok önemli

    11. 000 - 13.000 arasında bir puan toparsak üç dört yıl şampiyonlar ligine direkt katılım konusunda sorun yaşamayacak bir konuma evrilmiş olabileceğiz.

    konferans ligi puanları ülke sıralamasına etkisinin bu kadar yüksek olması saçma, uefa yakında bu duruma bir düzenleme getirecektir. hazır böyle bir bug bulmuşken bunu kullanıp önümüzdeki 4-5 seneyi rahat geçirmeliyiz.

  • tam da bugün.
    her yıl olduğu gibi bu sene de okulda törenle anılacak. 9'u 5 geçe sirenler çalacak, saygı duruşu yapılacak. yalnız bu yıl diğerlerinden bir farklı olacak sanki.
    dün bir öğrencimle yaşadığım diyalog:
    - hocam şimdi yarın okula mı geleceğiz, tören için?
    - evet, 8:20
    - ama cumartesi tatil?
    - :) yapma aziz.
    - bana ne hocam ya, kemalistler gitsin.
    - ...

    burası tekirdağ. o 17 yaşında. cumartesi okula gitmek istemeyen bir liseli tavrına tamam da...
    11 yıldır öğretmenlik yapıyorum.
    benim gördüğüm bu ülkede 29 ekim ve 10 kasımlar son bir kaç yıldır farklı sahneleniyor.
    atılan nefret tohumları büyümüş, öğrencilerim olmuş.
    ülkenin anası sikilmiş, millet hala istikrar diyor.

  • ne yapmak istiyorsan iste eğer beyninde yeterince güç kondisyon yoksa yarı yolda kalırsın

    bu sebeple beyin gücünü çeşitli yöntemlerle geliştirmen lazımdır işte sana birkaç öneri

    1) giyimine önem göster çünkü ne kadar dağınık ve özensiz giyinirsen aynada sürekli gördüğün imajın düşünce şeklini de etkiler. steve jobs o üniforma gibi simsiyah elbiseleri boşuna giymiyordu. giyim disiplinli düşünce seviyemizi etkiler.

    2) her gün farklı sokaklarda ve bilmediğin semtlerde yürüyüş yap. böylece beynin hem yeni şeyler gördüğü için hem de daha fazla oksijen aldığı için canlanacaktır. koltukta oturup her gün aynı şeyleri görerek beyin falan gelişmez.

    3) bir şeyi merak ettiğin zaman hemen “google’a yazıp” çıkan ilk sonuca tıklamak seni zamanla bir aptala çevirir çünkü araştırmayı unutursun. onun yerine kendine her ay öğrenmek için yeni bir konu belirle ve o konu hakkında kitaplar oku sonrada ınternet üzerinden araştırmalar yap.

    4) yeni bir dil öğrenmeye uğraş. çünkü yeni bir dil öğrenme sırasında beynin müthiş ölçüde yeni uyarıcı alır ve birden fazla bölgesi gelişir.

    5) zeytin, ceviz, fındık gibi besinlerin beyne faydalı olduğu artık ispatlanmıştır. bunların dışında da beynine iyi gelecek bir ton besin vardır. bunların ne olduğunu öğren ve mümkün olduğunca tüket. bunların yerine beynine hamburger, gofret gibi abur cubur çöpleri gönderirsen zamanla beyninin alacağı şekil çöp olacaktır.

    6) vücut çalış, yoga yap, koş, yürü hiçbir şey yapamıyorsan günde yirmi kere olduğun yerde çök kalk ama o vücudunu çalıştır. çünkü fiziksel aktivite beyni direkt olarak geliştirir. hantal ve hareketsiz insanın beyni de kendisi gibi olur.

    7) uyku esnasında vücut beyinde gün içinde oluşan zehirleri ve toksinleri temizler. aynı zamanda öğrendiği yeni verileri sıralar. bu nedenle doğru dürüst uyu ve o cep telefonunu kafanın yanına koymaktan da vazgeç.

    8) beyin aynı anda beş tane işi yapabilmek için yaratılmamıştır. elinde ne varsa onu yap bitir sonra diğerine geç. dedemin dediği gibi “elin işte, gözün oynaşta” olmasın. aynı anda bir tek işi odaklanarak yapmaya kendini alıştırırsan hem zihinsel gücün hem de odaklanma yeteneğin zamanla artacaktır.

  • bi keresinde 3 ay beraber oldugum adam benden ayrıldıktan 1 ay sonra sevgilisiyle 7. ayını kutlamıstı. araya reklam almıs beni haberim olmamıs.