ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
atla diye tezahürat yapan öğrenciler
-
içeri giremesin diye camı kapatanların ve atla diye tezahürat yapan tüm öğrencilerin eğitim hayatlarına son verilip adli ceza verilmelidir.
vicdanlarınız varsa vicdan azabında boğulun şerefsizler!
zamanında atatürk'ün yaptığı da gerillalıktı
-
emperyalistlere karşı savaş açan ve bu savaşı kazanarak mazlum milletlerin umudu olan mustafa kemal atatürk ile emperyalist daşşağı yalamaktan vazgeçemeyip işi 'biji serok obama'ya kadar vardıran it sürüsünü aynı kefeye koymaya çalışan gerizekalıların ortaya attığı hezeyan cümlesidir.
deprem anı diyalogları
-
bi arkadaş anlattı. bunun kanki sallantı anında fırlamış yataktan. dinle imanla pek alakası olmayan biçok müslüman evladı gibi kelime-i şehadet, ayet, sure felan okuyacak ama aklına hiçbişey gelmiyor. gelen tek şeyi yüksek sesle haykırıyor:
- sordum saaarıı çiçeeee
1660 istanbul 1666 londra yangını
-
1660 istanbul için felaket yılı, şehrin 3te2’si yangınla yok oldu, 1666 londra için felaket yılı, 80bin nüfusun 70bini evlerini kaybetti.
1660’lı yıllar dünya tarihine kurak yıllar olarak kaydedildi, o yıllara ait bir kayıtta son 900 yılın en kurak yılları diye yazılmış!
istanbul bu tarihten sonra sayısız yangınlar gördü, her seferinde ahşaptan yeniden yapıldı, yeniden yandı, ta ki taştan binalara geçinceye kadar
londra ise 1666 dan sonra ızgara şehir planına ve taş binalara geçti. o tarihten bu yana bilinen devasa londra yangını olmadı...
1666 yılı diyorum, yani ortaçağın karanlığında, geceleri cadı yakarak sosyalleşen, boğazlarına kadar pislik ve cehalete batmış adamların yaptığına bakın! ızgara şehir planı ve taştan evler...
demek ki istanbul için o tarihlerde alınacak böylesine basit bir karar ile istanbul’un kaderi nasıl değişirdi acaba?!
200-300 yıllık mahallerimiz olur muydu? (olsa ne güzel olurdu)
half-life 3
-
12 entry görünce mouse'a levyeyle tıkladım vicdansızlar!
(bkz: hepinize bastım eksiyi)
debe editi: dünya barışı, sevgi, esenlik, sokak hayvanlarına yardım falan değil, half-life 3ü istiyoruz artık!
22 nisan 2024 patiswiss ceo'sunun istifa etmesi
-
" adamı böyle severler " dediğim durum.
tokyo'da 2 bisikletçimizin de pes etmesi
-
moderatörler tarafından başlığın şu şekilde düzeltilmesini rica ediyorum;
"tokyo'da 2 bisikletçimizin de erkenden elenme nedeni"
ön edit: bisikletçilerimiz neden elendi? ben de sonradan yayınlanan bu videodan konuyu dinledim ve entry'mi düzeltme kararı aldım. sporcularımıza fazla yüklenmiş olduğumuzu düşünüyorum.
==========================================
sen yıllarca olimpiyat hayaliyle yaşa, her sporcunun rüyasını gördüğü olimpiyatlarda, yarışın henüz başında (12 dk geride kaldığın için) bırakmak zorunda kal. çok üzücü bir durum.
yol bisikleti yarışında (bkz: onur balkan) ve (bkz: ahmet örken) henüz başlardayken elendiler.
bu tamamen diğer sporlara futbol kadar önem vermeyişimiz ve bisiklet federasyonunun yeterince vizyoner olmamasından kaynaklanıyor.
youtube videosunda anlatıldığı gibi; ülkede, birçok spor dalında olduğu gibi, bisiklet dalında da yeterli yatırım yok. sporcular ülkedeki rakipleriyle yarışıp kendilerini geliştirmeye çalışiyorlar. avrupa'daki yarıslara katılamadiklari icin kendilerini onlara göre geliştiremiyorlar. bu nedenle de daha ilk etapta kural gereği 12 dk geriye düstüklerinde eleniyorlar. yani sporcuların suçu yok bu sonuçlarda. onlar ellerinden geleni yaptılar. başlığın da "pes etmesi" değil, "hrmen elenmesi" olarak düzeltilmesi iyi olur.
asıl suç; spor bakanlığının yeterli yatırımı yapmamasindan. misal diyanete yapılan yatırımlardan sadece taşanları spora yatirsak yine başarı elde ederiz.
efor gerektiren, çalısma gerektiren bir sal olan bisiklet sporu için olimpiyatlara sporcu gonderemiyoruz. neden? çunkü yeteri kadar müsabakaya katılamadıkları icinpuan toplayamiyorlar ve gidemiyorlar. bu iki sporcumuz da türkiye'nin en iyisi ama olimpiyatlarda malesef rakipleri çok güçlü. öndeki ekip hergün çalıstıkları ve sürekli yarıs yaptıkları için tozu dumana katıyorlar.
link de ekliim
link 2
(bkz: #126093599) güzel yazmış, ilk entry'de olmalı bu.
(bkz: #126078484)
(bkz: #126082275)
(bkz: #126072165)
edit: yaz-sil, yaz-sil, yaz-sil...
ağızda olaysız dağılan kurabiye
-
kurabiye gibi kurabiye. hiç öyle çamur haline gelmiyo, basın açıklamasını yapıp olaysız dağılıyo. mis.
gaziantepspor logosundaki nazi kartalı
-
hitler'in nizipli olduğunu bilmeyen yazar hezeyanı.
neşeli günler filmindeki en büyük kardeş sorunsalı
-
filmin henüz başında kazım efendi'nin ömer ile konuşmasından* anlıyoruz ki ömer henüz lise'de okuyor ve yaşı 18'in altında, yaşar ise askere gitmek için zayıflamaya çalışıyor ve "bu sene mutlaka askere gideceğim" diyor 1 senedir askere gidemiyor dersek (komutanın geçen sene söz verdiğini söylüyor) en az 21 yaşında, mehmet ise üniversiteye gidiyor ve üniversitenin açılmasını beklerken kamil'in arabasında çalışıyor. ehliyeti de var demektir. bu durumda en az 18 yaşında olduğunu anlıyoruz. eve en geç gelen, bağımsız olan kardeş olduğuna göre yaşar'dan da büyük olduğu anlaşılıyor. bu durumda en azından 22 yaşında demektir.
filmin 16. dakikasında ahmet'in üniversite imtihanları için fizik çalıştığını öğreniyoruz.* onu da 18 yaş altına attık. tuncay'ın en ufakları olduğu belli. bebe daha ilkokul'da okuyor. buluştukları sırada* mehmet'in çocukken ahmet'in suçlarını üstendiğini yani mehmet'in ahmet'ten büyük olduğunu, kardeşini kollayıp abilik yaptığını öğreniyoruz.
çözülmesi gereken tek bir soru kalıyor o da "zeynep mi daha büyük yoksa mehmet mi?"
bunu da filmin 43. dakikasında kazım efendi oğullarına "kızın adı da zeynep, ablanız be ablanız" derken öğreniyoruz.*
bu durumda zeynep, mehmet'in de ablası olduğuna göre en büyük kardeş zeynep demektir. en büyük erkek kardeş ise mehmet'tir.
sıralarsak;
1) zeynep
2) mehmet
3) yaşar
4) ahmet
5) ömer
6) tuncay
house m.d.
-
sadece diyalogları için izleyenler varmış. ben en çok savaş sahnelerini seviyorum.
kamil koç'un evcil hayvanlı yolcuyu atması
-
11 haziran günü ankara'dan çanakkale'ye sefer yapan otobüs şoförü ve muavin tarafından gerçekleştirilen insanlık dışı olay.
yeğenim kamil koç'un kızılay üzerinde bulunan bilet satış noktasından çanakkale'ye gitmek üzere bilet almaya gidiyor. bilet satışı esnasında görevliye kedileriyle yolculuk yapmasının herhangi bir sorun teşkil edip etmeyeceğini soruyor. görevli taşıma kabında bulundukları sürece hiçbir sorun teşkil etmeyeceğini belirtiyor ve bilet satışını gerçekleştiriyor.
yolculuk günü önlem almak üzere biri hamile olan kedilere veteriner kontrolünde sakinleştirici ilaç da verilerek seyahate başlanıyor.
ilerleyen vakitlerde kedilerin otobüs içinde huzursuz olması ve zaman zaman miyavlaması nedeniyle yedek şoförün uyuyamadığını öne sürerek yeğenimi ve kedileri apar topar tüm ricalarina ve hatta yerini değiştirmeyi en arkaya geçmeyi teklif etmesine ve hiçbir yolculunun şikayetçi olmamasına rağmen muavin ve şoför gecenin 1'inde normalde durmadıkları bir mola noktasında otobüsten zorla indiriyorlar.
bu hengame içinde hamile kedi düşük yapıyor ve 4 tane bebek ölüyor.
çocuk gecenin köründe hiçbir vesaitin olmadığı bir noktada ortada kalakalıyor.
ne bilet parası iade ediliyor ne de mağduriyetini giderecek herhangi bir şey yapılıyor.
kamil koç parasını aldığı yolcuyu usulüne uygun bir şekilde taşıdığı kedileriyle beraber gece yarısı otobüsten zorla indiriyor, indirebiliyor.
türkiye'deki insan hakları, hayvan hakları, hukuk, yasa, adalet ve şirketlerin kalitesini anlatacak kelimeler bir kez daha kifayetsiz kalıyor.
böylesi bir seyahat şirketinin yaşattığı bu vahim ve yasal da olmayan bu rezaleti tüm sosyal medyada teşhir edip adli olarak da hakkımızı arayacağız.
ekleme1 - kedinin düşük yapmasına takılanlar hatta eğlenen arkadaşlar için bilgilendirmedir: hayvan sarsılıp sallandığı için düşük yapmış olabilir, hengame içinde strese girdiği için, verilen sakinleştirici sebebiyle, sadece rastlantı nedeniyle hatta tüm şaklabanlığınızla sizin de aklınıza geldiği üzere ''üzüntüden'' düşük yapmış olabilir. bu durum olayın ana sorunu olduğu için değil, ayrıca yaşanan üzücü bir olay olduğu için yazılmıştı.
ekleme2- super zekalı sozlukculer icin bilgilendirme: ''usulüne uygun'' sizin için ne anlama geliyor bilemedim tabi zira hayvanlar zaten ''bagaj bölümünde taşınmaktaydı''. zekanızın ayrı, okuma yetinizin ayrı gözünden öperim. ha bir de o alerjinizin tabi...
ekleme3- kediler bagaj bölümündeyse çocuk neden yer değiştirmek istedi diyenler için geliyor: şoför arka koltukta uyumaya çalışıyor, kediler arka koltuğun alt kısmındaki bagaj bölümünde olduğundan sesi şoförün uyumasına mani olduğu için çocuk "abi sen gel benim yerime otur ben arka koltuğa geçerim" diye teklif ediyor.
son durum: yazıdan birkaç gün sonra yeğenim kamil koç müşteri temsilcilerinden biri tarafından aranıp firma adına özürlerini iletmiş bulunmaktadır. ayrıca bilet ücretinin iadesinin yapılacağı ve olayın yaşandığı seferdeki tüm görevli ekibin yazılı ihtar aldığı bilgisini vermiştir. olaydan bir gün sonra müşteri hizmetlerine şikayetimizi yapmıştık ve haftalar sonra da olsa bir geri dönüş alabildik.
bu başlık altına destekleyen ya da eleştiren entryleriyle dikkat çekmemize bir nebze de olsa yardımcı olan herkese teşekkür ederiz.
amma ve lakin günün sonunda kamil koç ve hizmet şekliyle ilgili hissiyatımda şahsen zerre değişiklik olmamış durumda. arz ederim...
ateistin ölmeden önceki son sözleri
-
-organlarımı ihtiyaç sahiplerine nakledin.
23 mart 2021 yiğit bulut açıklamaları
-
bu adam son 20 yılda iddia ettigi tezlere, verdiği demeçleri bakarak söylüyorum gelişmiş medeni bir ülkede yemin ederim meczup diye kimse ciddiye almaz iş vermez, kız vermez, askerlikten muaf tutarlar