hesabın var mı? giriş yap

  • frida kahlo, diego'dan vazgeçme eşiğini şöyle açıklamıştır:

    "kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
    canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.

    her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.

    ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.

    sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.

    tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.

    bencil olduğun için vazgeçtim.

    bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi çünkü sevgim yüceydi.

    ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.

    bu yüzden ben de senden vazgeçtim.

    frida kahlo"

  • limon kimyon zorro evrim teorisi defterine ek
    1337. gün.

    -evrim karşıtları daha önce açıklanmış konuları yeniden soruyorlar. deneklerin okuma alışkanlıklarında bir gelişme kaydedilemedi.

    -denekler halen aynı hatalı argümanlarla evrimi çürüttüklerini sanıyorlar. argüman üretme ve destekleme konusunda ilerleme kaydedilemedi.

    -denekler halen evrim teorisinin insanın maymundan geldiğini iddia ettiğini sanıyorlar. yeni bir bilgi edinme kabiliyetinde gelişme kaydedilemedi.

    -deneklerin anadillerindeki yazma kabiliyetleri halen en temel dilbilgisi kurallarını ihlal edecek seviyede. el göz koordinasyonları yahut derinlemesine bilgi edinme kabiliyetleri genetik düzeyde hatalı olabilir.

    -denekler evrim ve evrim teorisi arasındaki farkı halen öğrenemedi. ikisi aynı şeymiş gibi davranmaya devam ediyorlar.

    -denekler karşı çıktıkları evrim teorisinin yerine alternatif bir bilimsel çözüm önermiyorlar. yapıcı yaklaşımdan hala uzaklar. bilimsel vandalizm karakteristik gösterge olarak kullanılabilir.

    -denekler halen bizi konuşturmuyorsunuz diyerek duygusal tepkiler gösteriyorlar. oysa bununla kast ettikleri şey "hala bizi onaylamıyorsunuz". buradan deneklerin ortaya koydukları kaynaksız argümanlara körü körüne inandıkları sonucuna varabiliyoruz.

    -denekler evrim teorisini ideoloji olarak algılamaya devam ediyor. hiçbir bilimsel makalede herhangi bir dini görüşün yer almadığı defalarca anlatılmasına rağmen böyle düşünmeleri eğitilebilir olmadıkları konusundaki şüpheleri güçlendiriyor.

    -denekler halen her sorularına tek tek cevap verilsin istiyorlar. başkasının aynı sorusuna verilmiş cevabı arayıp bulmayı tercih etmiyorlar. araştırma kabiliyetlerinde ve tembelliklerinde değişim kaydedilemedi.

    -denekler daha önce başkası tarafından sorulmuş ve detaylıca cevaplanmış bir sorunun aynısını sorduğu halde, cevap alamazlarsa bunun verilecek bir cevap olmadığı için olduğunu sanıyorlar. herkese tek tek cevap verilmesi gerektiğine olan inançları altı boş bir özgüvenin göstergesi olarak kaydedildi.

    sanırım artık çalışmalarımızın geleceğinden şüphe etmeye başlayabiliriz.

  • yaş beş, annem bana sıkı sıkı kimseden para ve çikolata almamam gerektiğini tembihlemiş.
    babamın dayısına oturmaya gittik, haceli dayı bana para uzattı, al kendine gofret al dedi.
    almam dedim, al dedi, almicam dedim, alsana yav dedi, çok sinirlendim, almıyorum senin ağzına sıçarım diye bağırdım.
    sonra dayak yedim sanırım.

  • anıl; 1,5 ay yatıp totoyu büyütürken, sadece tipinle kazandığın sms'ler, yaptığın dedikodular... meğer ne çirkin bi adammışsın, 110 tane balık tutmuş bir de sanki tek başına tuttun, adam saatlerce denize dalıp 15 tane balık tuttuğunda balıkların boyunu konuştun yattığın yerden, ya valla erkeklik sizin sandığınız gibi bişey değil oğlum.. hiçbirşey yapmadan şampiyon olursan survivorım diye dolaşacak mısın ortalarda, hiç utanacak mısın acaba? müsvette...

  • avmlerde telefon kılıfı satan dükkanlar.

    edit: 80 kuruşluk kılıfı 80 liraya satınca dükkan dönüyormuş. herkesten özür dilerim. sabahtan beri yeşilleniyorum.

  • sadece 10 liramın olması hiç param olmamasından daha çok yakıyor canımı. lütfen kurtar beni bu 10 liradan.

  • şahsımın bu şirketlerde ortaklığı yoksa ben hiçbir şey bilmiyorum. 3-5 tane müteahhit rahat etsin diye 85 milyon köle gibi çalışıyoruz.

  • her gece 12.30'dan sonra başlayan bartu küçükçağlayan'ın melikşah altuntaş'ı konuk ettiği, absürt magazinel olayların tartışıldığı instagram canlı yayını.

    muhtemelen bir arkadaşınızın canlı yayını forward'lamasıyla tanışmışsınız, ya ne bu yea salak salak şeyler deyip kapatmış ve kaybedenlerden olmuşsunuzdur ya da biraz sabredip bağımlısı olmuşsunuzdur. öyle ki mizahı yakalamak için jargona hakim olmak gerekiyor çünkü yorumlar mavi tikli kaynıyor ve onlar da yayına doğrudan giri sağlıyor. yayının demirbaşlarında ezgi mola, gülse birsel, edis görgülü, irem sak, irem derici, hasibe eren başı çekiyor. ertesi yayınlarda önceki espriler kümülatif şekilde değerlendirildiğinden yeni başlayanlar için el kitabı hazırlamaları gerekebilir.

    bir amme hizmeti olarak bazı merak edilen iceriklerin açıklamalarını yazalım: (programın sıkı takipçileri de destek atabilir)

    ap: aktif pasif.
    görüntülüyorum/duyumsuluyorum: melikşah'ın bolca kullandığı ve çok sempatik bulununca herkes tarafından hoyratça kullanılan kelime.
    uçur beni: murat övüç'ün, saba tümer canlı yayınında melikşah için kullandığı söz öbeği.
    j: bunu henüz ben de bilmiyorum. şöyle düşünen j yazsın, böyle olan 5 yazsın gibi anlamsız bir ergen jargonu parodisi olabilir. joinden geldiğini söyleyen oldu.

    umarım karantina sonrası bu ikiliyi görebileceğimiz projeler olur. ikisi de çok doğal ve tatlılar.

    (bkz: melikşah'a mavi tik verilsin)

  • "yolda yürüyen bir çift erkeğin konuştukları konunun ilginçliği, civarda yürüyen kız çiftlerinin kendilerine uzaklıkları ile ters, güzellikleri ile doğru orantılıdır"
    (24.08.2004, ankara)