hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • neo liberalizmin tabii sonucudur son 20 yılda yaşadığımız şeyler. önemli olan ne vatandaş, ne insan önemli olan tek şey para.

    sayın bakan isterse 80 milyon olarak yaz aylarında ülkeyi terk edelim turistler rahat rahat tatilini yapsın hiç kalabalık yapmayalım. hatta ülkedeki herkesin kafatası ölçülsün vücut ölçüleri alınsın uygun olanları turistler görsün aman sıradan vatandaşları görürler de göz zevkleri bozulur.

    edit: okumadım ama mavi golge adlı yazarın tavsiye ettiği, entry de geçen neoliberal politika pratiğinin sonuçlarını anlatan brown'ın iki kitabını buraya bırakayım.
    1-)halkın çözülüşü
    2-)neoliberalizmin harabelerinde

  • geçmiş seneler bir kadınla birlikte evliliğe doğru gidiyorduk. sonra evlilik hazırlıkları başladı, ev araba yok tabi. kazanıp alacağız hesapta. ama yer mi kaynana, illa ki yapıştıracak ilk fırsatta. nişan alışverişine çıktık. ben 100 gram altın almaya niyetleniyorum ama kaynana 120 diye tutturuyor. 100'dü 120'miydi derken, kaynana bir boşluğunu bulup bana yapıştırdı lafını. sen bi sus, bi araban bile yok diyerek. hemen nişanı atıp kızı ve ailesini oracıkta bırakıp çektim gittim.

    o günden sonra kiminle flört aşamasına gelsem toplu taşıma araçlarında çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum, araba için sevgili olmak isteyen olmasın. elbet bir gün benimde arabam olur. şirket arabasını saymazsak.

  • liseliler bilmez. biz ergenliğe yeni adım attığımız yıllarda saç düzleştirici denen gavur icadı yoktu. belki de vardı ama sadece zenginlerde.
    ilk kez benden birkaç yaş büyük bir kızın dümdüz saçlarına bakıp "aa naaptın saçlarına??" demiştim. "ütüledim" dedi. "ütü sıcakken mi soğukken mi?" dedim. annemin "bu kızı iyi de besledik niye böyle mal oldu" bakışını hala görür gibiyim. öyle de salak bir ergendim işte.

    sonra bu moda hızla yayıldı ve zavallı kızcağızların boyunları omuzları eşek kadar ütü yanıklarıyla doldu. saçlar çatır çatır kırılıyordu ama ütüden vazgeçmiyorduk. o düz saçlar ne pahasına olursa olsun bizim olmalıydı.

    sonra saç düzleştirici çıktı ve kirlendi dünya...

  • erkek katil: gahrolsun erkekler, eril şiddet, hepsi ölsün, bunların hepsi böyle

    kadın katil: cinsiyetçi söylemlerde bulunmayalım, kadınlar kadar başınıza taş düşsün, ne önemi var cinsiyetinin

    iki yüzlü ruh hastaları ve amsalak meriçler...

  • http://inci.sozlukspot.com/e/22128258/

    --- spoiler ---

    cumhurbaşkanını bu başlığa bekliyorum

    evet beyler şu 20 yıllık yaşantımda en sonunda kafamı kemirip yiyen o harikulade düşünceyi netleştirdim. uykumdan uyandığı gibi geldim ve inci sözlük ten dünyaya duyuracağım bunu.

    ---
    türkiyenin dünyanın en güçlü ülkesi olma projesi
    ---

    türkiyede 75 milyonun üzerinde vatandaş var. 75 milyon alıyoruz düz hesap. şimdi trt 1 den her gün 1 kişinin hesap numarası gün boyu duyrulcak ve herkes gidip o hesaba 1 tl yatırcak. nedir lan 1 tl 2 çay parası. her gün 1 insanımız trilyoner olacak beyler. ayda 30 kişiyi dünyanın en zengin insanları arasına sokcaz. yeni fabrikalar açılcak süper güç olcaz yani. savaşcaz filan ama hep biz kazancaz çünkü o insanlar gidip silah uçak fabrikası filan yapcak. düşünün 365 fabrika açılsa yılda. her birinden 2 uçak 730 uçaktan bahsediyorum. hepsini aynı anda kaldırsak kim karşı gelebilir dünyada bize. sadece 1 senede en güçlü ülke olabiliriz. lütfen bu sese kulak verin.

    özet: ccc okuyun ccc

    --- spoiler ---

  • bugün oğlumun doğum günü.
    daha doğmadan, karnımdayken cohen dinlemeye başlamıştı* cohen çalınca karnımda dönüp durmaya başlardı hep.
    doğduktan sonra da hep sevdi cohen'in sesini ve şarkılarını. dili döndüğünce eşlik etti. ne tesadüftür ki doğum gününde öldü cohen.

    hayat böyle, doğanlar, büyüyenler, yaşlananlar, ölenler. mühim olan hayatın tadını çıkararak, tam içinde var olarak, duygularımızla yaşamak. leonard cohen, bunu başarmış olduğunu müziğinde hissettiğimiz ve bizim de yapmamıza büyük katkıları olan bir ozandı.

    hep iyiler gidiyor romantizmine kapılmayacağım. hepimiz gideceğiz bir gün. keza aşkın* ve ölümün devası yoktur. bize böyle güzellikler bırakıp gittiği için teşekkür etmekten başka bir şey gelmiyor elden. toprağı bol olsun.

  • kendi eşini başkalarının yanında aşağılaması. bir erkek olarak benim bu kadar zoruma gidiyorsa, kim bilir o kadın için ne tiksinç bir şeydir.

    debe editi (adettendir; affınıza sığınarak):

    1. mit tırlarını durduran savcıların mahkemede yaptıkları savunma (alem delikanlı görsün): tık

    2. taraf'ın tutuklu gazeteciler mehmet baransu ve hidayet karaca'yla ilgili haberi: tık

    3. bi takım adamların, vatandaşı enayi yerine koyarcasına birilerinin hırsızlığını örtmek için zırt pırt öne sürdüğü bir konunun içyüzü (sürpriz): tık

    4. bu ise, verdiğim bakınızlardan dolayı "sana şuku verip de debe'ye çıkaran ellerime tüküreyim" diyen kalbi kırıkların gönlünü almak için: tık

    5. bu da, o kadar kafanızı ütülediğim için kendimi affettirmek babında: tık

  • roll dergisinin 114. (ocak 2007) sayısında hercai menekşe başlıklı giriş yazısında şu şekilde bahsedilmektedir kendisinden :

    yıllar öncesinin beyaz show undan bir sahne: cem karaca: şarkıları prova ediyoruz. alman bir davulcum vardı. "dadaloğlu"nu dinleyince "bu punk" dedi. "dadaloğlu" punk olur mu ya! kafasını kopartacaktım herifin.
    beyaz: abi ne biliyorsun ? belki dadaloğlu da kendine punk denilmesinden hoşlanıyordur.

    hoşlanıyordur tabii, neden hoşlanmasın? padişahın fermanına meydan okuyan bir adam dadaloğlu. woody guthrie de hoşlanırdı herhalde. o da gitarına "bu makina faşistleri öldürür" diye yazmamış mıydı zaten ? arkasında bıraktığı şiirlerin punk-folkçu billy bragg ve wilco tarafından albumleştirilmesi (mermaid avenue) tesaduf degil. tıpkı dead kennedys in holiday in cambodia sinin karacaoğlan in suya giden allı gelin iyle akrabalığının tesadüf olmadığı gibi.
    evet, gulhane parkındayız, ama ne biz bunun farkındayız, ne de cem karaca. jello biafra farkında ama: cem karaca ve apaşlar ın 1967 tarihli karacaoglan uyarlaması suya giden allı gelin in acilis riff leri ile holiday in cambodia nin acilis riff lerinin neredeyse tıpatıp aynı olması tesadüf olabilir mi?
    alman davulcunun dadaloglu icin punk demesi hic sasirtici degil. ferman padisahin, daglar bizimdir ile god save the queen in aynı makam oldugu aşikar. şaşırtıcı olan cem karaca nın tepkisi. halbuki, gulhane parkında oldugunun farkında olsaydı, dadaloglu punk tır, joe strummer da aşıktır, diyebilirdi.
    (...)