ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklere sorulan salak sorular
-
televizyonda arap bir eleman sarki turku soylemektedir.
- ne diyor bu eleman simdi?
- arapca soyluyor, anlamiyorum.
- e siz de arapca konusmuyor musunuz zaten?
- yok, biz turkce konusuyoruz.
- himm, arada pek fark yok ama degil mi?
- yok, ikisi de diyaloglar vasitasi ile ve agiz yolu ile konusuluyor.
- himm.
- peki sen koyuncopluyonmu?
- hö?
- zzzztt... yok birsey devam et.
16 temmuz 2014 napster'da download problemi
-
(bkz: 30 yaş üstü espriler)
edit: muhtemelen bu yarın dbe'ye girecek.
ssg sadece esprilerden oluşan bir sözlük istiyordun buyur kına yak. senden tek ricamız biraz disiplin..çok gülmek isteseydik komikaze'de takılırdık ne işimiz var kutsal bilgi kaynağında!
yabancılarla girilen komik diyaloglar
-
cim sahada mac yaparken henuz macin basinda uzaklardan sol ayakla bir sut atarim, ve farkli sekilde auta gider.
guney afrikali takim arkadasim yanimdan gecerken sorar:
- are you left-footer?
+i use both.
-maybe you shouldn't.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
japanese attitude for work : "if one can do it, i can do it. if no one can do it, i must do it."
middle eastern attitude for work : "wallahi if one can do it, let him do it. if no one can do it, ya-habibi how can i do it?"
izmitçe
bağıran çocuğa sus demeyen ebeveyn
-
bağırmak çocuğun kendini ifade etme tarzıymış. onu da öğrenmiş olduk. o zaman bırakalım sizin çocuklarınız kendini bağırarak ifade etsin. biz çocuğa daha sağlıklı bir biçimde kendini nasıl ifade edebileceğinin yollarını öğretmeye çalışalım.
konuya dönecek olursak;
ebeveyn çocuğuna sağlıklı yani istediği olana kadar bağırmadan, tepinmeden, yırtınmadan iletişim kurma becerisini katmakla yükümlüdür. bunu bile sağlamaktan aciz bir ebeveyn zaten ulu orta kuduran çocuğuyla da ilgilenmez.
ormanda kendi başına büyüyen çocuk arapça öğrenir
-
yedi sene orman mühendisliği okumama rağmen böyle bir bilgi gelmedi bana.
kazım koyuncu
-
diyarbakır'daki bir newrozda izleyenlere "denizin çocuklarından dağların çocuklarına selam getirdim" diyen unutulmayacak laz müzisyen. vefatından bir gün sonra harbiye açıkhava tiyatrosu'ndaki 5000 kişilik cenaze töreninde sahneye çıkan mkm*'li bir kürt sanatçı da dağların çocuklarından denizin çocuğuna selam getirmiştir ve böylece en kutsal emanetlerden birisi olan selam, dostlarının huzurunda sahibine ulaşmıştır.
edit: bu entry'nin yazılma sebebi kazım'ın dağlar diyarına kadar ulaşan ve oradakilerin gönüllerinde taht kurabilen ilk karadenizli müzisyen olmasıdır. ama hikmetinden sual olunmayan okur-yazar kitle tarafından kötülenmeye layık görülmüştür. zaten alkış bekleyen bir anekdot değildir de, kötülemek neden anlamak zor...
4 lgbt sapkını gözaltına alındı
-
neden sapkin oluyor ?
birbirini seven ve saygi duyan iki kisi birlikte olmak istiyorsa bunda ne yanlis var ? kuran kurslarinda oldugu gibi tecavuz mu olmasi lazim sapkin sayilmamalari icin ?
umarim bir gun de "siyasal islamci 4 hirsiz gozaltina alindi" diye yazilacak gunleri gorecegiz.
mesut özil
-
maçı sonuçta gol attığı pozisyonundaki o iki defans oyuncusunun eşi, çoluğu çocuğu da izliyor. o kadar insanın içinde adamları feykle o duruma düşürüp gol atması hoş olmamış. çocukların aklındaki kahraman baba figürünü o halde görmeleri nasıl travmaya neden olacak nereden bilecek o pörtlek göz. adamlar aihm'e başvursa hakkıdır ya. özür dilemeli.