ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
insan kaynakları
-
türkiye'de çoğu firma için gereksiz bir birim- özellikle de patron şirketi olanlarda. daha çok biz ne kadar kurumsalız demek için açıyorlar. personelle direkt muhattap olmayalım, şu başvuranların da hepsiyle uğraşmayalım diye var. ama sanki küçük dağları onlar yaratmış. tarif edilemez bir ego patlaması yaşıyorlar. halbuki gözlemlediğim kadarıyla bütün gün işte bilgisayar başında takılıyorlar. bir tek ay sonu biraz yoğunluk oluyor.
maaşlar, puantajlar ile genelde muhasebe ve personel müdürleri ilgileniyor. işe alımı da teknik bilgi ve yetkinlikleri yeterli olmadığından son aşamada ilgili proje müdürü ya da "patron" değerlendirmeyi yapıyor. yurtdışında okumuş anadil seviyesinde yabancı dili olan başvuranları ezberden ingilizceleriyle test ederken de hiç utanmıyorlar. utanmak ne kelime, havalarından geçilmiyor.
edit 2: iş yerinde bilgisayar başında takılan ik'cılar rahatsız. haklı çıkardığınız için tişikkirlir
direk görünce dayanamayanlar
-
bülent arınç'ın doğrudan doğruya asena erkin'i hedef aldığı açıklamaları. jacxxajkbcja
ulan sen bu ülkeyi 12 yıldır yöneten 3 adamdan birisisin. kaç gündür magazinle uğraşıyorsun. yürü git be kardeşim...
sandra blokları
-
bu bloklardaki evlerin neredeyse 40 tanesi devlet bahçelidir.
gelmiş geçmiş en başarılı reklam
-
yeni rakı reklamı, halil abi
edit. konunun başlığı başarılı değil yaratıcıydı. başarılı olunca başlıktaki entrylerin yarısı benimki gibi alakasız durmuş.
istifçilik
-
citizen kane adlı filmde bir örneği görülebilecek olan hastalıktır. hatta bu hastalığın şiddetli halini yansıtır kane bizlere.
misvak'ın yılmaz özdil capsi
-
kimse kusura bakmasın bu sefer yerinde olmuştur.
kredi kartı aidatı
-
bu konuda is bankasi ile aramizda gecen dialogu harfiyen aktariyorum:
- iyi gunler. kredi kartimdan 27 eylul tarihinde 40 tl uyelik aidati kesilmis. iadesini talep edebilir miyim?
- tabi efendim. kontrol ediyorum su anda.
- peki.
- kartinizin son 4 hanesini alabilir miyim?
- 1234
(30-40 sn.lik bekleme)
- evet efendim, kontrollerini sagladigimda sistem, kredi kart aidatinizin iadesini onayladi. gelecek ay ekstrenize yansiyacaktir.
- peki tesekkur ederim.
- tesekkurler, iyi gunler.
halbuki ben laflarimi hazirlamistim, "kimsiniz olm siz" tarzi cikismalarim hazirdi : )
12 mayıs 2023 turkcell açıklaması
-
deprem için bu kadar hazırlık yapmadı gereksizler
celal şengör
-
bir dağ gezisi sırasında bulduğum fosillerin hangi canlıya ait ve kaç yaşında olduğunu öğrenmek için görselleri istanbul'daki bütün yeraltı bilimleri enstitülerine mail attım. hiç biri dönmedi. bir şansımı deneyeyim diye, bu adama mail attım. 2 gün sonra dönüş yaptı. teşekkürler hocam.
--
görsel1
görsel2
görsel3
görsel4
görsel5
hocamın cevabı;
sevgili cmades,
çok güzel deniz kestaneleri (ekinodermler) ve ostrea kalıntıları bulmuşsun. deniz kestaneleri malum deniz yıldızlarının yakın akrabalarıdır. ostrealar dev midyelerdi. yaşları takribi 150 ile 510 milyon yıl arasında değişiyor.
--
zamanında girdiğim ama evrim halkasi adlı yazar dışında sözlük'ten de dönüş olmayan entry:
(bkz: #68062898)
elleri arkada birleştirip yürümek
-
bu şekilde yürümeyi seviyorum. hem vücut daha dik oluyor hem de sırt ve boyun ağrılarıma iyi geliyor. lakin ne vakit bu şekilde yürüsem, bu şekilde yürüdüğümü gören kadınların bana bakmayacağını düşünüp ellerimi çözecek gibi oluyorum. hemen sonra normalde de bakmadıkları aklıma gelince bu fikrimden hemen vazcayıyor kaldığım yerden devam ediyorum.
ssg kanzuk mentionlaşması
-
tam "ver lan sözlüğü geri" diye bitmelik menşınlaşma.
2030 ve 1998 yıllarına eşit uzaklıkta olmamız
-
bu matematik çok çılgın bi şey lan. tamam 2014 olarak ikisiyle de aramızda 16 sene var ama yani ne bileyim. 2030 lan i-k-i-b-i-n-o-t-u-z dile kolay. şunun şurasında kaç sene geçti 98 dünya kupasından. nasıl eşit olabilirler. yaşlanıyor muyuz ne? söyleyin algımla oynamasınlar.
babanın en iyi olduğu konu
-
dürüst olmak.
bankada müdürdü. bankanın sinema günleri olurdu, daha önce izlediğimiz bir film ise bilet getirmezdi. bir daha izlemek istiyorsanız para vereyim kendiniz gidin devleti sömürmeye gerek yok derdi.
bankanın ajandaları olurdu. ev için bir tane getirirdi. biz bütün kardeşler isterdik. yine aynı hikaye. para vereyim kendiniz alın.
pasomu kaybetmiştim, yenisi çıkana kadar kardeşiminkini kullanıyordum. duyunca kafayı yedi. kaybettiysen vereceksin paranı, tam bilet alacaksın dedi. devleti sömürmeye gerek yok.
sonra ne mi oldu? tabii ki de devleti kurtardı. ah canım babam benim ya.
edit: `@bazenuyur`'un ricası üzerine: (bkz: #110005689) sahiplendirelim şu yavrucakları.