hesabın var mı? giriş yap

  • vucudumuzdaki 100 trilyon hucrenin 90 trilyonu bize ait degil.

    sanli atalarimizin dna'sini tasiyan, vergisini veren, kurallara uyan, nezih mekanlarda oturan her bir hucremiz basina tam 10 tane yabanci dna'li kacak gocmen bakteri, virus, mantar, parazit hucre dolaniyor arka sokaklarda.

    katillere ozel not: bir insani oldururseniz, 1 + 90 trilyon hayati bitirmis oluyorsunuz. yapmayin bir daha.

  • eski dilde 'saye' kelimesinin anlamı gölge demekmiş. 'senin sayende' de senin gölgende anlamını taşıyormuş.

  • sonuna kadar haklı tepki.

    devletin imamlarının arkasında neden namaz kılınmaz sorusunun da en güzel cevabıdır bir yerde şu videoda olanlar.

    cuma'ya gidersin; "camilerde allah'tan başka kimseyi anmayın" diyen ayete* inat, bilmemne tarikatının bilmemne evliyasının yüzü suyu hürmetine dua eden imam denk gelir, sinirden fenalık geçirirsin.

    bayram namazına gidersin, 45 dakika saçma sapan şirk ilahileri söyletirler sana koro halinde. şarkı arasında hoca alır sazı, kur'an'daki şirk söylemlerini adeta hayata geçirir. zalim osmanlı firavunlarını bile göklere çıkarır da çıkarır, lanet edersin.

    cenaze namazına gidersin, "şefaat sadece ve tamamıyla allah'a aittir" diyen ayete* kafa tutarcasına, ölmüş kişi falanca sakallının şefaatine nail olsun diye ballandırarak masallar anlatır durur imam, ya sabır çekersin.

    en acısı da, adam zaten gencecik torununu kaybetmiş, ayakta zor duruyor. sen adama istanbul'un fethini anlatıyorsun, hiç mi düşünmüyorsun bunları ya?

    ama insan bu en nihayetinde. böyle riya, böyle saçmalık görünce fıtraten tepki veriyor. tabi ancak fıtratını bu hurafelere kurban etmemişse bunu yüksek sesle "acaba biri beni kınar mı" endişesi gütmeden dile getirebiliyor.

    e bu imam bir de yetmezmiş gibi, tüm bu saçmalıkların karşılığı olarak maaşını da takır takır alıyor. sen "uydum hazır olan imama" diyorsun sevgili mukallit ama "sizden din konusunda ücret istemeyenlere uyun"* diyor allah.

    ah ne de güzel diyor ama dinleyen kim...

  • şu ülkedeki milyonlarca insana başka ülkelerin takımlarını desteklemesini reva gören ruhsuzlar topluluğu.

  • türk müzik makamlarının uzun süre dinlendiğinde insanlar üzerindeki psikolojik etkisi. hatta uzun yıllar yapılan çalışmalar sonucunda makamların sadece ruha değil aynı zamanda beden sağlığına da iyi geldiği ortaya çıkmış, bu durum 40'ın üzerinde literatüre geçmiş. 900 sene öncesinden bu yana kullanılan yöntemin en büyük destekleyecilerinden biri de büyük türk bilgini farabi.

    ilginç olan aralarında doğuma yardımcı makam da var, korku giderici olan da, spazm çözücü de var, burun kanamalarını önleyen de.yani türk sanat müziği’nin ‘altın şarkılar’ı her derde devaymış.

    rast makamı: kemik ve beyne etkilidir. fazla uyumayı engellerken nabzın yükselmesine de yardımcı olur. şizofreni gibi akıl hastalıklarına iyi gelir. neşe, iç huzuru ve rahatlık verir. kaslara da tesiri vardır. spazm çözücü özelliği nedeniyle spastik ve otistik hastaların tedavisinde yararlıdır.

    ne dinlemeli?
    adana'nın yolları taşlık
    bağdat yolları (bir bakış baktın)
    eski dostlar

    nihavend makamı: kan dolaşımına, karın bölgesine, kalça, uyluk ve bacaklara etkilidir. kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. kuvvet ve barış duygusu verir. akıl hastalıklarını iyileştirmede önemli rol oynar.

    ne dinlemeli?
    aşka gönül vermem aşka inanmam
    bekledim de gelmedin
    sevil de sevme

    hicaz makamı: kemiklere, beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi vardır. üro–genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazladır. insana alçakgönüllülük duygusu verir. düşük nabız atımını yükseltir ve göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır.

    ne dinlemeli?
    nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım,
    nazende sevgilim

    ırak makamı: menenjit, beyin ve akıl hastalıklarına faydalı olarak bilinir. omuz, kol ve ellere etkilidir. başın üst tarafına etkisi vardır. düşünme ve kavrama konusunda önemli rol oynar. korku gidericidir. saldırganlığı önleyicidir, nevrotik hastaları tedavide kullanılır.

    ne dinlemeli?
    derd-i hicrinle bütün avareler avareler

    büzürk makamı: zihni temizler, vesvese ve korkunun atılmasını sağlar. düşünceye yön verir. kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkaran şiddetli hastalıklara yararlıdır. kişiye güç verir. boyun, boğaz, göğüs, ciğer, kalça ve sağ omuza etkilidir.

    ne dinlemeli?
    hüsnüne serte ser âlem gerçi âşıktır beyim

    ısfahan makamı: ateşli hastalıklardan vücudu korur. ense, boyun, omuzlar ve sol dirsek için etkilidir. güven hissi verir, uyum sağlama, hareket yeteneği, zihin açıklığı, anıları tazeleme özelliği sağlar.

    ne dinlemeli?
    etme beyhude figan vazgeç gönül
    yarab kime feryad edeyim
    sende mi hala esiri zülfü

    hüseyni makamı: güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliğiyle ruhu teskin eder. karaciğer ve kalp için önemlidir. mide hararetini giderir. ateşle nöbetleri engellemeye yarar. sıtma hastalığına iyi gelir.

    ne dinlemeli?
    geçti sevdalarla ömrüm
    havada bulut yok bu ne dumandır,
    zeytin gözlüm sana meylim nedendir

    neva makamı: göğsün sağ tarafına, böbreklere, omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi vardır. üzüntüyü giderir ve lezzet verir.

    neler dinlemeli?
    ben yürürüm yane yane
    hicran gönül belası

    uşşak makamı: kalp ve ayak rahatsızlıklarına iyi gelir. gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir.

    neler dinlemeli?
    akşam oldu hüzünlendim ben yine,
    gözlerin doğuyor gecelerime,
    yalnız bırakıp gitme bu akşam

    acem-aşiran makamı: kemiklere ve beyne etkilidir. yaratıcılık duygusu ve ilham verir. doğumu kolaşlaştırır. ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği vardır.

    neler dinlemeli?
    gel ey denizin nazlı kızı,
    neden kalbim seni sevdi,

    segah makamı: şişmanlık, uykusuzluk, yüksek nabız, kalp, ciğer ve kas rahatsızlıklarına faydalıdır. beyin nöronlarına etkisi vardır. mistik duyguların oluşmasını tetikler.

    ne dinlemeli?
    bak yeşil yeşil,
    dönülmez akşamın ufkundayız,
    izmir’in kavakları

    ve ayrıca pentatonik melodiler: bu müzik çeşidi, asya kökenli türk musıkîsinin en önemli ve karakteristik özelliğidir. kendine güven ve kararlılık verir, rahatlık sağlar. hamilelerin doğuma kadar ayrıca doğumdan sonra da çocuklara, 9–10 yaşına kadar sadece pentatonik müzik dinletilmesi öneriliyor. şurada.

    açıp da bi eski dostlar dinleyeyim. boynum tutulmuş amk.

  • saatte 124 km hızla atılmıştır. maç sonu röportajında demba ba'nın hızı öğrenince verdiği tepki ise ibretliktir;

    -elhamdulillah.

    almeida sana kurban olsun be kara oğlan!

  • az önce fark ettiğim ve resmen "oha" deyip, coğrafyamı alt üst eden şeydir söyle ki; road trip yapmak üzere türkiye haritasını açmıştım yapabilicegim yollar uzerinde dusunurken marmara bolgesine uzerine zoomlayip ara yollara bakinirken sanirim 4-5 dk. gecmis ve heralde benim dikkat oyle bir dagilmis olacak ki, haritanin su kisminda "hassktr ben nereye bakiyormusum?" olmama sebep vermistir. halbuki hala baktigim yerdeymisim, marmara bolgesinde. kisacasi turkiye'nin icinde bir turkiye daha olmasi ufkumun sinirlarinin otesine gecti.

    halbuse orasi burası.

  • lig tv'de ertuğrul sağlam'ın ağladığı görüntülerin ve maç sonunda yaptığı röportajın ardından çok doğru bir tespit yapmıştır. "biz artık kötüyüz. insanlara acı çektirmekten, kötü olmaktan mutluluk duyuyoruz. bizi oluşturan özelliklerden en büyüğü kötülük oldu" diyerek sadece futbol camiasına değil, yaklaşık 13-14 yıldır türkiye'de yaşayan tüm insanların geldiği durumu çok basit bir sıfat ile anlatmıştır.

  • "neden politik filmler çekmiyorsunuz?" tarzında bir soruya şu hârikulade yanıtı vermiş yönetmendir:

    “ben ne üzerine film yapacağını uzun uzadıya düşünen biri sayılmam. ne hakkında film yapılması gerektiğini hesaplayan, ya da beklentileri ölçüp biçen biri hiç değilim. beni zorlayan konuların, kendisini üzerime dayatan durumların filmini yaptığımı sanıyorum. başka bir şey de yapamam zaten. ne inançların ne de ideolojilerin sıcak kucağına sığınmış biriyim. bulanık suda yolunu bulmaya çalışan bir balık gibiyim. fareli köyün kavalcısı olamam. zaten fareleri götürecek bir yerim de yok. kendime ait bir mit oluşturmak da değil niyetim. kendimi ne kahraman gibi görüyorum ne de anlatılmaya değer buluyorum. filmlerimde kendime methiyeler düzdüğümü de kimse söyleyemez. doğruyu, gerçeği arayan bir keşiş gibiyim. daha fazlası değil. ama bu uğurda bir bedel ödemeye ya da zayıflıklarımı ortaya dökmeye de hazırım. daha ne olsun. verecek başka şeyim de yok zaten. gerçek bir ilişkinin yalnızca zayıflıklarımız üzerinden kurulabileceğine inanıyorum. personaların çarpıştığı bir dünyada zaaflarımı piyasaya sürüyorum. çünkü olacaksa, sahici bir ilişki olsun istiyorum. sizin dediğiniz anlamda 'büyük ve toplumun genelini ilgilendiren' meselelerle iştigal etmeye hevesli yeteri kadar cengaver var zaten ortalıkta. daha fazlasına ihtiyaç olduğunu da hiç sanmıyorum...”

  • yine gelmiş "masadayız" ekibi! isvicre'yi 3-5 farkla yeneriz hesabı yapan adamın nöronlarını parmakla sayarsın! defalarca söyledik, yine söylüyoruz "milli" diye bir şey yok bitti o devirler. para kazanmanın, cukkalamanın diğer adı oldu "milli, yerli" vb... kelimeler. parayı alana kadar her şey! 10 milyon euro verdin mi? verdin... o sırada futbolcular milliyetçiyiz pozları kesti mi? kesti... orada kapandı defter, şimdi tatil zamanı; enayi fransa, belçika, italya topçulari kıçını yırtıyor! onlar 35 derece sıcakta nefes alamazken bizimkiler karayiplerde partileyecek. yeni türkiye dedikleri buydu işte; hala anlamamanız sizin andavallığınızdan...