105 entry daha
  • sanayi ve teknoloji bakanlığı ile avrupa birliğinin ortak yürüttüğü bir eğitime katıldım. iş fikri olan veya halihazırda girişimi olan kişilere yol göstermek ve destek olmak amacıyla düzenlenmiş bir eğitimdi. kafamdaki birkaç iş fikrini somutlaştırmak ve yeni insanlarla tanışmak amacıyla eğitime başvurdum, kabul edildim.
    yaklaşık 15-20 kişilik bir grup içerisinde farklı iş modelleri düşünen veya uygulamaya koyan farklı yaş gruplarından insanlar vardı (sanırım en genç bendim). grubun içindeki bir kişi üniversitede profesör olan çalışıyordu. adam kendisini o kadar ifade edemedi ki ben şaşırıp kaldım. evet profesör ünvanına sahip olup bir üniversitede görev yapması çok iyi iletişim becerilerine sahip olacağı anlamına gelmiyordu elbette ama en azından ortalama iletişim kurma becerisini edinmiş olması gerekirdi. fakat adam iki kelimeyi bir araya getirip derdini, isteğini ve beklentilerini ifade edemedi. çok şaşırdım (muhtemelen öğrencileri hocalarını dinlerken saniyeleri sayıyorlardır ). öte yandan eğitim derecesinin ne olduğunu bilmediğim (ilkokul olarak tahmin ettiğim) teyzeler kendilerini çok da güzel ifade ettiler, dertlerini anlattılar ve de sorular sordular. kendini ifade edemeyen hocayla hemen hemen hiç kimse iletişime geçmeye çalışmazken diğer teyzelerle herkes muhabbet etti.
    hayatımda ilk kez, eğitim düzeyinden tamamen bağımsız iletişim becerilerinde bariz bir farkın olduğu bir ortamda bulundum.
hesabın var mı? giriş yap