• hamaseti geçtim de başka bir yere takıldım.

    metin külünk demiş ki; ''türkiye, sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 100 yıllık tarihinin en zorlu virajlarını bütünlüğü, birliği ve dirliği bozulmadan dönmeye, bu zorlukları aşmaya çalışıyor ve de aşacak inancımız tamdır.''

    recep tayyip erdoğan türkiye'nin en zor neyini gördü acaba? recep tayyip erdoğan'ın iki tane net başarısı vardır.

    1. düzelme yolunda giden bir ekonominin üstüne iktidar olup bütün artıları toplaması.

    2. altyapı yatırımları.

    diğer başarılar ise ya belli belirsizdir ya da muğlaktır.

    peki recep tayyip erdoğan'ın gördüğü zorluklar ne?

    1. vesayet dedikleri nane. e-muhtıraya erken seçim kozuyla geri dönüş yapmıştı. ona bir şey diyemem ama biliyorsunuz ki ergenekon, gladio vs. falan hep fatal error ile bitti.

    2. gezi parkı. onda da tayyip erdoğan neyde zorlandı? ben de bu sorunun cevabını merak ediyorum.

    3. 17-25 aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. beraber yol yürüdüğü kişiler tarafından başlatıldı. yani zorluğu yaratan kendisi.

    4. 15 temmuz. yine kendine zorluğu yaratan kendisi.

    5. hendek operasyonları. yine ama yine kendi kendine yarattığı bir zorluk. kürt açılımının tıkanması sonucu yaşanan bir yansıma.

    6. arap baharı ve ışid. yine ama yine ama yine kendi kendine yarattığı başka bir zorluk. arap baharında elimde hıyarım var diyene tuzlukla koştuk çok şükür. final döndü dolaştı bizde patladı. ışid'e ise ak parti içerisinde ''heyecanlı gençler'' diyen bir tayfa vardı. o da döndü dolaştı bize girdi.

    7. pandemi. hoş bu bir zorluktur ona bir şey diyemem.

    8. ekonomik kriz. 2014 yılından beri bağıra bağıra geldiğini söylediğimiz kriz işte. hani dümbelekler bizimle ''her sene kriz başlığı açıyorsunuz. hiçbir şey olduğu yok.'' diye dalga geçiyordu ya. e bu da recep tayyip erdoğan'ın kendi kendine çıkarttığı bir zorluk. faizle mücadele enflasyonla mücadeledir diye girdi sahalara. şimdi ise parmağını oynatamıyor. o dönem faizleri %20 yapıp kendimize bir alan açsak belki oralardan bir yerden yürüyecektik şimdi ise faizleri %70 yapsak yetmiyor anasını satayım.

    yani gördüğünüz üzere cumhurbaşkanının yaşadığı zorlukların çoğu kendi kendine yarattığı zorluklar.

    ki bunlardan çok daha zorlarını atlattı türkiye. bunlar zorluk mu? bizim ülke soğuk savaş denen bir zorluk atlattı ki değme düşman başına. kore savaşı, petrol krizi, küba füze krizi, nato'ya katılma sürecimiz, tehditler, bilmem neler vs. say say bitmez. şu sorunlardan en basidi bile cumhurbaşkanının yaşadığı zorlukların on katı büyüklüğündedir.

    - e ikinci dünya savaşı atlattı ülke. hem de ismet inönü sonrasında demokrasiyi getirerek kendi kendini de bir süre sonra yerinden ettirtti. adam kendi elleriyle kaç yıllık yönetimi devretti. isyan mı vardı? yok. ülke çökmek mi üzereydi? hayır. birileri kafasına silah mı dayadı? alakası bile yok. 1946 seçimleri kendi içinde rezalettir orası ayrı ama iktidar devretmek de zordur arkadaşlar. yerel seçimlerde bile gördük akp'lileri. 1 ay geçecek neredeyse hala hazmedemiyorlar. 1 sene geçse de hazmedemeyecekler. adamlar yerel seçimlere resmen c.başkanlığı seçimi muamelesi yapıyor. neden? 23 yıllık iktidarlarında ilk defa seçim kaybettiler. neyse 2. dünya savaşına dönelim. cumhurbaşkanının yaşadığı hangi zorlukla biz ikinci dünya savaşını kıyaslayabiliriz. 2 milyon asker beslemek zorunda kalmışız, adamlar ''ekmek karneyle dağıtılıyor'' diye siyaset yaptılar yıllarca.

    - adamlar 15 temmuz'u milli mücadele ile kıyaslıyor. hani şu ordunun %99'unun kışlalardan çıkmadığı darbe girişimi var ya. 27 mayıs 1960, 12 eylül 1980 gibi iki tane baba darbe gördü bu ülke. (12 mart 1971 muhtıradır. o yüzden onu direkt sokmadım.) eğer cumhurbaşkanı ordunun çoğunun ya da tamamının katıldığı bir darbeye direnip kazansaydı zorluk derdim. halkın direnişine ise lafım yok. helal olsun onlara. direndiler, bir kısmı şehit oldu, bir kısmı ise gazi. allah onlardan razı olsun. halk ne yapsın arkadaşlar? bazıları halktan hıncını çıkartmaya çalışıyor. halk mı ayarladı sanki her şeyi?

    - terör saldırıları büyük bir zorluktur ama bizim ülkede 1990'lar denen bir garabet var. her gün fail-i meçhul cinayetlerin yaşandığı bir kertede 30-40 askerin şehit olduğu terör saldırıları var.

    - türkiye'nin kıbrıs ve yunanistan ittifakına karşı yapıp kazandığı ve çok ağır bedeller ödediği bir savaş var. recep tayyip erdoğan döneminde ülke savaşa girdi de benim mi haberim yok?

    - haşhaş ambargoları var.

    var oğlu var. yüzyılın en büyük zorluklarıymış. madem bir hikaye anlatıcılığı yapacaksınız, biraz inandırıcı olun. ne bileyim tutarlı falan olun ya.

    siz şimdi putin'e, trump'a bakıp manyak bunlar diyorsunuz. atatürk döneminde hitler, mussolini, stalin hatta winston churchill var. putin, trump falan bunların yanında cici kızlar gibi kalırlar. bir balkan antantı, sadabat paktı yapmak kolay mı? kolaysa hadi yapsın şimdi türkiye. hadi abi, yapabiliyorsanız yapın. bugün montrö boğazlar sözleşmesi gibi bir anlaşma yapın ya da hatay gibi bir toprak parçasını alıp bütün dünyaya bunu kabul ettirin ya da 1929 ekonomik buhranı sonrası ülkeye sıfırdan reset atarak ekonomiyi ayakta tutun.

    ya her şeyi geçtim, bir tane devrim yapın ya bir bir. ileri geri fark etmez, bir değişikliği doğru düzgün yapın. yıllardır türkiye cumhuriyeti kurumlarını post-modernizmden geçirdiniz. yapılarını söküp durdunuz. peki abi soruyorum size. yerine ne koydunuz? yahu daha cumhuriyet sistemi içerisinde ancak ufak bir yama olabilecek başkanlık sistemini bile doğru düzgün yapamadınız. kendiniz bile şikayet ediyorsunuz, nasıl olacak diye?

    zorlukmuş. atatürk'ün yaptığı ve sizin gözünüzde hakir olarak görülen en basit devrimden bile bir tane yapın. mesela şapka kanunu gibi bir devrim yapın. yıllarca hakir görüp dalga geçtiniz ya. hadi başka türlüsünü yapın abi. sizden tevhid-i tedrisat ya da kabotaj bekleyen yok. şapka kanunu basitliğinde bir devrim yapın bakalım yapabiliyor musunuz?

    zorlukmuş. bunlar zorluk görmemiş. ha bundan sonra belki görmeye başlarlar. bakalım gerçekten zorluklarla başa çıkabiliyorlar mı? göreceğiz
  • 10 bin dolar alan milletvekili iddiasının öznesi değil miydi bu.

    bi 10 bin de sen ateşle milleti boşver tadında bir gönderme gibi geldi bana daha çok.
  • birisi söylesin küllünk e mehmet simsek bozulmus ekonomiyi düzeltmeye geldi, o lafi bozana söylemesi gerekiyor, bol keseden dagitan, 43 yasinda emeklilik veren o degildi
  • metin külünk'ün mehmet şimşek'i uyarıyormuş gibi yapıp fotoğraflardaki fakir insanların sorumlusunun ülkeyi 22 yıldır yöneten sayın cumhurbaşkanımız olduğunu ima ettiği nottur.

    metin külünk açıkça reis'e düşmanlık ediyor gibi geldi bana. bu ülkede fakirlik, kuyruk, hoşnutsuzluk vb. fotoğrafları paylaşmak ülkeyi bu hâle erdoğan düşürdü, bu yoksulluğun ve sefaletin sorumlusu reis demektir. millet ülkeyi 22 yıldır mehmet şimşek'in değil de erdoğan'ın yönettiğini bilmiyor mu? külünk durup dururken insanların aklına sefaletin sorumlusunun erdoğan olduğu fikrini işliyor. seçim sonrası ortalık durulmuşken, reis gereken mesaj alındı demişken bu paylaşım reis'e zarar vermekten başka işe yaramaz. normal zekâlı bir insan bunu sorgular, durup dururken bu adamın amacı ne diye sorar.
  • metin kulunk kim aq.
  • en sonunda bu adamı da yiyip bitirip küstürüp nas felak yine eski düzenine döndürecekler memleketi anlaşıldı. seçim kaybetmişsin önündeki en yakın seçim dört yıl sonra bir bekle adam bir sus adam! adam yapsın yapacağını bakalım.. bu yazdan itibaren normalleşecek diyor bir sene bekleyemiyor musun? baktık düzen değişmiyor o zaman konuş.
  • ortadoğu'da kartlar yeniden dağıtılıyor desene
  • bir nevi muhalefet yapılacaksa onu da biz yaparız şeysi olmuş. hele şu cümleye hasta oldum " bizi iktidarda tutan sokaktır, bir grup sermaye çevresi değildir" neremizle gülsek acaba, iktidarda tutan sokak ama desteklediğiniz sermaye oldu. sapına gelince mee..
  • iki vakte kalmaz ak parti tarafından aforoz edilir. tabi böyle konuşması için bir sinyal gelmediyse.
  • (bkz: bagajına 10 bin dolar koydun mu, her şeyi yaptırabilirsin)
hesabın var mı? giriş yap