mikonos

• mikonos
  
  sarı bir yaz güneşi altında yürüyorsam eğer
  hiç şikayetçi değil gibiysem güneşten
  seninle el ele yürüyor olmalıyım
  ve sıradan bir güneş olmamalı bizi kavuran
  sen doğurmuş olmalısın bu güneşi
  benim çocuğumsa eğer bir güneş
  ben yunanistan'da bir yunan tanrısıyım
  ki benim tanrı işleriyle aram yoktur ya
  bilir bunu güneşin asıl sahibi
  
  elin ve elim iç içe bir olmuş
  mavi görürüm her şeyi ve yeri sarhoşluktan
  sen ise bir beyazlık olursun ruhuma
  bu küçük taşlarla bezeli dar sokak
  denizin güçlü dalgaları ile sarsılan kayalar
  bu beyaz ve mavinin aşkının kenti
  senin ve benim sonsuz cennetimiz
  senin sonsuz eğlencen
  benim sonsuz huzurum
  
  paramız yetmiyor o lüks odalarına otellerin
  bilsinler ki sokaklar fakir aşıklarındır
  aşıkken uyumaktan adamakıllı işler vardır
  aşık olmak gibi doyasıya
  küçük bir yer burası biliyorsun
  nereye gitsem sonu sana çıkar
  nereye gitsek el ele sonunda deniz var
  iyi ya bu koca mavilik onların değil benim
  ve bu güneşi ben yaratmışım aşkınla
  
  çünkü seninle el ele yürüyorken
  ben yunanistan'da bir yunan tanrısıyım