• 31 yaşına gelip sözde yuvayı kurmuş, üstüne çocuk da yapmış, dışarıya verdiği mutlu karı-koca imajının basit bir aşko-kociş instagram postu sahte olduğu gerçeğinin bilincindeki mutsuzluğu ve tedirginliği yaşayan insandan kat be kat huzurlu, mutlu, gerçek bir insandır. hayırlı olsun.
  • yuva kurmayı başarmak ne yahu? bir başarı mi evlenmek sizin için? aksine ben bekar ve yalnız yaşayan insanların hayatla başa çıkmak açısından daha başarılı olduklarını düşünüyorum.

    edit: oha. daha önce hiç 176 kişi beğenmemişti yazdıklarımı. vay anasını be.

    edit 2: günaydın. arkadaşlar napiyosunuz? 473 kişi olmuş. neyse hastaydım. birazcık sevindim. hehehe. artık nasıl garibansam; beğeni sayısına seviniyorum.
  • bugün 31 yaş dediğimiz aşağı yukarı 1993-1994 yılında doğanlara denk geliyor, kuramamış olması da normal.

    bizim çocukluğumuzda, yani 1980-2000 arası doğan kuşağa öğretilen şu oldu. oku oğlum, oku kızım üniversiteye girip bir lisans diploması aldıktan sonra bir işe girersin ondan sonra hayatın çok rahat olur.

    80-90 arası doğanlar bu bakımdan şanslıydı. ben de 89 doğumluyum, üniversiteden mezun olup iş hayatına atılmam 2011 yılında oldu. 2003-2013 arası gelen sıcak para ile büyüme yılları. burada akp propogandası yaptığımı sanmasın kimse, durumu özetliyorum :) ben mezun olduktan sonra çalışmaya başlayarak arabamı aldım, 2 defa model değiştirebildim. bir tane evim de var şu anda. ailemin de desteği oldu elbette ama bu borçların altına rahatlıkla girip kalkabildim kendi kazandığım para ile, ailem cansuyu verdi bana sadece.

    90 sonrası, özellikle 95 sonrası doğanlar ise türkiye'nin sorunlu yıllarına denk geldi. 2013 sonrası ekonomik büyüme yavaşlamış, ekonomideki sorunlar kendini belli etmeye başlamıştı. döviz bolluğu yavaş yavaş azalıyor, dolar gözünü yukarı dikmeye başlıyor 2tl-3tl'leri görüyoruz artık. özel sektör daha temkinli, eskisi gibi büyüyemiyor artık. şöyle düşünün doların 2tl'den 3tl'ye çıkması %50 devalüasyon iken 20tl'den 30tl'ye çıkması da %50 devalüasyon. şirketler büyümelerini kısıyor, yatırım yapmamaya başlıyorlar.

    özel sektörde çalışan birinin para biriktirmeye başlayabilmesi zaten 30 yaşını bulur. şimdi bu kişi bakıyor, en kötü sıfır araba fiyatları 1 milyon tl olmuş ancak bir süre para biriktirip riskli bir krediye girerek alabilir. merkezi bir yerde 1+1 ev fiyatları 4-5 milyon tl'den başlıyor. alamaz mümkün değil. erkek ise askere gitmemesi için 4-5 maaş biriktirmesi lazım.

    bu nesle yine öğretilen, oku üniversite bitir mezun ol, para biriktir sonra ise evlen oldu. genlerinde bu var yani böyle yontulmuş. bu 31 yaşına girmiş kişi kadın-erkek farketmeksizin artık kendine ne ev ne araba alabildi, bırak para biriktiremiyor. nasıl evlensin de yuva kursun?

    sebebi budur. yoksa gidin içanadolu-karadeniz-güneydoğu bölgelerine çocuklar lise zamanı okulu bırakıp çalışmaya başlayıp 20'sinde evleniyor. erkek çalışıyor kadın da eve bakıp çocuk doğuruyor. biraz şanslı olan 15-20 senelik bir otomobil alıp haftasonu mangala gidiyor sosyalleşme adına. böyle hayatlar da var, bu da türkiye'nin bir gerçeği
  • yuva kurmayı başarı olarak saymayan; hayatta gösterdiği başarıları, anasının gösterdiği kızla nikah masasına oturmak veya kocişle qahfe qeyfisi yapmaktan fazlası olan, hayatta yegane başarısı yuva kurmaktan ibaret olanların dünyasında ne düşündüğü ile zerre kadar ilgilenmeyen insandır.
  • 31 yaşımda, yeter artık ya deyip 32 de evlendim, 34 de boşandım, 35 de kurtarılmış hayatıma şükrederek yeniden başladım. kötü bir ilşki sana yalnız, bomboş anlarını bile özletir, kıymetini bil.
  • köy yerinde okumamış, mesleği olmayan ve evde oturan bir genç kız için geç kalınmış ama kentte yaşayan iş güç sahibi bir erkek için geçersiz bir durum.

    31 nedir ya. keyfine bak.
  • 36 yaşında sigortalı bir işe girdim, 37 yaşında evlendim ve şu an 6 aylık bir çocuğum var. tüm bunlar olurken aynı anda uçak mühendisliğini kazandım ve şu an 2. sınıf bitmek üzere. hayat herkes için aynı gelişmiyor ama şunu şu yaşta yapmalısın diye bir kural yok, insanlar kendi hayatlarının kurallarını koyduğu müddetçe mutlu oluyor. rakamlara takılmayın(haziran 2020).
    not : yaklaşık 3 yılda bir güncelleyim şenlik olsun.

    3 yıl sonra gelen güncelleme (kasım 2023) : yaş şu an 42 ve çocuk sayısı 2 ye çıktı. çocuğun birisi 4 birisi 2 yaşında. uçak mühendisliği bitti ve aynı bölümde yüksek lisansa başladım şu an ders dönemindeyim.
  • hayat mücadelesi çok yoğun geçmiş bir insandır. geç evlenmek ya da evlenememek maalesef çoğunlukla bir zevk meselesiymiş gibi algılanıyor. fakat pek çok nokta gözden kaçırılıyor.

    hayat herkese davrandığı gibi bazı insanlara toz pembe davranmıyor, bazen sallıyor, bazen sarsıyor hatta yıkıp geçiyor. parası pulu olmadığı için mücadele eden, biraz bulunca bunu sağlamlaştırmak isteyen, başımı sokacağım bir evim olsun, bir arabam olsun, hayatımı garanti altına alayım diyen insanlar var.

    annesini, babasını kaybeden, bütün zorlukların denizlerine karşı ufak teknesi ile yelken açmaya çalışan yüzlerce hatta binlerce insan var. ailesi olup hayrını göremeyen, yalnızlaştırılan, dışlanan insanlar var. böyle insanlara ilgi duymuyorlar. çağımızın algı eşiği değişmesine rağmen üreme mekanizması yüzyıllar öncesiyle aynı içgüdü yapısında ilerliyor. en iyisini, en zenginini en rahat ettirenini bul, seks yap, çocuğun olsun, en verimli dölü meydana getir ve öl. bu nedenle 31 yaşına gelen ve halen evlenemeyen insanla evlenmeyi düşünmeyenlere kızmıyorum.

    ancak yüzü güzel olmayan ama gönlü güzel olan milyonlarcası var. hal böyleyken bu haldeki insana gelmeyeni sorgulamayıp, halen imkansızlıktan yahut özgürlük hakkını kullanmak isteyenden hesap soran bu zihniyeti takdir etmediğimi de söylemeliyim. isterse otuzunda evlenir, isterse elli beşinde. isterse evlenmez. bu sizin sorumluluk alanınızda değil.
  • yuva kurmayı bir tercih değilde başarı olarak gören yazar sıçmığıdır.

    (29 yaşında 26 yaşından beri evli ve 1 çocuklu bir insanım)
  • yuva kurmayı başarı olarak addetmeyen insandır.

    ne sığ beyinlerle açılan başlıklar bunlar, mecbur mu her insan yuva kurmaya?
hesabın var mı? giriş yap