• efendim alex'in buz gibi golünün yendiğini düşünen arkadaşlara fifa'nın yürürlüğe koyduğu futbol kurallarını okumalarını tavsiye ettiğim maçtır. kaleci degaj yaparken topa ayağını sokarak müdahele etmek, "tehlikeli hareket" olması gerekçesiyle fauldur. bu avrupa'da da, asya'da da türkiye'de de böyledir. hatta çok taze bir örnek olarak şu verilebilir ki bahreyn-trinidad tobago dünya kupası playoff maçında bahreynli ahmed hassan'ın tıpatıp benzer golü kolombiyalı hakem oscar julian ruiz acosta tarafından sayılmamış, bahreyn federasyonu'nun fifa'ya yaptığı itiraz ise "hadiyin ordan lan, kuralları okuyup öyle gelin" gerekçesiyle haklı olarak reddedilmiştir.

    buz gibi kötüleyebilirsiniz.
  • alex in golunu vermedi hakem golumuzu yedi diyen arkadaslar icin hic bir polemige girmeden

    http://www.fifa.com/…atic/regulations/q&a2005_e.pdf

    adresinde konu ile ilgili maddeyi aynen aktariyorum.. lutfen fifa yonetmeliklerini daha yakindan ogrenelim. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak mottomuz olmasin rica edicem..

    law 12 – fouls and misconduct in 19. maddesi..

    bu dokuman aslinda ozel durumlar icin soru cevap seklinde tanimlanmis.. bakin 19. madde ne diyor ey halkim..

    soru: as a goalkeeper releases the ball to kick it into play, an opponent
    intercepts it before it touches the ground. is this permitted?

    el cevap: no. it is an offence to prevent a goalkeeper releasing the ball from his
    hands. the releasing of the ball from his hands and the kicking of the ball is considered to be a single action.

    bunu da kotuleyen arkadaslar olacaktir muhakkak.. kendilerine sadece su soruyu soruyorum.. peki ya kendiniz haksiz ciktiginiz icin kurallari degistirebilecek misiniz? bu konuda fifa nezlinde cevap hayir oluyor.. ha baska mecralarda durum farkli olur. onu bilemem..
  • bu mac bir seyi ortaya cikardi, o da cogu spor yazarinin bazi futbol kurallarindan bihaber olmak bir yana, yazilarini hazirlamadan once "acaba dogru mu dusunuyorum" diye kendilerine sorma, bilgilerini sinama geregi duymamalari.

    kaleci aykut degaj yapmak uzere topu elinden cikardigi anda alex topu onune aldi ve kaleye gonderdi. asagidaki .pdf dosyasinin 29uncu sayfasindaki 19uncu maddeye bakarsak bu hareketin faul oldugunu goruyoruz. cunku kalecinin topu elinden cikarip havada degaj yapmasi tek bir hareket olarak degerlendiriliyor. baskasi o sirada araya giremiyor.

    http://www.fifa.com/…atic/regulations/q&a2005_e.pdf

    sozlukteki yazarlarin ayni duyarliligi gostermesini beklemiyorum, cunku burasi anliik tepkilerin verildigi bir yer. entry'i silme imkani var. ama yarin yuz binlerin okuyacagi bir yazarin biraz daha sorumluluk duymasi lazim. az once pasfotomac'a baktim, fanatik fenerli selcuk yula da, galatasaray yazari zafer ertem de "fener'in buz gibi golu verilmedi" yazmislar. insan bir arastirir, sorar.
  • tribünleri çıkartacak olursak eğer, fenerbahçe'nin deplasman galibiyeti aldığı maç oldu.

    daum öyle bir kadro sürdü ki sahaya kaleci hariç 7 oyuncu defansif özelliğiyle bilinen adamlar. geri kalan 3 oyuncudan alex'in koşmadan oynadığı herkesce bilinen bir gerçek. dolayısıyla sol kanada yerleştirilmiş bir tuncay ve galatasaray defansının arasına tek başına salınmış bir anelka ile kendi evinde mutlak kazanması gereken bir maça çıkıyordu fenerbahçe. galatasaray'a baktığımızda 3 forvetle sahaya çıktığını görüyoruz. onların arkasında oynayan volkan, ayhan, hasan gibi isimlerin, defansif özellikleri ofansif özelliklerinin arkasında kaldığını görüyoruz. hatta abartırsak sağ ve sol bekte oynayan sabri ve orhan gibi isimlerin de defansif özelliğini tartışabiliriz. dolayısıyla bir tek song, tomas ve tecrübesiz ama yetenekli kaleci aykut vardı deplasmana hatta deplasmanı bırak şükrü saraçoğlu stadına gelmiş galatasaray'ın defansif yönü olarak.

    genele baktığımızda hava ve saha koşullarını da göz önünde bulundurarak mücadele gücü yüksek fakat seyir keyfi aynı oranda yüksek olmayan bir maç izledik şahsi kanaatimce. galatasaray hasan'ın çabalarıyla fenerbahçe'nin zayıf karnı olan göbeğine yüklenirken fenerbahçe orayı 4, 5 hatta zaman zaman 6 oyuncu ile kapatıyordu. bir ara buna öyle alıştı ki fenerbahçe, sahasına iyice gömüldü ve hiç oyun kuramadı ileride çoğalamadı. defans hattını önder, servet, luciano, ümit'ten oluşturan daum onların önüne deniz, appiah ve aurelio'yu koyuyor bunu yaptığı gibi bir de appiah'ı çizgiye çekiyor. dolayısıyla appiah'ın etkinliğini minimum'a indiriyor. onların önüne galatasaray orta sahasının arasında tek başına kalan alex'i de koyunca fenerbahçe'nin oyun kurması imkansız hale geliyor. anelka bireysel çabalarıyla bir iki şut atıyor. tuncay bireysel çabasıyla (!) çılgın koşularını yapıyordu.

    bunun karşısında galatasaray'ın çok üretken olduğunu söyleyemeyiz zira iki kanadı da çalışmadı galatasaray'ın. sabri'yi 10 tane takımım olsa hiç birinde oynatmam şahsen. topu bu kadar ezen ve bu kadar olumsuz kullanan bir kanat oyuncusuna ben itiraz ederim. sol kanatta oynayan orhan ak'ın defansif yeteneklerini tartıştığım gibi ofansif yeteneklerini de tartışırım. onun önünde oynayan ayhan akman ise çoğu zaman içeriye girdiği için o kanadı da iptal ettik. fenerbahçe yarı sahasının ortasında bir kör döğüşü haline geldi maç ilk yarıda.

    fenerbahçe'nin çılgın golcüsü luciano'nun nefis vuruşu dışında ilk yarıda akılda kalan öyle aman aman bir pozisyon yoktu. ikinci yarı da ise daha ikinci yarı başlarken "geliyorum diyen gol" hasan'ın akabinde hakan şükür'ün nefis pasları sonrasında son vuruş ustası ümit karan'ın önüne düşen top ile "ben geldim" dedi. bu dakikadan sonra "kendi evinde" oynayan fenerbahçe 70. dakikaya kadar hiç bir şey yapmadı. bunun yanı sıra bişeyler yapmaya çalışan galatasaray vardı ama üretken değildi. ne zaman nobre girdi oyuna o zaman ön alanda baskı kurdu fenerbahçe. pozisyonlar bulmaya başladı ve istediği duran topu en isteyebileceği yerden buldu 82.dakika civarında.

    aykut'un da yer tutma hatası sonrasında nefis bir gole daha imza atan alex hiç ortada olmadığı bir maça yine imzasını atmayı başardı bir şekilde.

    bu maç öyle bir maç ki galatasaray'lı seyircilerin "ikinci maç için avantajlı skor aldık" hacı diyemiyeceği türde bir maç. sonuçta galatasaray-fenerbahçe maçı.

    işler kötü gittiğinde de her stadyumda küfür oluyor malesef. bunu bilerek, antipati toplamadan, bireysel davranmadan konuşmalı başkanlar, yöneticiler.

    "benim stadımda küfür yok kendi stadınıza bakın" tarzında beyanatlar senin stadına küfürü sokar sen de engel olamazsın. topladığın antipatiyle de bu sana "hani küfür yoktu al buyur" şeklinde geri döner tepkiler. bunu sadece aziz yıldırım için söylememek lazım. "küfüre hayır kampanyasını biz başlattık" diyen yıldırım demirören'de, rakip taraftarların ettiği küfürler hakkında "en azından bağırıyorlar" şeklinde açıklama yapan ergun gürsoy'un da buna dikkat etmesi gerekir.

    lig tv'nin son fenerbahçe-beşiktaş maçından beri kullandığı slow motion mu stop motion mu nedir kameraları çok beğeniyorum. daha önce sadece şampiyonlar ligi maçlarında gördüğüm bu görüntüyü izlediğim her maçta görmek güzel. verdiğimiz paraya deysin.

    bir de aykut kaleci vuruşu yaparken alex'in bana göre temiz bir müdahalesi vardı topa faul olarak değerlendirdi hakem yazık oldu ilginç bir gol olacaktı. ceza sahası içerisinde luciano'nun formadan çekilmesi vardı bir korner sırasında. bunlar çok sıradan pozisyonlar oldu bizler için malesef. bir de yan hakemlerin bu kalecilerin kullandığı kaleci vuruşlarına dikkat etmesi lazım. iddia ediyorum kalecilerin yüzde doksanı ceza sahasının 2 adım dışından kullanıyor bu vuruşları.

    edit: alex'in temiz müdahalesi fifa kurallarına göre faulmüş degaj tek bir hareket olarak değerlendiriliyormuş. olsun ilginç bir pozisyondu.
  • ridvan dilmenin golden hemen sora melih sendil yuzunden bi turlu lafa giremedigi mac..

    ms: alex octu bicti..
    rd: eve..
    ms: kalecinin bi anlik..
    rd: simd..
    ms: sukru saracoglu ayakta..
    rd: go..
    ms: fenerbahce tekrar one geciyor sayin dinleyiciler
    rd: la bi susmadim mnskyim..
  • türk futbolunun profilini ahanda diye önümüze koymuş maçtır;

    üç pası üst üste koyamayan* futbolcular, basiretsiz bir hakem, rakibe korner attırmayan bir seyirci, telleri devirerek boyunu uzatan bir deplasman taraftarı, altıpastan row z'ye selam gönderen bir hakan şükür, ve "galatasaray oynar fenerbahçe kazanır" ilkesi...

    avrupada ikinci liglerde bile böyle kalitesiz maçlar oynanmıyor. pas bile veremeyen yeteneksiz oyuncuları sahada görmekten bıktım artık...

    maça dair tek güzel şey volkan'ın bir iki kurtarışıydı herhalde. şu maçta bile sadece bir tane oyuncu değiştiren christoph daum'a da ayrıca kendisinden usandığımı ve neredeyse nefret etmek üzere olduğumu bildiririm.

    son olarak, inşallah öküz gibi koşmak yerine yeteneğe değer vermeyi bileceğimiz günler de gelecek bir gün.
  • orhan'ın attığı gol ofsayt nedeniyle hakem tarafından iptal edilmiştir.. radyo d spikerine göre ayhan 2 3 metre ofsayt imiş.. paramız yok, lig tv'mizde..
  • hasan şaş'ın taç çizgisi civarına geldiğinde eğer kamera o civara zoom yapmışsa ağzından salyalar akarak küfreden fenerbahçe taraftarlarının ekrana geldiği maç. aynı zamanda bütün galatasaraylı futbolcularının annelerinin mesleklerini de öğrenmiş olduk. işte karşınızda küfürsüz şükrü saraçoğlu. türkiye'de futbol seyretme olayını birkaç sene daha ertelemek lazım herhalde.
  • kazanan tarafa forward mail,pankart,baskili t-shirt vs vs hazirlama hususunda oldukca malzeme verecek bir tarihte oynanacak derbidir bu. (bkz: 8 mart dunya kadinlar gunu)
  • bu macin dünyanin en büyük derbisi oldugundan yine dünyanin haberi olmamistir. önümüzdeki maclara bakacagiz artik.
hesabın var mı? giriş yap