anarkali

• 16. yy.da vuku bulduğunu sandığım (ki haltediyor olabilirim) imparator akbar'ın oğlu prens salim'in mihracenin kızı anarkali'ye aşık olmasını ve böylece babasının sinirini zıplatıp hadisenin kızın sarayın duvarlarına gömdürülmesiyle sonuçlanmasını anlatan bir hint efsanesi. bi sürü filmi çekilmiş bi hikaye bu tabii aynı zamanda. ayrıca şiirlerin filan haddi hesabı yok. pakistanlı bir yönetmen tarafından through the eyes of nur jehan adıyla, hikayenin anarkali saray duvarlarına gömdürüldükten bir kaç yıl sonra nur jehan tarafından anlatıldığı bir müzikali de hazırlanmış durumda.
  
  ayrıca kali, sanskritçe kara, siyah (the black one) anlamında bir kelime. hint mitolojisinde shiva'nın karısı için kullanılıyor. günümüzde de bir çok dilde bir kadın ismi...
  
  bu da hikayeyi anlatan şiirlerden bir tanesi...
  
  anarkali
  
  deepa agarwal
  
  when the walls rose up
  around anarkali
  her heart unfolded
  in paeans of joy
  
  celebrating love
  her song soared up
  higher, sweeter
  even as the last patch of sky
  was bricked out
  
  salim mourned
  but life is long
  and love short
  and finally
  there was consolation…
  there was noor jehan
  
  the slave girl
  when she dared to love
  little knew
  that
  the walls of love
  press close
  fatal
  they shut out the sky
  
  and once
  the air inside
  is breathed up
  nothing remains
  but the song
  and even that
  is often lost
  scattered, dissolved
  by the winds of time...
• feyzi halıcı bu efsaneden esinlenerek günaydınım nar çiçeğim sevdiğim adlı şiiri yazmış, cinuçen tanrıkorur da bu şiiri bestelemiştir. iyi ki de yapmışlar diyor, her ikisini de şükranlarımızı sunuyoruz.
• hintçe:nar çiçeği anlamına gelen ve hindistan'da çok güzel bir hikayesi olan çiçek
• "iran'dan gelen bu güzellik abidesi imparator ekber şah'ın gözde dansözü ve cariyelerinden biriydi. ama ekber şah'ın oğlu prens cihangir ona aşık oldu. imparator bir gün gözdesiyle oğlu arasında bakışmalar yakaladı. sarayda alay konusuna dönüşen bu imparatora karşı işlenen suçtan ötürü ekber şah, anarkali'yi dört duvarın arasına diri diri gömülmeye mahkum etti. efsaneye göre, ona olan aşkı hala sürdüğü için, oradan kaçıp iran'a gitmesi için duvara bir delik açtırdı. oğlu cihangir de onu unutmamış olacak ki, imparator olduktan sonra çok sevdiği kadının anısına bu mozoleyi yaptırdı."
  
  kaynak: pak insanlar ülkesinde - kenize mourad