kesin
-
-
bir edip cansever siiri;
gözlerim bir baliğin onu tutma denizlerinde
gözlerim bir baliğin
bir balık ellerimde
balıktan bir göz ellerimde
kirpiksiz, tuzlu, diri
bakışları günlerce. -
-
dilin kemiğidir, öyle inceden keskin.
-
(bkz: belgin)
-
onuncu nesil çaylak.
-
diğer olasılıkların kesilip atılmış olması hali. hem belirlilik hem seçeneksizlik. tercihsiz çıkış. sonsuz ihtimallerin sonu. sonsuz olasılıksızlık .
-
kesin böyle* sanmıştım.
"bir hedefe, amaca, kadere, anlama kilitlendiğin zaman, bir yere ulaşma deliliğine sahip olduğun zaman sorunlar çıkar. ve yenilirsin, bu kesindir. yenilgin varoluşun doğasında vardır." osho provokatör mistik
["belki yarın verdurin'lere giderim, hiç bilemiyorum aslında, canım pek gitmek istemiyor." bu çocukça anagram çözüldüğünde şu itiraf ortaya çıkıyordu: "yarın verdurin'lere gideceğim, kesin kararlıyım, çünkü benim için çok önemli."] marcel proust - la prisonniere
"açık ve kesin bir tanımlama yapmak gerekirse evlenmek kararlı olmak demektir." franz kafka - briefe an milena
"bu yüzden serçe parmaklarımı kulaklarıma iyice soktum, ama trombonlarla timballeri hala çok yüksek duyabiliyordum. bu yüzden yine, kesin, diye cıyakladım va duvara dan dan dan vurdum, ama hiçbir değişiklik olmadı." anthony burgess - a clockwork orange
(bkz: kesinkes), kesenkes, kesinlikle
(bkz: kesin sonuç/@ibisile), kesin bilgi, kesin bilgi yayalım
(bkz: öldürür)
(bkz: garanti)
(bkz: gol olur)
(bkz: lamı cimi yok/@ibisile) -
size kiyamacaklarini inandığınız o güzel insanlar, öyle bir yerde vuruyorlar ki; tamam diyorsunuz , "tamam, bu kez kesin öldüm."
-
bir entry'yi silmeden önce açılan silelim mi bu entry'yi gerçekten penceresinin sunduğu iki seçenekten biri, entry'i silen seçenek. diğeri için (bkz: aman diyim)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap