ulaşılmaz
-
erişilemeyen.
(bkz: na) -
beden, ruh, beyin, geçmişte bir zaman dilimi olabilir erişimin türlü nedenlerle engelleneceği.
-
murphy yasaları pek bi sever bunu. bir şeyi veya birisini çok istiyorsanız, bilin bakalım ne olur: evet ulaşılmazdır... hay ben, neyse.
-
bazen öğrencilikten gelen kuvveti akla eklemek gerekir.
-
geçip giden dünün ulaşılmazlığı aslında rüyaların da gerçek ve elle tutulurcasına somut olduğunu gösteriyor. rüya geçti, ona ulaşamıyoruz; içindeyken canlıydık, canlı gibiydik. ee, dün de geçip gidince her şeyini kanlı canlı yaşadığımız halde di'li geçmiş zaman oldu, ulaşılmazlaştı. çıkarım ve teklif: ya dün de gerçek değildir, ya rüya da gerçektir. her iki seçenek bize çok şey kazandırır.
seven (öldürse bile) ölür, sevilen (yetkiyle) öldürür. ulaşılır olan arzulanmaz (sevilen = sevmeyen duruşu). arzulanabilir olana ise ulaşılmaz. kişi kendi şerefini düşüre düşüre, aşağılık kompleksinden yürüyüp er geç sevdiğinin götünü kaldırır, ona ulaşılmazlık sağlar. böylece klasik seven mazlum, sevilen zalim eşitliğine varılır. seven sevilene zorla ona zulmetme beratı verir. seveninden daha fazla sevmeyi başarmayan her sevilen, sevmeyen sayılır. sevgi denklemleri ezici çoğunlukla eşitsizliklerdir, denklik olduğunda dehşet dengesi olasılığı önceliklidir.
müstakbel istikbal endişedir, geçmiş ulaşılmaz, kayıp gitmiş.
"insan ancak ulaşılmaz bir şeyleri içinde barındırmasından ötürü peşinden koştuğu, sahip olmadığı* bir varlığı sevebilir; ben de çok geçmeden albertine'e* sahip olmadığımı bir kez daha fark ederdim." marcel proust - la prisonniere
(ilk giri tarihi: 28.2.2017)
(bkz: arzunun o belirsiz nesnesi), objet petit a
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap