• en büyük afrodizyak kaybetme korkusudur. her sevişmenin son sevişme olma riski taşımasıdır. karşınızdaki kimseyi, onun bedenini ne kadar severseniz sevin, aşktan daha kuvvetli yegane motivasyon işin içine hüzün girmesidir. bu haldeyken, erkek iseniz fabrikadan yeni çıkmış bir uçaksavara; kadın iseniz ahtapota, mürekkep balığına dönüşürsünüz.
    evet, garip bir durum ama gizli hüzün en baba afrodizyaktır.

    ("acaba işe yarıyor mu?" diyerek seks esnasında ağlamaklı olmaya çalışmayınız. hele orji yaparken bunu aklınızdan bile geçirmeyiniz.)
  • ender saraç'ın katılımcı olduğu programlardan birinde konu afrodizyak ürünlere geldi. ender saraç sıralamaya başladı, erkekler için afrodizyak ürünler; kabak çekirdeği, kırmızı biber, kabuklu deniz ürünleri, kırmızı red ginseng, güneş ve uyku, kişniş, az yağlı kırmızı et. kadınlar için yasemin yağıyla el ve ayak bileklerine masajın öneminden bahsedilirken, birden muhabbet geyikleşti, aslında kadınlar için en önemli afrodizyak sevgi ve şefkat sözleri gibi bir fikir ortaya atıldı. daha sonra bu fikirden yola çıkan birisi mükemmel bir tespitte bulundu: demek ki erkekler ağızlarından giren şeylerle tahrik oluyordu, kadınlar ağızdan çıkan şeylerle. bazen insanlar gerçekten de lafın nereye gittiğini hiç düşünmeden konuşabiliyor diye düşündüm bir öğle vakti.
  • bizim kültürümüzde buna yer yoktur.

    şöyle ufaktan bir hafızamızı yokladığımızda anlıyoruz ki bizim yatak odası kültürümüzdeki tüm ek maddeler kadını bayıltmaya yönelik. ilaçlı kola olur, alkol olur, kadının kafasının arkasına vurulmak üzere hazırlanmış bir odun olur, işte bizim afrodizyak olarak kabul ettiğimiz şeyler bunlar.

    ne istridyesi, ne keçiboynuzu, ne kaplan taşşağı amına koyyim? bu memleketin gençleri ilk cinsel deneyimini büyükbaş heyvanla yaşıyor, madden ve manen.
  • halk arasındaki adiyla afrosikyat
  • en etkilisi "para"dır.

    babam öyle diyor.
  • hangi erkek hayalini kurmaz ki boyle bir iktidarin. eskiler de kurmuslar ve elde tababet ilmi ile ilgili ne kadar kitap varsa hepsinin icerisine birer ikiser afrodizyak koymuslar. ornek olmasi babindan buraya birini koyuyorum. maksat genclerimiz sevsin, sevissin diledigince. belki bize de bir hayir dua ederler...

    "on iki dirhem* taze ipek kozagini* kabuğundan ayırıp, ince ince doğrayıp, havanda dövülmüş gibi ola.

    onu bir çömleğe koyup üstünü örtecek kadar sakız ağacı yemişi ki ona habbe’l-hüzera derler, onun yağından üstünü örtecek kadar koyup, yirmi dirhem* beyaz-i günlük* nerm* ateşte kaynatıp, kıvama getireler.

    badehu*, beş çekirdek halis mahmude* koyup, ateşten indirip bir kasede hıfz edeler*.

    vakt-i hacetde*, bir dirhem kadar*, sakız gibi ağzında çiğneyeler. hemen zekeri* kıvama gelip*, kuvvet-i cimaiyyesin* artırır.

    ve şol kadar tesir eder ki, bi-karar olup, birkaç defa cima etmedikçe* naim olmaz*. ve ağızdan sakızı çıkarmadıkça sakin olup yatmaz*."

    menâfiü’n-nâs, süleymaniye kütüphanesi, mihrişah sultan kitapları 246 , s.33-34
  • bugün öğle arası iş arkadaşları yaptıkları muhabbette köpekbalığı yüzgeci, gergedan boynuzu, koç taşağı gibi çeşitli hayvan organları afrodizyak olarak addettiler.
  • çiğ soğanın içlerinde en etkililerinden biri olması, muhtemelen ki doğanın insan evladına nanik yapmasıdır.
  • közlenmiş biber kokusu. çok net!
hesabın var mı? giriş yap