• annenin ömrüne bereket tosunum. çalışan, kendini geliştiren, sınırlarını zorlayan adamın hali bir başka oluyor. helal olsun.

    edit: mertens'e attırdığı golden sonra onu sırtına alıp metrelerce taşıması gibi, takımı da son haftalarda adeta sırtında taşıyor azgın boğa. tek başına parçalıyor, yarıyor geçiyor, pozisyon hazırlıyor, gol atıyor, asist yapıyor, kısacası tertemiz işini yapıyor. niye? çünkü barış bazıları gibi ellerini açıp sadece duayla yetinmeye çalışmıyor; şov peşinde koşmuyor, eleştirilere hiçbir zaman küsmüyor, gereken dersleri çıkarıyor, taraftara trip atmıyor, ne görev verilirse üstleniyor, devamlı kendine bir şeyler katmaya çalışıyor ve meyvesini da alıyor. ben başarı hikayesi diye buna derim. barış'ın azmi tüm yerli futbolculara örnek olmalıdır, özellikle kendini messi zanneden bazı arkadaşlara.
  • "ulan ben hangi mevkideyim bugun ya...
    neyse surda kale var, oraya atayim.
    burda da varmis, oraya da atayim saglam olsun"
  • adamin mac sectigi filan yok. buyuk mac - kucuk mac ayrimini kendisi yapmiyor. buyuk takimlar kapanmiyor, adam bosluk buluyor ve ok gibi firlayabiliyor.

    kucuk takimlar kapaniyor, baris alper'in oyun stiline tamamen aykiri.

    bu kadar basit bu ayrim. bu adamin oynayabilmesi icin bos alan, cizgi halinde one cikan defans lazim. dolayisiyla buyuk maclarda ilk 11, anadolu takimlarina karsi ondeyken farki acmak icin ikinci devre oyuna girmeli.
  • son beşiktaş maçında ceza sahasına girdiğinde necip topa müdahale edip topu kornere gönderdi. sonrasında yakın çekimde necip'i tebrik edip, süpersin dediğini gördük. sonra iki futbolcu el sıkıştı.

    bir sonraki pozisyonda omar colley yine topuna müdahale etti ve barış alper yine rakibini tebrik etmek isterken anlamsız bir saldırıya muhatap oldu.

    durum tersten olsa barış'ın ne ırkçılığı kalırdı ne saldırganlığı. üzerine pfdk 5 maç ceza verirdi.
  • bu akşam maçı tutan oyuncu boey, çeviren oyuncu da barış. barış girdikten sonra galatasaray oyunda hakimiyeti ele aldı. önce kalecinin çelip keremin dışarı attığı pozisyonu yaratıp ortayı yaptı. sonra 2. golde tactan topu isteyip çok güzel üstünden atladı, pası da çok iyi çıkardı. 1 tane de boey'in kaçırdığı pozisyon var. doğrudan 4-5 gol pozisyonu yarattı. ve bunları yaparken öyle hızlıydı ki manchester defansı yetişemedi bir türlü. bu maçta 3 puanda tüm takımın katkısı oldu ama barış ve boey'in takımın kalanının toplamı kadar katkısı oldu.
  • keçiörengücü'nden galatasaray'a transfer olacağı üzerine ilk dedikodular çıktığında hocası bir radyo programına bağlanmıştı ve şunları söylemişti: "çok disiplinli ve gelişime açık, özel hoca tuttu ve birebir çalışıyorlar, söyleneni yapmaya çalışan biri" vs

    galatasaray'a geldikten sonra ise ekşi sözlük'te herkes kendisine sövüyordu, çocuk bir hata yaptığında "çöp, bundan bir şey olmaz, nasıl futbolcu olmuş?" vs diyordu herkes.

    kısacası hiçbir şeye sabrınız yok, hiçbir şeyden anlamıyorsunuz. nazar değmesin çocuk nasıl utandırdı sizi.
  • günlerden bir gün, ismail yüksek, ferdi kadıoğlu ve barış alper denize giderler. ismail tek elini suya sokar ve sıcaklığın 12 derece oldugunu söyler. ferdi iki elini suya sokar ve basıncın yüksek oldugunu söyler. barış sikini sokar ve derinliğin 50 metre oldugunu söyler.
  • ulan barışım aslan oğlum bir dinlen bir soluklan be. adamı peşine takmışsın boğuşa boğuşa golü attırmışsın hala ‘gel mertens sırtıma bin’ diyorsun. yetmiyor okan hocana koşuyorsun bari yürüyerek git amına koyayım barışım bu hangi seviye koçum ayıboğanım.
  • bu çocuktaki azimi çok seviyorum. sadece çalıştı ve eline gelen her fırsatı çok iyi değerlendirdi. geçen yıl bjk maçı, fb maçı, sivas maçı gibi çok fazla maçta direk etki yaptı ama bence yeterli değeri görmedi.

    bu yıl önüne ziyech, tete alındı; kanat rotasyonunda 1231249. alternatifliğe düştü ama yine küsmedi pes etmedi savaştı. ihtiyaç sol bekse yine oynarım dedi.

    ve şu an hepimiz takımda 2 barış alper olsa 2'si de oynar diyoruz. hata yapmıyor mu yapıyor. hala tercih hataları yapmıyor mu yapıyor. ama o kadar yürekli ve o kadar stabil şekilde gelişiyor ki, gönülden bir alkışı hak ediyor.

    helal olsun gerçekten, yıllar sonra futbolla ilgili bir entry giriyorum. yürek dolusu alkışlar.
  • 89. dakikada sol çaprazdan sol ayağıyla gelişine yapıştırdığı golle ülke genelinde en az 1 milyon kişinin "ananıskiiiiiim" tepkisini vermesine sebep olan futbolcu. ne yedin ne içtin de bu hale geldin amk. solak adam bile o dakikada oradan öyle vuramaz. ne diyelim helal olsun valla.
hesabın var mı? giriş yap