hesabın var mı? giriş yap

  • bilgisayar başında izlerken gece gece canımı sıkmış video'dur. böyle şeyleri doğal ortamda canlıların kendi habitatlarında olurken bir belgeselde falan izlerken rahatsızlık duymuyorum, sonuçta doğa acımasız bir sistemdir ve her şey olması gerektiği için oluyordur. ama şöyle insan eliyle yapılan sentetik ortamlarda sırf haz amacı güden bir iki piç kurusu tatmin olsun diye canlıların yaşam hakları suistimal edilmiyor mu ifirit oluyorum. şerefsiz piçler.

  • temel çok güzel bir rus kadınıyla evlenen dursunun karısına kafayı takmış. ne yapsam da bu kadınla birlikte olsam diye içi içini yiyormuş.
    bir gün temel dayanamayıp eva'nın yanına gitmiş;
    temel: senden çok hoşlandım seninle birlikte olmak istiyorum demiş :
    eva: hay hay neden olmasın ama 100 dolarını alırım. müsait olunca ben seni ararım gelirsin demiş.
    ertesi gün eva,dursun işe gittikten sonra temeli aramış;
    -100 doların hazırsa hemen gel demiş:
    temel, "hazır hazır, hemen geliyorum" cevabını vermiş
    temel 100 dolari evaya verdikten sonra işi bitirmişler ve temel evden çıkıp gitmiş.
    akşam dursun eve geldiğinde;
    dursun: hanım temel bugün buraya geldi mi ?
    eva: şeyyyy...geldiiii dursunnnn.....
    dursun: peki sana 100 dolar verdimi.
    eva: şeyyy dursunnnn beni dinleee...şeyyy verdiiiii......
    dursun; temel sabah koştur koştur yanıma geldi, " dursun bana acil 100 dolar
    lazım öğleden sonra size uğrar yengeye bırakırım" dedi....
    ula bu temel çok dürüst adam ya...!!!!!!

  • biraz once denk geldigim haklı serzenistir.

    kaynak

    edit: uye olmayanlar icin ekran alintisi

    --- spoiler ---

    teklifimdir. bütün yeni mezunlar vatandaşlıktan dahi atılsın. gönderilsin yurt dışına. onların ülkede ne işi var ki. belki bişeyler öğrenir gelirler. çünkü onlar daha konuşmasını bile bilmezler. onlar senelerce eğitim almamıştır çünkü. hep yan gelip yatmışlardır. hatta dövün yeni mezunları ! neden yeni mezunsun diye. gördüğünüz yerde ihbar edin yaşamasın onlar, ne de olsa her gittikleri yerde istenmeyen insanlar onlar. hatta bu yeni sistemde suç sayılsın "yeni mezun olmak" . bir de bunların kardeşi var "tecrübesizler " etnik grubu. bunlar daha tehlikelidir. artık yüzsüzleşmişlerdir. kovulsada gitmezler. bunlarıda içeri atmak lazım üç beş sene. belki tecrübe ! kazanırlar. bunu okuyan sevgili işe alımcı beyefendi ve hanımefendi ler . çok merak konusu bu biz istenmeyen grupların içinde; acaba sizler hangi gezegenden geldiniz? orda da eğitim öğretim 16 sene mi? ışınlanmayı buldunuz mu? dünyamıza nasıl alıştınız? siz yazın ben size dönerim. !

    --- spoiler ---

  • yalan yok insan heyecanlanıyor... gerçekten denilen işlevlere ulaşırsa...
    aselsan ve bilkent üniversitesi ortaklığında "ab-mikronano" şirketin temiz odaları ve ilk kez denenecek teknolojilerle inşa edilecek binanın temeli, bilkent yerleşkesinde yer alan bilkent cyberpark teknokent bölgesinde olacakmış. haberlere göre bu tesiste üretilecek gan temelli çipler sayesinde savunma radarı, elektrikli araba, yüksek hızlı tren ve 4g/5g cep telefonu sistemleri gibi stratejik teknolojiler üretebilen dünyanın 4. ülkesi konumuna yükselecekmişiz.
    eğer gerçekleşirse takdire şayandır. tören de yapılsındır. haktır. ama profosyonel ordu dediler komutanlar ihraç edildi kınamaktan öteye gidemeyen ordumuz oldu, adalet dediler para sahiplerine çalışan adliye saraylarımız oldu, devlet işleri dediler maliyetiyle dudak uçuklatan aksarayımız oldu... şimdi çip fabrikası diyoruz, gene afili bir bina, nurtopu gibi süprizimiz olmasın? o çipleri bize takmasınlar?

  • 1790'lı yıllarda polonya( lehistan ) parçalanıp rusya, prusya ve avusturya tarafından pay edilir.
    bu durumu ise o zaman dünya üzerinde bulunan devletlerden sadece osmanlı imparatorluğu kabul etmez.
    lâkin tabii ki bu üç devletle savaşıp polonya'yı kurtarabilecek gücü de yoktur. fakat osmanlı imparatorluğu sağlam bir tavır sergileyerek o tarihten sonra tam 120 yıl boyunca polonya'nın dağılışını protesto eder ve bu yok edilişi tanımadığını ilan eder.

    bunu da şu şekilde gerçekleştirmektedir:

    osmanlı padişahları senede bir gün ülkesine gelen tüm yabancı sefirleri aynı anda ağırlamakta, merasim düzenlenmektedir. işte her sene bu merasimlerde sanki polonya hâlâ varmışçasına sıra bu devletin sefirini anmaya geldiğinde " lehistan sefiriiii! " diye bağırılır ve bir osmanlı askeri " lehistan sefiri yoldadır! " şeklinde bağırarak cevap verir.
    bu, osmanlı imparatorluğu'nun oradaki tüm yabancı sefirlere " biz hâlâ polonya'nın işgalini tanımıyoruz! " şeklinde bir notasıdır aslında.
    bu durum polonya'nın tekrar bağımsızlığını kazanmasına kadar devam etmiştir.

    hatta yıllar önce avrupa birliği'ne üye ve üye olmaya çalışan ülkelerin topkapı sarayı'nda düzenlenen toplantısında polonya cumhurbaşkanı kürsüye çıkar çıkmaz ilk sözü " polonya elçisi geldi! " olmuştur.

    pek tabii bizim devlet erkânından kimse bu sözün ne anlama geldiğini anlamamıştır.

    lafa gelince hepsi osmanlı torunu...

  • kendi yerleştirse kıllı, damacanayı getiren abiden rica etse yollu, yapmasa pasaklı, kocasını beklese feminist olacak kızdır.

  • futbol kariyerine 1995 yılında saint-philippe takımında başlamış dimitri payet. ardından 2005 yılında fransa lig 1 takımlarından nantes'ın rezerv takımına giriyor. sonrasında nantes'ın rezerv takımında kendisini kısa sürede gösteriyor ve as takıma giriyor.

    nantes'taki başarılı performansından sonra 10 yıl boyunca fransa'nın çeşitli takımlarında forma giyiyor payet. bunlar sırasıyla saint-etienne, lille ve marseille.

    2015 yılında da premier lig takımlarından west ham'ın yolunu tutuyor.

    ben izninizle 2005 yılındaki nantes macerasına geri dönmek istiyorum çünkü o sıralardaki düşük maaşlardan dolayı payet, bir mağazada part time bir işe giriyor ve kendisine bir ek gelir kapısı açıyor. üstelik bundan hiç de gocunmuyor.

    2005 yılındaki bu part time mağaza çalışanı bugün euro 2016'nın açılış maçında sahanın en iyisiydi ve çok kritik bir asiste ve enfes bir gole imza attı.

    son dakikada oyundan çıkarken akıttığı göz yaşlarının sebebi belki de tüm fransa'yı ayağa kaldırdıktan sonra düşündüğü ''nerden nereye'' düşüncesidir, kim bilir.

  • muhtemelen olayın şokunu yaşayan, gözyaşı ve hıçkırıklarla korkudan birbirlerine sarılan, yaşadıkları için şükreden iki insan. haberciliğiniz batsın sizin sik kafalılar...