ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayvanların su kaplarına çamaşır suyu döken adam
-
hayvanlar kokusunu alıp içmezler zaten. hem zalim, hem aptal.
23 ocak 2022 wolf pub'da öldürülesiye dövülmek
-
2019' haziran ayında bozcaada gibi ufacık bir yerde, 31 yaşında dalyan gibi bir arkadaşımızı 8 kişi döverek öldürdüler. sabahına tüm ada karakolun önüne gelerek deyim yerindeyse ayağa kalktı. linç edilerek öldürülmesi an be an güvenlik kameralarında gözüküyordu. üstelik yerde hareketsiz kalmış ve ölmüş bedene vurdukları izleyenleri dehşete düşürdü. gazeteler, televizyonlar yazdı. davalara ölen arkadaşımızın ailesi, arkadaşları, belediye başkanı, adadaki tüm siyasi partilerin temsilcileri eksiksiz katıldı.
peki sonuç ne oldu biliyor musunuz? 8 kişiden biri 1 sene, 2'si 2 sene yattı ve çıktılar. mahkeme görüntülere rağmen, yerde cansız bedene vurulmaya devam edildiğini gördüğü halde sanıklara "kasten adam öldürme" yerine "yaralama kastı ile öldürme" suçundan ceza verdi. biri 7 buçuk sene, 2'si 9 sene, diğer tutuksuz sanıklar ise 5 sene ceza aldı. mevcut 5 yıllık af, 2 yıllık denetim süresi, iyi hal indirimi, tahrik, yatılan süre vs derken hepsi dışarda hayatının baharında arkadaşımız ise toprağın altında. dışarda olanların bazıları ise hala gazetecileri, mağdur yakınlarını tehdit etmeye devam ediyor.
velhasıl, çok geçmiş olsun arkadaşım. yaşıyor olmanıza bile sevindim. açacağınız davadan umarım bir sonuç elde edersin ancak mevcut yasalarla yanlarına kar kalacağına eminim. burası türkiye.
link
link2
yabancıymış gibi duran türk markaları
-
ulkere ait olan cafe crown.
posta gazetesi yazarının alıntıladığı ekşici
-
üzülerek söylüyorum ki benim.
yapansa 07.12.2013 tarihinde şu entry'imde yazdığım bilgiyi bire bir 11.12.2013 tarihinde mandela’nın mirasını açıklıyorum! başlığı ile kendi köşe yazısında kullanan candaş tolga ışık'dır.
şimdi sözü alıp kendi köşesine taşımasında bir sorun yok. *
heyhat * sözü söyleyen kişiyi zerre araştırmadan türkiye çapında bir gazetede ve onlarca haber sitesinde yayımlanması akıl alır gibi değil.
hem entryimde hem de köşe yazısında da yazıldığı gibi sözün sahibi detlef schrempfmiş gibi lanse edilmiş.
inanılır gibi değil lan.
peki kim bu detlef schrempf ?!!?
üşenenler için belirtiyim. * detlef özellikle jordan'ın ligi domine ettiği yıllarda bulls'a kafa tutan ama şampiyonluğa ulaşamayan seattle supersonics'in almanya doğumlu kısa forveti.
bırakın mandela'yı, adam siyahi oyuncuların büyük çoğunluğunu oluşturduğu nba'in 90'lı yıllarda dikkat çeken 3-4 beyaz oyuncudan biri. şaka gibi lan.
emeklilik günlerinde de pek mandela ile ilgileniyor gibi görünmüyor.
hadi benim uydurduğum bir söz - kişi ilişkisi ekşiden okunup köşeye konuyor, bu sözü söyleyen adam kimdir, nedir 10 saniye ayrılıp bakılmaz mı ? bakılmıyor.
siyasetçisi ayrı gazetecisi ayrı çılgın bu ülkenin.
kuru otlar üstüne
-
nuri bilge ceylan’ın da ekşi sözlük okuduğunu net olarak göstermektedir. filmde bkz: #9667627 entry’si noktasına virgülüne kadar geçmektedir. izleyen anlayacaktır.
edit: imla
down sendromlu diye bebek aldırtmak
-
bu durumu cinayet olarak gören hadsiz köpeklerin down sendromlu çocuk sahibi olmaları en büyük dileğimdir. böylece arz-talep ilişkisi çok daha verimli şekilde kurulmuş olur.
size ultrasonda desinlerki; "ensesinde kalınlık var, down şüphesi var, emin olmak isterseniz şu şu testleri yaptırabilirsiniz."
siz de başkasının işine karışmamayı öğrendiğiniz gün olarak o anı kayıt edersiniz sevgili hadsiz köpekler.
kime neyi ispatlıyorsunuz anlamıyorum ki..
insanları yargılarken iki kere de düşünmeyin, siz zaten mümkünse hiç düşünmeyin, "yargılamak benim ne haddime" diyerek oturun oturduğunuz yerde..
debe edit: debedit
özgür demirtaş'ın günde 3 saat uyuması
-
tamam kardeş en az uyuyan sensin
istiklal caddesindeki bankların sökülmesi
-
elini kolunu sallaya sallaya giren milyonlarca mülteci ve aralarındaki tetikçiler değil de istiklal'deki banklarmış problem. tüm sorunlarımız çözüldü çok şükür.
haşlanmış yumurta kızartması
-
kızartma işlemi bitince önceden 200c ye ısıtılmış fırında 10 dakika daha pişirin, sonra mangal üzerinde asma yaprağı içinde közleyin, küllerini rüzgarda savurun, tadına doyamıyacaksınız
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: ifşa zamanı beyler gelin lan
1- evet beyler buyrun link. *
2- şükür namazı kılınışı :
1. rekat
niyet (niyet ettim allah rizasi icin sükür namazi kilmaya)
tekbir (allahu ekber)
0
|/
|
|_
0
|
|
|_
sübhaneke, euzu besmele, fatiha- zammi sure
ruku (sübhanerabbiyelazim)
_0
|/
|_
secde (sübhanerabbiyelala)
_¯¯/0_
2. rekat
besmele, fatiha suresi, zammi sure
ruku
_0
|/
|_
secde
_¯¯/0_
tahiyyat, salli + barik, rabbena
0
|/_
saga ve sola selam
allah kabül etsin.
imla kurallarına takıntılı olanların cahil oluşu
-
bu tarz başlıkları görünce içim ürperiyor.
yazım kuralları önemlidir. bu tartışmaya açık bir konu değil.
yazım kuralları neden önemlidir?
kardeşimiz bu soruyu kendisine sormuş ve cevabı bulmuş.
"eğer yazdıklarım anlaşılıyorsa yazım kurallarının önemi yoktur." demiş.
ama sorun şu ki yazdıklarının anlaşılır olup olmadığına yine kendisi karar veriyor.
yani ne yazarsa yazsın anlaşılır buluyor.
kendinizi bu kadar merkeze koyup nasıl yaşayabiliyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorum.
bildiğiniz üzere ekşisözlük yazılı iletişim üzerine kurulu bir platform. dolayısıyla (ne yazdığından bağımsız olarak) yazmayı bilmeyen bir insanın burada yeri yoktur diye düşünüyorum.
founder's syndrome
-
kurucu sendromu.
kurucu kurduğu yapıyla (devlet, takım, şirket, dernek) mecburen bütünleşir. başlangıçta, zira, kurumu ortaya çıkaran, insanların gelmesini sağlayan kurucunun vizyonu ve yetenekleridir.
sonra ne olur? kurum kurucuyla eşitlenmeye başlar. hem kurucu zehirlenir, hem kurum. kurucu mikro-yönetim yapmaya, her şeyi ayarlamaya başlar. kurum, kurucuya yaltaklanan insanlarla dolar. işlev yitimiyle başlayan süreç çöküşe kadar uzanabilir. gerçek bir hastalık gibi organizmayı etkileyen bir sendromdur.
birçok yapı, bu yüzden kurucusundan sonrasını göremez. kendisinden sonrasının ne olacağını belirlemekten kaçınan kurucu, bunun başlıca sorumlusudur. kurduğu yapıyla evlat gibi bir ilişki kurar, ama ebeveynlik tarzı hastalıklıdır. çocuğunun gelişmesine, istiklal kazanmasına izin vermez. hep en iyisini bilen, en doğrusunu seçen otoriter bir babadır. öldüğünde, kütlesi büyüse de çocuk kalmış bir insan gibi, kalabalık olsa da işe yaramaz, karar alamayan, kendini yönetemeyen bir yapı bırakır.
eric hoffer olmalı, kesin inançlılar'da bu yüzden der ki, lenin'in erken ölmesi bir lütuftu. bu sayede bolşevik devrimi daha uzun ömürlü oldu. hitler daha erken ölse, naziler daha güçlü olabilirlerdi.
kurucu sendromunun ülkesini engellemesine izin vermeyen en büyük kuruculardan biri, george washington. görev süresi bittikten sonra "ortalık karışık, seni herkes seviyor, bir süre daha/ölene kadar başkan ol" tekliflerini geri çevirmiştir. öykündüğü ve vaktiyle adını takma ismi yaptığı cincinnatus gibi, görevi bittikten sonra "köyü"ne dönmüştür. bu sayede amerikan sisteminin kalıcı olmasını sağlamıştır.
elin oğlu diplomaya değil yaptığın pilava bakar
-
benim hanım ayda 30k kazanıyor. pilavı da dışarıdan söyleyebiliyoruz.
edit: la oğlum neden hala favlıyorsunuz bunu. neyse güncel rakamı yazmayayım da canınız sıkılmasın.