hesabın var mı? giriş yap

  • -aferin evladım hepsi pekiyi
    -pelikan sayesinde baba
    -ha?
    -pelikan silgileri olmasa, biliniz ki başaramazdım. pelikan, başarının anahtarı.

  • 83. bolumde de yine gerildik, su ticari taksi cekiciye carpsin da biz de rahatlayalim onlar da rahatlasin.

    hayalet: radyo aciiim mi?
    akbaba: yok la oturuyoz iste
    hayalet: ben de kalkip oynayalim demedim

    su konusmada kendimi gordum, hayalet olarak.

  • deipnofobi, başkalarıyla yemek yeme korkusudur. bu genellikle akşam yemeği korkusu olarak kendini gösterir ve akşam yemeği sohbetlerinden veya yemek yerken sohbet etme korkusundan kaynaklanabilir. altta yatan bir sosyal fobi ile ilgili de olabilir. çoğu durumda, deipnofobi, yemek yeme şekli veya yemek masasında uygun görgü kurallarına uymama nedeniyle çocukken alay edilmek gibi travmatik durumlarla tetiklenir.

    başkalarıyla yemek yeme korkusu, bir kişinin yemek yeme şekli nedeniyle eleştirilme korkusuyla da ilgili olabilir. deipnofobisi olan bir kişi, başkalarının önünde yemek yerken garip hissedebilir ve bu nedenle bundan kaçınabilir. yalnız yemek yemeye eğilimlidirler veya başkalarıyla yemek yerken sessiz kalmayı tercih ederler.

  • tanışılacak yer bulunuyor bir şekilde de kimsenin enerjisi yok artık. pandeminin ilk zamanları herkes bir şeye sardı, evde kendini motive etti, ekmek yaptı kahve yaptı, görüntülü konuştu keyif aldı. artık hepimiz bitiğiz. psikolojik olarak çöktük. kimsenin ne sabrı ne tahammülü ne hayat enerjisi var birşeyler yapmak için.
    biri bitane dert söylese nereye kaçacağımı şaşırıyorum çünkü artık bana kadar bile kalmadı pozitifliğim değil ki birinin motivasyonunu arttırayım.

    yeni biriyle tanışıyorsun, online oluyor genelde ama istek yok. sosyal beynin zorluyor önce hadi tanış konuş diye ama devamı yok. çünkü artık gerçekten halimiz yok.

    çalışıyorum, eve geliyorum, evden çalışıyorum, markete gidiyorum, eve geliyorum. bir sayfa kitap okumaya isteğim yok nerde kaldı yeni insan tanıma isteği. ülkece kocaman bir depresyon balonunun içinde ev-iş arası yuvarlanıyoruz.

    umarım fiziksel sağlığımızın yanında akıl sağlığımızı da daha fazla hasar almadan kurtarırız bu süreç hafiflediğinde

  • “kadın da kendini bilecek. ‘benim çocuğum var’ diyor, arkasından da ‘beni taciz etti’ diyor. tutarsızlığa bak. söyleme o zaman!”

    ''benim de annem kadın.''

    ''ben nurgül’ün nesini taciz edeceğim? beyonce mi o? bilime aykırı, akla aykırı.''

    ***********************************************

    bence kendisinin de milyonlarca sperm arasından birinci gelmesi bilime ve akla aykırı.

  • "japon bir oyuncunun kayıt dosyası silinmesin diye nintendo oyun konsolunu 20 yıl açık tutma hadisesi. öncelikle cihazı tebrik ediyorum. 20 yıl çalışan her konsolu çipinden öperim. onca yıl elektrikte mi kesilmez? sanırım güç kaynağı kullanılarak desteklenmiş.

    evini taşırken kısa bir süreliğine cihazı fişten çekmek zorunda kalmış, kartuşun bataryası durumu idare edebilmiş. yani kapanmamış. işin ilginç tarafı eleman artık bu oyunu oynamıyor. konsolu sürekli açık tutmasının nedeni ise yıllardır emek harcadığı verilerin silinmesine gönlünün razı olmaması.

    bence sakladığı şey oyun datası falan değil. hatıralar! japonlar vefa yönünden gelişmiş millettir. yurt dışında okuyan, kazağının kopuk düğmesi yerine japon malı saklama kabından düğme yapan öğrenciyi hatırlayın. bu da aynen öyle işte. adam çocukluğunu yaşam ünitesiyle hayatta tutuyor. çok etkilendim. tebrik ediyorum."

    düzeltme: yukarıdaki esprili tespit ve yorumlar teknoseyir editörü sevgili levent pekcan ağabeyimize aittir.