hesabın var mı? giriş yap

  • girdiğiniz mekanlarda masaya sigara,araba anahtarı,cüzdan bırakıp sağı solu kesen insanlar değil de kahvesiyle kitabına yumulmuş insanlar görmek.

  • karabiberin toz değil de cam öğütücü içindeki top karabiberden olması yeterli olabilir.

  • eda taşpınar'ın herhangi bir ısıya dayanıklı kıyafet, 100 faktör güneş kremi, sarınacak ıslak battaniye olmadan da, bakkala çikilop almaya gider gibi bir rahatlıkla yerine getirebileceği bir görev.

    döndüğünde ne renginde, ne de şeklinde bir değişiklik olacağını sanmam hanımablanın.

  • şehirler arası bir otobüste biri kız* biri erkek* iki velet birbiriyle son derece ciddi bir muhabbet içerisindedir:

    e: kaç yaşındasın sen?
    k: 6. sen?
    e: 5.
    k: inanamıyorum!!! bu ne tesadüf! o benim eski yaşım!

  • hazımsızlığın lüzumu yok, bu adam geçen sene yanılmıyorsam fenerbahçe'nin 3-1 kaybettiği sivas maçının sonunda ekrana kocaman bir ozan tufan kafası yansıtmıştı. kafasına esince fenerbahçe'yle de dalga geçiyor yani. beğenmiyorsanız izlemeyiverin bir zahmet, adama bak illegal yayın izliyor yayıncıya sallıyor. torbacıdan aldığın malı beğenmeyince polise mi şikayet ediyorsun tohum verdi diye aq bu nasıl bir zihniyet.

  • 3 ay önce falandı, çocukları uyuttuk hanımla, film izlicez diye oturduk tvnin başına ama çocuklu aileler bilir, bu keyif öyle her zaman denk gelmez. neyse tam filmi seçtik başlicaz, mesaj geldi bana. kim dedi hanım, bu saatte? bilmem dedim bildirimdir falan... bak bakalım dedi, baktım;

    -babam öldü.

    aradım hemen, neredesiniz dedim, hastanedeyiz dedi. kim var yanında dedim, ablam falan dedi... geliyim mi dedim, yok gelme yarın cenazeye gel ama dedi. elbette dedim. ertesi gün cenaze namazına yetişemedim, geç kaldım. defnedilirken yetiştim mezarlıkta, baktım toprak atılırken o mezarın basında duruyor. ağlamıyor, sadece izliyor olup biteni... gittim yanına, kardeşim dedim, arkasını döndü. sarıldık. orada ağlamaya basladı. ağladık...

    ben bu adamı 20 senedir tanıyorum. son 10 senedir en fazla 7-8 defa görüşmüşüzdür ama her görüştüğümüzde 20 sene önce ki muhabbetimiz devam eder. güleriz eğleniriz anlatırız dertleşiriz... yani dostluk dediğiniz öyle birbirini aramayınca bozulan bir mevzu değil. dostluk yürekte. yürek aynı kalırsa dostluklar da bozulmuyor, istersen 300 yıl görme, dostun seni tanıyor biliyor seviyor... değişmesin yüreğiniz, gerisi 10 sene sonra aramıs falanı filanı önemli değil.