hesabın var mı? giriş yap

  • kazanda su ısıtıp, taburede oturarak maşrapa yardımıyla yıkanan çocukların en sevdiği ritüeldir.
    banyonun bittiğini müjdeler.

    detayına inersek;

    kazanda su ısıtılır, kaynar hale getirilir.
    kazan suyu çok sıcak olduğu için biraz kaynar su, biraz soğuk musluk suyu karıştırılarak su ılıştırılır.
    maşrapa yardımıyla kafadan aşağı dökülmek suretiyle yıkanılır. aralarda şampuan ile baş, hacı şakir sabun ile vücut köpüklenir.
    tüm köpük maşrapa ile dökülen sularla temizlendikten sonra kovanın dibinde 2-3 parmak kalınlığında su kalmıştır. kalan suyun seviyesi maşrapayla alınamayacak kadar azdır ancak emin olun bir maşrapanın alabileceği sudan da fazla hacme sahiptir. (bir çocuk "hacim" kavramıyla ilk orada tanışır.)
    bu aşamada banyo seansı pratikte sona ermiştir çünkü kalan suyu boca edeceğini önceden bilen parlak zekalı çocuk, gerçek temizlik işini bu son suya bırakmaz. bilir ki, bu suyu boca ettikten sonra su doldurulmaya da üşenilecektir, banyoya devam etmeye de.
    neticede banyoyu resmi olarak da bitirmiş olmak için kova alınır, ters çevrilmek suretiyle kafadan aşağıya boca edilir.
    ayağa kalkılır ve titreye titreye elinde havluyla bekleyen anneye/babaya koşulur.

    ps: öncesinde ya da sonrasında bizimkiler izlemek sünnettir.

  • amerikalıdır. 4 yaşındaki kız çocuğunu taciz ederken yakaladığı 47 yaşındaki adamı döverek öldürmüştür. bölge halkı “çocuklarımızı korumak için biz de aynısını yapardık, öldürülen kişi hakettiğini buldu” diyerek tacizciyi öldüren babayı desteklemiş.

    politik doğrucu olamayacağım, bir baba olarak aynısını yapardım diye düşünüyorum. ama türkiye'de daha çok tecavüzcülerin arkasında durulduğu için, kravat takan tecavüzcüye indirim uygulandığı için, 14 yaşındaki çocuğun rızası vardı diye peşkeş çekilmesine razı olunabildiği için bunlar bize uzak geliyor.

  • -barthold'un moğol istilasına kadar türkistan kitabını arıyorum.
    -yok.
    -hadi ya...
    -yani var da eski, otuz beş milyon.

    çok mu fakir gözüküyorum lan?

  • sevgili dr. oetker;

    burası turkiye burada babaanneler supangle yapmaz. yapsa yapsa sütlaç yapar, baklava yapar, kabak tatlısı yapar. babaanneme 'supangle yaparmısın?' dedim. şimdi oturduk sübhaneke okuyoruz.

  • kardeşlerin iyi ya da kötü birbirlerini üzerinde ne etkiler bırakacağının damardan içime oturduğu bir salinger ürünü. büyüklerin küçüklere dikte ettirdiği bir ant yüzünden ömrünün bütün öğünlerini şartlanmış bir şekilde şu sözleri söylemeden yiyemeyen zooey bunu en iyi örneğini veriyor: "dört büyük andı söylemeden o lanet olası sofraya bile oturamıyorum. bunlar (seymour ve buddy'i kastediyor) bizi öyle doldurdular ki o lanet şeylerle..." dört büyük ant ise şöyle: "varlıklar sayılmayacak kadar küçük olsa da, onları korumaya andiçerim; tutkular tükenmeyecek kadar çok olsa da, onları bastırmaya andiçerim; dharma'lar ölçülemeyecek kadar çok olsa da, ona ulaşacağıma andiçerim"
    bu ant içildikten sonra ne, nasıl yenirse.