hesabın var mı? giriş yap

  • edebiyat dersinde hocanin serbest konulu kompozisyon yazmamizi istemesinin üzerine yanimda oturan arkadasin, kukuland diye bir baslik attigini görmek, ehhe diye gülüp geçmek, akabinde arkadasin kukuland içerikli yazilariyla yaklasik 1 sayfayi doldurmasi, ve hocanin süre bittiginde yanimda oturan arkadasin elini kaldirmasiyla ona kompozisyonunu okutmaya baslamasi... ana temasi ve girisi söyleydi:

    "kukuland.. kukuland'de bir sürü kuku vardi, ve herkes orda mutluydu, kuku pesinde kosan genci yaslisi herkes güzel bi hayat yasiyordu..."

    bayan hocamiz, durumu anlmamazliktan geldi ama kipkirmizi olmak suretiyle bütün kompozisyonu ögrencilerin dumur olup, kikirdamalari ile birlikte dinlemisti...

  • ismail cem'in dışişleri bakanlığı yaptığı dönemde bir çin gezisinde, meslektaşı çin dışişleri bakanı sohbet esnasında;

    " - sizin ülkenizde yerleşmiş bir siyaset geleneği var. amerika'da ki kennedy 'ler gibi sizde de demirel'ler var kaç başbakan çıkardı bu aile, hatta şimdiki cumhurbaşkanınız da yine aynı aileye mensup birisi" demiş.

    ismail cem diyor ki;
    " - utandım, hepsi aynı adam diyemedim..."

  • 1887 yılında başlanan ve 26 ay süren eyfel kulesinin yapımında 3000 kişi çalışmış.
    şaşırtıcı olan; tek bir can kaybının yaşanmaması.
    türk olduğum için ufkum iki katına çıktı.
    biz yarın başlasak, 30 şehit garanti.

  • biz neden vergi ödüyoruz 1 kişi bana bunu açıklayabilir mi? neden yani neden? her zor zamanda futbol kulübü gibi sms kampanyası başlatılacaksa neden vergi veriyoruz yok mu açıklayacak biri?

    ya da fransızlar, amerikalılar niye ihtiyaç duymuyorlar sms'lere?
    (bkz: ihtiyat akçesi)

  • çok basit bir şey yazacağım.
    modern çağlarda hiç görülmemiş bir salgın hastalıkla karşı karşıyayız ve devlet ortada yok. yurttaşlar çok af edersiniz piç gibi ortada kalmış durumda. ya zorla işe gidiyor ya da aç gözlü patronu tarafından hiçbir yükümlülük olmadan ücretsiz izine çıkartıldı.
    o zaman devlet dediğiniz şey nedir ?
    her ay benim emeğimin üçte birine el koyan, temel ihtiyaçlarım olan gıda, enerji, ısınma ve sudan dahi deli gibi vergi alan, saraylar yapan, lüks arabalar alan, yandaşlarını ihya eden bir zorba mıdır ?
    bunları unutmayın... sizinle dalga geçen bu açgözlüleri asla unutmayın.

  • **fiyat için lütfen mesaj atmayın istanbulda semtten semte bile değişiyor. herhangi bir dermatoloji kliniğini ararsanız fiyat verirler zaten. devlet ve özel arasında fiyat fark etmiyor***

    bugün ellerime ve kol altıma yaptırdığım uygulamadır.
    yaygın kozmetik şekliyle bildiğimiz botoks, hiperhidroz problemi olan kişilerde tedavi amaçlı kullanılabiliyor. elbette geçici bir tedavi olarak (4-12 ay)
    ben bir tıp fakültesinin dermatoloji bölümünde yaptırdım fakat bunu yapan çok sayıda dermatoloji kliniği de var. fiyat olarak hepsi aynı diyebilirim.

    yaşayan bilir, bu durumun çok küçük yaşlardan beri hayat kalitesine nasıl etki ettiğini anlatmayacağım.

    sadece yoğunluğu anlatmak açısından biraz kendi durumumdan bahsedeyim. el, ayak ve koltuk altımda ileri düzeyde hiperhidrozum olduğunu biliyordum. özellikle ellerimdeki terleme; ıslaklık şeklinde değil, damla damla terleme şeklinde. hatta profesör bu zamana kadar gördüğü vakalar arasında rekorun bende olduğunu söyledi ahahaha.

    her neyse artık bozduğum telefonlar ve işime ciddi anlamda engel olması sebebiyle bu uygulamayı yaptırmaya karar verdim.

    uygulama öncesinde elinize batikon ve nişasta sürülerek terleyen bölgeler ve buraların ne yoğunlukta terlediği belirleniyor. ve sonra işaretleniyor. fakat bana bu işlem yapılmadı. çünkü terden ne kalem işaretleme yaptı ne de doktor gerekli gördü.

    lokal anestezi tercihi bana bırakıldı. ben de yaptırmak istemedim ama acı eşiğiniz normal/düşükse acısına dayanılamayabilir.

    işlem yaklaşık yarım saat sürdü. kısa kısa molalar vererek uygulama yaptı doktor. tüm bölgelere homojen bir uygulamaya yaptıktan sonra beni en çok rahatsız eden bölgeleri sordu. bileklerimi, parmak uçlarımı söyledim ve oralara biraz daha uygulama yaptı.
    ayırdığı çok az miktarı da kol altlarıma enjekte etti. yani 1 flakon hem ellerime hem kol altıma yeterli oldu. bunu size ticari kaygılarla söylemeyebilirler ama siz talep edin.

    bugün için suya, sabuna temas etmemem ve hiç yormamam gerektiğini söyledi. araç da kullanamıyorsunuz haliyle. bu yüzden bir refakatçi ile gidin.

    şu anda hiçbir ağrı, uyuşma vs yok. sadece onlarca minik kırmızı delik var. ellerim hala terlemeye devam ettiği için bu deliklerden dolayı yanma oluyor bazen. yer yer de morluklar var. yıkamak yasak olduğu için kanlar içinde yatıyorum pis pis.
    etkisi üç gün içinde görülecekmiş.
    bakalım.
    çok heyecanlıyım.
    mutlaka editleyeceğim.

    not: ben uygulamadan sonra öğrendim ama paylaşmak istiyorum. eğer benim gibi lokal anestezi uygulatmadan işlem yaptıracaksanız doktorunuzdan iğne ucunu sık sık, hatta hemen her enjeksiyon işleminden önce değiştirmesini talep edebilirsiniz. acıyı hafifletiyormuş. minicik bir iğne olduğu için hızlı köreliyor ve köreldikçe acı artıyormuş. bana mantıklı geldi.

    3. gün editi : botilunum toksini bu dünyaya gönderilmiş bir armağandır.
    bende ilk günden itibaren azalarak ellerimin terlemesi durdu. kuppppkuru değil aşırı minik düzeyde nemleniyor. normal insanların eli de öyle olurmuş zaten :')
    vay be!
    hayat ne kadar güzelmiş. saçlarımı rahatlıkla tarayabiliyorum. güneş kremini elimle sürebiliyorum. yazı yazarken kağıtta kabarma olmadı. araba kullanırken klima açmak zorunda kalmadım.

    teşekkürler bilim <3

    sadece çok minik düzeyde pul pul dökülmeler oluyor avcumun derisinde.

    kısacası, kesinlikle yaptırmaya devam edeceğimdir.

    1. hafta editi: ilk günlerde olan pul pul dökülmeler geçti. bu galiba enjeksiyon travmasına bağlıymış.
    terlemesi mükemmel düzeyde. en terli hali bile nemlenme şeklinde.
    bunların dışında ellerim eskisi kadar güçlü değil. bazen su şişesini, kavanozları açmakta zorlanıyorum normalde parmaklarım ve bileğim çok güçlü olduğu için bu değişimi hızlı gözlemledim.

    her şey yolunda, 10/10

  • sürekli online alışveriş yapan biriyim. bugün bu alandaki rezillik nirvanasını sayelerinde yaşamış bulunmaktayım.

    genelde evde bulunmadığım için gel al noktası olarak a dükkanını seçtim.

    a dükkanı çoktan amazon ile ilişkisini sonlandırmış. benim ve amazonun haberi yok.

    ürünüm a dükkanına bırakılamadığı için kargo şubesinde kalmış. bunun için de mesaj gelmedi. mail ile yetinmişler. teslimatta bir sorun oldu diye. uygulamadan baktım. kargo firması aras ve paketim kargo şubesinde.

    dedim gidip kargo şubesinden alayım o zaman. olur ufak tefek aksilikler. kargo şubesinde ismimi verdim. görevli paketi buldu. paket önümde. şifreyi talep etti. dedim bana şifre gelmedi. uygulamadan baktım şifre yok. mesajları kontrol ettim şifre yok. kimlik göstereyim dedim. şifre gerekiyor dedi. o zaman bi dk dedi. paketle bakışıyoruz, görevli bilgili birine sormaya gitti.

    geldiğinde teslim edemiyorum maalesef dedi. amazonla görüşmeniz lazım bizlik değil dedi.

    amazon müşteri hizmetlerini aradım. dedim ben burdayım, paket burda, siz amazon temsilcisisiniz. paketimi alayım. olmuyormuş, özür diliyormuş.

    sonuç olarak paketime el sallayıp şubeden çıktım. 2 gün beklicekmişim. gel al noktası olan a dükkanının statüsü iptal olacakmış. sonrasında teslimat adresi kargo şubesi olarak değişecekmiş. bana mail gelecekmiş. o zaman şubeden alabilecekmişim. başka yardımcı olmasını istediğim bişi var mıymış. lan buna yardımcı olmadın ki zaten.

    şahsım adına 10/10 rezalet. teşekkürler amazon.

    ekleme: sonuç olarak sorun düzeltilemedi ve kargom geri gitti. ürünü teslim alamadım.