• hani olmaz ya gerçekten karşılaşsa, kişin epey zorlanacağı bir seçim.

    birinde böyle beyaz yakalı falan makine mühendisi mert beysin. çevrenden saygı görüyorsun. ortamlarda tanıştığın hatunlar ne iş yaptığını sorduğunda "makine mühendisiyim" diyorsun, havan o biçim. ona göre bir arkadaş çevren var, hepsi eğitimli, beyaz yakalı.

    öbüründe ise "çaycı mert'sin". tahtakale’de bir iş hanında çay ocağın var, aşağıdan bağırıyorlar "mert iki çay, biri açık". "hoop" diye geri sesleniyorsun. iki dakika sonra çaylar elde iniyorsun aşağı. bardakları sehpaya bırakıp masanın arkasındaki kutudan iki markanı alıyorsun, tam köşedeki boşları alıp çıkarken arkadan sesleniyor elemanlardan beri "şşşşşşt, iki tane aldın di mi len, eheiehehehe". "içinden siktir amına koduğum" deyip çıkıyorsun dışarı, köşeden kel dayı sesleniyor: "bi' orta kahve alayım be canım!" "eyvallah, geliyor" deyip merdivenlerden yukarı yollanıyorsun.

    bambaşka iki hayat.

    ama film esas ay sonu geldiğinde kopuyor. mühendis mert bey atm'ye kartı takıyor, şifreyi giriyor, hesap işlemleri, hesap seç, bakiye görüntüle....2000 tl! bozdur bozdur harca amk!

    çaycı mert'in ise öyle bir olayı yok tabi atm falan. kasayı aç, paraları çıkar, say, 550 lira han kirası + aidatı düş, kolacının 600 lirasını ayır, tüp-elektrik-su 240 lira; kalan: 7280 tl + bozuklar (çay, kahve, oralet, şeker vs. stoku zaten tam). allah bereket versin.

    zor seçim vesselam.
  • çaycılığı seçtiğim versus. soranlara da "kurumsal bir firmada gıda tedarikinden sorumluyum" derim, kim bilecek amk.
  • nedense kararı vermekte hiç zorlanmadığım durum. asıl problem dışarıya kendini yansıtma kısmıysa söz konusu gelirle iş bitimi sonrası jilet gibi giyinir, arabana biner soranlara da bir iş merkezinin gıda ihtiyaçlarını karşılayan bir firmam var dersin. emin ol masadaki hesabı ödeyen kişi sen olduktan sonra ağzından çıkan cümlelerin bir önemi kalmıyor. eğer paran varsa kralda sensin çünkü.
  • çaycılığın her türlü ezeceği mukayese.

    sikmişim mühendisliğini de yüksek lisansını doktorasını şusunu busunu. bu ülkede okudukça fakirleşiyorsun amk. money talks mate, got it? money fuckin' talks!

    edit: yüksek lisans tezimi bitirdikten sonra yemin ederim az biraz sermayem olsa hırdavat dükkanı açmak gibi bir hayalim var. bu da eklenti notu olsun. iyi bi yere dükkan açınca çogiyi para var lan.
  • caycılıgı secerim sonra da ego tatmini icin mühendis genclere arada kebap ısmarlar ceplerine harclık koyarım.

    saka lan saka deli misin olm!

    tabiki de mühenddsfsdagdfgdfasg tabi ki caycılıgı secerim amk
  • her türlü çaycılık, duyan da makine mühendisine böyle davranılıyor sanacak.

    kafan rahat, en kötü derdin çayın soğuk olması ya da demsiz olması olacak.

    ayrica filmi de var, izleyip kafanizda bir fikir olusturabilirsiniz. (bkz: yoksul)
  • çaycılığı seçerim, stres yok en azından. likit gıdanın dağıtımından sorumlu çalışan olarak devam ederim hayatıma.
  • "makine mühendisiyim" diyorsun, havan o biçim'den sonrasını okumadım.
  • iki gün çaycı derler sonra beyefendi olursun...

    her türlü çaycılığın ezip geçeceği karşılaştırma. tamam çaycı derler, getir götür muammelesi çekerler, için burkulur falan filan ama mühendis olup bunları yaşamayacağını sanan varsa aklına şaşarım arkadaş.

    mühendis de olsan 3 kuruşluk adamların kıçını yalayacaksın bi kere. yeri gelecek müşterinin, yeri gelecek patronunun, yeri gelecek devlet kademesinden bir bürokratın.
  • "ortamlarda tanıştığın hatunlar ne iş yaptığını sorduğunda "makine mühendisiyim." diyorsun, havan o biçim... "'dan sonrasini okuyan bizden degildr.
hesabın var mı? giriş yap