• çınarcık marmara'nın önemli yazlık yerlerindendi. bir zamanlar zeytin ağaçlarının hükümranlığındayken zamanla beton yığınlarının işgaline uğradı. sakinleri yazın çınarcık'ta kaynaşır, kışın istanbul'da selamlaşırdı. depremden sonra eski sakinleri çekildi ve başka bir cumhuriyet oldu çınarcık. belediyesinin geçmişte uyguladığı "bulduğumuz her alanı peşkeş çekelim, rant sağlayalım" anlayışıyla katledildi.

    çınarcık çeşitli türk pop hedelerinin ilk çıkış yaptıkları yer olarak da tarihe geçmiştir. kaktüs çay bahçesinin önünde sakin sakin dondurmasını yiyip içeride zıp zıp zıplayanları seyrederlerdi.

    yerleşim yeri yerine kumluk diye adlandırılan bölgede denize girmek adettendi. özellikle de arkadaş büfe etrafında yoğunlaşırdı tüm insan evlatları ki bahsi geçen yerde bir gün diken’den öğret bana çaldığı duyulmuş ve esas duruşa geçilmiştir.

    çınarcık, istanbul’a yakın olması nedeniyle mi bilinmez fakat mafya diye tabir edilen güruh pek sık gelirdi buraya ve çınarcık’ın yerlileri olarak silaha pek düşkün topluluk ile birleşince mermilerin zaman zaman uçuştuğu görülmüş ve duyulmuştur.

    balkış denen eğlence mekanında bol bol street fighter ve bilardo oynayabilirdiniz. geçmişte sahilde midyeciler varken zamanla kaldırılmışlardı. çınarcık, gürcü asıllıların gelip yerleştiği bir yer olduğundan sarışın kişilerin bol olduğu bir beldedir. daha eski yerleşimcileri olan rumların ise zamanla sayıları azalmıştır.

    geçmişte yalova ve etrafındaki tek rock bar olan paradise ile bir kuşağı yakınlaştırmış ve mutlu etmiştir, paradise’a yalovalı eski rockerlar gelir ve motorlarını park ederlerdi, güzel günlerdi. bunun dışında bidon denen bir tiki mekanı vardı ve uzak durulması farzdı.

    eski iskelesi bostancı vapuru tam yanaşacakken çökmüş ve sonra yeniden yapılmıştır. eski iskele zamanında iskeleden balık tutulur, denize girilirdi hatta bisikletle birlikte denize atlanırdı, neden bilmem önemli bir ritüeldi. yenisi yapılınca hepsi yasaklandı.

    çınarcık’da siteler arasında da önemli ayrımlar vardı. a sitesinden olan çocuklar b sitesinden olanları sevmezler ve devamlı kavga edip dururlardı.

    bir de arabasında kavalını çalan ve hep aynı melodiyi tekrar ettiren bir amca vardı, daha sonra öldürüldü.

    üçreisler sakinleri daha mütevazi ve eski yerleşimcilerden oluşurdu. kocadere ve kumluk’ta yaşayanlar daha sonradan gelenlerdi. liman civarındakiler ise daha çok almanya’da çalışan vatandaşlar, kuyumculardan oluşurdu. üçreislerdeki sohbet çay bahçesi defalarca el değiştirmiş ve sonunda sohbetin kayalıklarında midye ve ahtapot yakalama dönemi sona ermiştir.

    iskele meydanında arabasında köfte satan recep usta’dan gecenin bir yarısı yemek yemek pek şık olur. bunun dışında hasanbaba diye tabir edilen bölgeye çıkılırsa olağanüstü bir manzara eşliğinde içkinizi yudumlayıp yemek yiyebilirsiniz. sahilde yaşlı bir ağacı oyup giriş kapısı yapmış olan ev yemekleri lokantasına ise protesto açısından gitmememek gerekir.

    çınarcık’ta 1990 yılında badluck grubu kışın ortasında bir konser vermiş ve ufak çaplı bir depreme neden olmuştu. eskiden sahilde faytonlar taşımacılık yaparken zamanla belirli bir bölgeden gelmiş minibüs şöförleri çoğalmış ve tıklım tıklım ve sıcaktan bayılarak kumluğa gitme dönemi başlamıştır.

    o eski güzel günleri hatırlayanlar, deprem gecesi orada olanlar, ne zaman çınarcık adı geçse sanki çok küçükken ölmüş bir çocukluk arkadaşını hatırlar gibi keskin bir sızıyla duraksarlar. beyinleri ve yürekleri kaldırmadığından ayakları gitmez artık oraya, bostancı vapurunun tadını hatırlarlar, büyükada’ da vapura eşlik eden, köpüklerle oynayan amcayı düşünürler evet hala oradadır çınarcık fakat ”orası”dır artık, çünkü “bir şehir, içinde sevdiğin biri varsa, gerçektir.”

    edit piaf: amca öldürülmemiş tabii, kahrolsun dedikodu ve onun oligarşik yandaşları.
  • bugun cinarciktan istanbul'a dondum, ilk defa gitmistim.
    izlenimlerim;

    * cok guzel ve cok ucuz dondurma satan yerler var. sabri diye bir adam var sanirsam, dondurma piyasasinin hakimi olsa gerek. kasada sirf paralari toplayan bi amca vardi, bence sabri odur. o degilse de benim icin sabri odur.

    * eger ogle ve sonrasindaki saatlerde denize girecekseniz guzel deniz bulma sansiniz var ama deniz analari arasinda onlar yokmuscasina yuzme becerinizin olmasi gerekiyor.

    * sabahin kör saatlerinde deniz muhtesem. ege kiyilari gibi dumduz olmasa da, cok temiz oluyor, bonus olarak da deniz anasi barindirmiyor. azicik soguk ama zaten sabah sizi ayiltacak sey de bu olur en guzeli.

    * havasi bir acaip. oksijeninden mi bilmiyorum cidden (ki kaz daglarinda tatil yapip cinarcik'a gecmeme ragmen), inanilmaz uyku bastiriyo gunun her saati. meali; agzim yirtildi esnemekten.

    * bugun itibariyle denizi ozellikle aksama dogru felaket pis ve felaket dalgali idi, gecer heralde.

    * nedense bugun tam cinarcik meydaninda gerceklesmis silahli bir olayda uzun sure polis gelmedi. yuzlerce insanin oldugu yerde adamin biri silahini cekti ve dogrulttu (ki namlunun ucu ara ara bizim arabaya bakiyordu, kacamadik sok yuzunden), silahin dogruldugu adam silahi tutan adamin kolunu tutup kafasina onun tisortunu gecirmeseydi belki yarin ucuncu sayfa haberlerinde bu entrymi hatrlayacaktiniz.

    * yalova'ya yakinligi, istanbul'a yakinligi sebebiyle ulasim problemi yok. deniz otobusu lakin bu ara feci dalga yuzunden besik gibi sallaniyor. kusan cok insan oldu biz sallanarak eglenirken, uzuldum.

    * cinarcik'in en pis yani maalesef "cakal"lari. deniz karsisindaki bos araziye park ediyosun para istiyolar, kumsalda(kum demeye bin sahit) sezlong istiyosun para istiyolar, semsiye istiyosun para istiyolar, dus almak istiyosun para diyorlar, tuvalete gideyim diyosun para istiyolar. adim atsan para, bir de bodrummus gibi havalarda ordaki kimi beach gorunumlu şahin cafeler. hey allahim...

    * dondurmasi cok guzel ya, demis miydim?

    * tesvikiye miydi neresiydi, orda süt mısır ve gozleme de guzelmis ama yiyemedik kismet.

    * bir de, trafikte insanlari inanilmaz rahat, arabali olanlar sinyal vermiyor, hasirt diye yola cikiyor, yaya olanlar ise yolun ortasinda yuruyorlar. en son bunu kirikkale'de gormustum, meger burda da oyleymis.

    artisi da var, eksisi de ozetle.
  • bir yalovalı olarak diyeceğim şudur ki;

    hani şu apaçiler var ya şu dönem çok revaçtalar. işte onların tarihteki ilk anavatanı olan yerdir çınarcık. apaçiler 90'ların sonunda bu güzide nahiyemizde türemiş, burdan tüm dünyaya yayılmışlardır.

    inanmayan gidip kale'de en orjinallerini izleyebilir.
  • yalova' nın 20 km batısında kalır. cok guzel bir sayfiye yeri. kafa dinlemek icin birebir ancak yazın cok kalabalık oluyor. boydan boya bir caddesi var denizin hemen yanında... 100 metre kadar tepelere kadar konutlar var ondan sonrası ormanlık alan... dag ile deniz arasında kalmıs bir yerlesim birimi. kasabanın en batısında 400-500 metrelik bir plaj var. plajın arkası ağaclık orman arazisi; buraya girilemiyor . etrafta müzik yayını yapan diskolar vardı eskiden ama depremden sonra yıkıldılar. uyduruktan tatilciler için yazlıklar yapmışlar. depremden sonra epey fiyatlar epey kırıldı.

    bostancı' dan denizotobüsleri var. ulasımı cok kolay. tavsiye ederim...
  • mevsim sonbahar, vakit akşam olunca gerilim filmi çekmek için ideal hale gelen yazlık yer. sokaklar bomboş olduğu için bazı yerlerde sokak lambaları bile yanmaz. alttan alttan rüzgar efekti... istanbul'un ışıkları puslu puslu görünür. bu korkunç manzaraya rağmen kimsenin sizi kıstırıp gasp etmeyeceğinin garantisini verebilirim. rahat rahat gezinebilirsiniz en ücra köşelerinde. gündüzleri de hala açık bazı çay bahçelerinde çay, çınar böreği, buz gibi fakat dondurmayan soğuk hava eşliğinde kahvaltı edebilir, kafanızı dinleyip, emeklilerin okey neşesine tanık olabilirsiniz. dondurmaları enfes ve çok ucuz, dondurmacıları inanılmaz derecede bonkördür. bir de gayet temiz, öğrenci 50 kuruş, tam 75 kuruş gibi de bir tarifesi olan bir umumi tuvaleti vardır, kaktüs'ün yukarısında. "acil durum dolabı" diye bir dolabın içinde dikiş kutusu, eşofman bile bulabilir, ücretsiz yararlanabilirsiniz.
  • güzel olan çocukluğumuz muydu yoksa 90'lar gerçekten bir başka mıydı diye düşündüren yalova ilçesi. en başta istanbul olmak üzere bursa ve izmit gibi yakın şehirlerin halkı tarafından mini bir bodrum'a çevirilirdi çok değil bundan 15-20 yıl önce çınarcık. önce deprem sonra da orta kesimin ege ve akdeniz'i tercih etmeye başlaması üzerine yaş ortalaması 40'ın üzerinde olan bir yazlık ilçeye döndü çınarcık.

    çocukluğumun en mutlu haberi olurdu çınarcık'ta oturan halamın yanına gideceğimizi öğrenmem, bursa'nın o boğucu atmosferinden sonra çocuk dünyamda cennet etkisi yaratırdı çınarcık. lüks yalova seyahat ile yapılan bursa-yalova yolculuğu akabinde çınarcık minibüslerine koştururduk ailecek (bugün değişmeyen tek şey bu). koruköy'den sonra denize bir karış mesafeden gitmeye başlayan minibüs yüreğimde tarifsiz bir mutluluk yaratırdı, denizi olmayan bir şehirde doğup büyümeyen kolay kolay anlayamaz. özellikle cumartesi günleri öğle vakti istanbul'dan gelen vapurla birlikte çınarcık'ın nüfusu ikiye katlanmış gibi gelirdi bana, bine yakın insan getirirdi fenerbahçe vapuru (bu efsanevi vapur da tarihe karıştı). istanbul'dan gelenlere garip duygular içinde özenerek bakardım hele ki deniz otobüsü ile gelenlere, deniz yolculuğu dediğin eskihisar-topçular arasında yapılan arabalı vapur seferlerinden öte birşey değildi ki benim için. bulutsuz günlerde apaçık seçilebilen adalara ve anadolu yakası ilçelerini izlerdim, bilmediğim diyarlarda bilmediğim hayatlar gelirdi aklıma. çınarcık demek dondurma demekti tabi ki, sabri usta'nın roma dondurmacısı veya hangisinin hakiki olduğunu hala çözemediğim özkaymak ilk durağımız olurdu meydana vardığımızda. günün belli bir saatinde termal'e giden mercedes 0302 otobüsü de ayrı bir severdim nedense. marmara kıyısında akdeniz ile karadeniz'i bir arada yaşatan bir yerdi çınarcık (hala da öyle) akdeniz kıyılarını andıran canlılığına karadeniz ormanlarını hatırlatan yeşilliği karşılık verirdi yükseklere çıktıkça, böğürtlen ve kızılcık toplamak da cabası.

    2014 penceresinden bakıyorum da çınarcık'a, artık o özendiğim istanbullular gibi deniz otobüsü ile gidiyorum ben de çınarcık'a, yalova'dan geçeceksem de klimalı minibüsler var. sabri usta ve özkaymak dondurmacıları hala var. bilmediğim diyarlar gözüyle baktığım istanbul anadolu yakası avucumun içi gibi oldu, gün batımını resmedecek "akıllı" telefonum da var ama eksik bir şey var hala anlayamadığım. biz büyüdük ve kirlendi dünya sloganı atmayacağım ama güzel olan çocukluk+çınarcık idi galiba, biri olmadan diğeri tat vermiyor.
  • öncelikle, kız arkadaşım ile çıkacağım kısa tatil öncesi internetin altını üstüne getirdiğimiz halde gerekli ölçüde bilgi bulamadığımız tatil beldesidir. iş bu entry ise “biz yandık, siz de yanmayın” mantığı ile yazılmıştır.

    ulaşım için bostancı-çınarcık arası gemiler var ancak saatleri oldukça sınırlı. bunun yerine pendik-yalova hattını kullanıp iskelenin yan tarafındaki sarı minibüsler ile çınarcığa geçmek daha mantıklı. bu minibüs sizi 20 dakika sürecinde, 3 tl karşılığında çınarcık merkeze indiriyor ve en fazla 15 dakikada bir yenisi kalkıyor.

    kalacağınız yeri seçerken ciddi anlamda özen göstermeniz gerekiyor, zira biz “tatil köyü” olarak geçen pansiyonumuza vardığımızda mutsuzluktan ölecektik. ilk gecenin sonunda yerimizi değiştirip huzura kavuştuk. imkanınız varsa bavulunuzu elinize alıp sahildeki pansiyonları gezerek seçin yerinizi. sahil yolunda çok sayıda pansiyon, motel türevi yer var ve sahilden uzak olan yerleri internet sitelerindeki fotoğraflara kanıp kiralamayın. bütün eğlence, dondurmacılar, marketler, kısaca her şey sahilde bulunuyor. kaldığımız yerin adı yalı motel idi. aile işletmesi mantığında çalıştırılan ufak yerde 50-60 tl civarında 2 kişi kalabilmeniz mümkün. içinde mutfağı olan moteller de var, ancak dışarıda oldukça ucuz yerler bulunduğu için uğraşmaya değmeyeceğini düşünüyorum.

    yemek konusunda ise bütçenize göre çeşitli seçenekler mevcut. sabah kahvaltısı için pastanelerden veya sokakta araba arkasında poğaça satan yerlerden istediğinizi alıp çay bahçelerinde oturabiliyorsunuz. heykelin olduğu meydandan dondurmacıların aksi yönünde 5-6 dakika yürüdüğünüzde çayın 75 krş olduğu bir gazino görebilirsiniz. öğlen ve akşam yemekleri için önerebileceğim yerler ise özkaymak dondurmacısının ilerisinde adı anteplim olan minik bir mekan bulunuyor. ucuz, temiz ve lezzetli. bir diğer önerim ise meydandan yürüdüğünüzde bim adlı marketten sonraki sokağın içinde bulunan mantıcı. çiğ börek 1,5 tl, mantı ise 5 tl idi. kredi kartı geçen yer sayısı oldukça kısıtlı.

    akşam yapılabilecek şeyler kaktüs adında bir mekanda canlı müzik dinlemek, dondurma yemek, yürümek türevi şeyler. sahili, yürü yürü bitmediği için sıkıntı vermiyor. dondurmacılar beni en çok şaşırtan noktaydı. topu 1 tl olan dondurmanın büyüklüğü istanbul’daki 2 topa denk. çok çeşit var ve cidden lezzetli.

    çınarcık küçük ancak sevimli bir yer.

    eğer ki tatil anlayışınız çupdıs çupdıs dans edip sabahlara kadar mekânlara akmaksa, sıkıcı olabilir. (yazar burada, çınarcık tatilinin ramazan ayına denk geldiğini belirtip gene de merkezde çok sayıda bar göremediğini belirtmek istiyor.) hayır, tatil anlayışım normal bütçeyle kafa dinleyip tatil yapmak diyorsanız, tam anlamıyla uygun bir yer.
  • 10 yılda adı boş yere çınarcık olmayan bir yere plastik palmiye ve zevksizliğin doruğunda bir saat kulesi dikmekten başka bir halt becerememiş, çınarcık'ı mecazi anlamda değil, gerçek anlamda çöplüğe çevirmiş olan bir belediye başkanından kurtulmuş olan ilçe. eski başkan, 25 yıl önce de umutsuz vakaydı zaten, hiç değişmemiş. yeni başkan, 25 yıl önce çok iyi ve düzgün bir çocuktu, umarım değişmemiştir. her ikisi de sınıf arkadaşıdır bir de.
  • 30 mart 2014 yerel seçimlerinde akp'den chp'ye geçen yalova ilçesi.
  • 2011'in yaz sezonunu nerdeyse kimsesiz geciren yazlik ilce. yalniz hissettim kendimi resmen. sahil bos, plajlar bos. neyse ki dondurmaci sabri amcamiz hala ayni yerinde. herseye ragmen cinarcik i love you. bekle beni seneye yine seninleyim.
hesabın var mı? giriş yap