• buna sahip olduğunu iddia eden arkadaşlara önerim, bu kişilikleri "kendilerinin" yarattıklarını söylememeleri aslında.
    alter ego yaratabilirsiniz, hatta bunlardan yüzlerce yaratabilirsiniz, eminem'in nicki minaj'ın bile var. bu, bu kişilerin çoklu kişilik "bozukluğu"na sahip olduğunu göstermez.

    çoklu kişilik bozukluğunda ise bu kişilikler yaratılmaz, katlanılamayacak kadar ağır bir travma sonrası kendiliğinden ortaya çıkarlar. bastırma değildir bu, ruhun travmayı derinlere gömebilmesinin tek çıkış yolu bölme*'dir.
    o yüzden salak saçma konuşup da milleti kendinize güldürmeyin.
  • bir yanının hala o olayda orda kaldığı ve asla buraya gelmediği durum ne zaman olduysa o şok bir yanın hep o yılda o insanlarla o okulda hep orda aslında
  • bu hastaliga sahip olan bir kisinin oldukten sonra ahirette hangi kisilikten sorumlu olacagini? cennete yada cehenneme mi gidecek? bu secim nasil olacak? seklinde sorular sorduran merak ettigim hastaliktir. lutfen dini butun bir arkadasimiz bunu bana aciklasin.
  • william stanley milligan ya da daha çok bilinen ismiyle billy milligan, dünyada çoklu kişilik bozukluğu hastalığı konusunda en çok bilinen isim. billy’nin bu kadar çok tanınmış olmasının sebebi ise; 2 değil, 3 değil, hatta 10 bile değil, tam 24 kişiliğe sahip olması!

    çocukluğunda yaşadıklarından çok etkilenen ve hayatı boyunca bu etkiden kurtulamayarak büyük psikolojik sorunlar yaşayan billy, taşıdığı farklı kişiliklerin işlediği suçlar yüzünden yargılanmış ve mahkeme tarihinde de çeşitli ilklere adım atmış.
    billy’nin babası komedyen johnny morrison, çok fazla kumar oynayan bir adamdı. johnny’e aynı zamanda akut alkolizm ve depresyon teşhisi koyularak hastaneye yatırılmıştı. burada intihar girişiminde bulunan ama başarılı olamayan johnny, daha sonra karbon monoksit zehirlenmesi ile intihar etti.
    bu intiharın ardından billy’nin annesi şarkıcı dorothy, çocuklarını alarak eski eşinin yanına dönerek onunla tekrar evlendi. bu evlilik yine uzun sürmedi, 1 yıl sonra boşandılar. ardından chalmer milligan’la evlendi. bu evlilik, iki kız babası chalmer’ın ikinci evliliğiydi.
    “billy daha 5 yaşındayken dâhi 3 farklı kişiliğe sahipti” bu sözü söyleyen biyografi yazarı daniel keyes. keyes’ın iddiasına göre; “isimsiz çocuk”, “christiene” ve “shawn” kişiliklerine, billy daha 5 yaşındayken sahipti. yaşadığı aile travmaları devam ettikçe, bu kişilik sayıları da artacaktı.

    8 yaşındayken üvey babası tarafından chalmer, billy’e hayatı boyunca unutamayacağı manevi bir zarar vermişti. “emniyeti kötüye kullanma” suçundan yargılanan üvey baba chalmer, iddialara göre billy’e cinsel istismarda bulunmuştu. billy bunu yaşadığında henüz 8 yaşındaydı ve bu olaydan sonra zaten yolunda gitmeyen aile hayatının onun bünyesinde oluşturduğu psikolojik bozukluk artık son raddeye dayanmıştı. hayatı boyunca bunu aşmak için uğraş vermesi sebebiyle bu kadar çok kişiliği birarada yaşadığı söylenir.

    çocuk kaçırmaları, soygunlar, tecavüzler… o artık bir suçluydu
    ilk suçları 20 yaşındayken gerçekleştirdiği tecavüz ve silahlı soygundu. 2 sene yattığı ıslah evinden şartlı tahliye edildi. tahliyenin 7-8 ay kadar ardından bir üniversite kampüsünde 3 kadına daha tecavüz etti. kurbanlarından biri billy için “3 yaşında bir çocuk gibi davranıyordu” dedi. billy’e bu olaylarla birlikte 3 çocuk kaçırma, 3 defa ağır soygun ve 4 kadına tecavüz suçlarından dava açıldı. tekrar ıslahevine yatırıldı.

    şizofren ve çoklu kişilik bozukluğu teşhisleriyle beraber mahkeme “akıl sağlığını kazanıncaya kadar” cezayı ertelemeye karar verdi.
    savunmasını hazırladığı sırada bir doktor tarafından akut şizofreni teşhisi koyulmuştu. daha detaylı bir muayenede başka bir psikolog tarafından çoklu kişilik bozukluğunda karar kılındı.

    akıl hastanelerinde kaldığı senelerde; 1 öz (kendisi), 10 adet istediği, 13 adet istemediği olmak üzere toplam 24 adet farklı kişiliğe sahip olduğu ortaya çıktı.
    mahkemenin kararından sonra billy’nin hayatı, devlete bağlı bir sürü akıl hastanesinde oradan oraya savrularak geçti. sadece bir hastanede, doktorlar ona biraz yardımcı olabilmişti. onun dışında teşhisler konusunda ilerleseler de, tedavi konusunda çaresiz kalıyorlardı. uzunca bir süre sonra, -istemediği 14 kişiliği teşhis eden- dr. david caul tarafından tedavi edilmeye başladı.

    hastanelerde geçen 10 yılın ardından mahkeme ona ceza vermedi; çünkü suçları işleyen, çoğu birbirinden habersiz olan alternatif “kişilikleriydi”.
    bu mahkeme kararı, alanında bir ilkti. artık hastane odalarında veya parmaklıklar ardında yaşaması son bulduğunda, 36 yaşındaydı. billy’nın adı, hastaneden çıktıktan sonra hiçbir suç olayına karışmadı.
    kısa film projesi için yola çıktı, bir anda ortadan kayboldu!
    mahkeme kararıyla serbest bırakıldıktan 5 sene sonra, california’da yaşarken, stormy life productions’la kısa bir film çekmek için yola çıktı. bu yolculuktan sonra kendisine uzun süre ulaşılamadı, hiçbir tanıdığı kendisiyle iletişim dâhi kuramadı. ve 2014 yılında, 59 yaşındayken, bir bakımevinde kanserden öldü.

    billy milligan’ın hayatını konu alacak olan filmde billy’i, 20 senedir bu rolü oynamak istediğini söyleyen leonardo dicaprio oynayacak.
    tarihin bu en ilgi çeken vakalarından birini, birçok yönetmen sinemaya aktarma girişiminde bulundu. “a crowded room” ismiyle çekilmesi planlanan film, imdb listesine dâhi yazıldı fakat daha sonra maddi sebeplerin de içerisinde bulunduğu çeşitli nedenlerle çekilemedi ve imdb listesinden de silindi. fight club, se7en, the curious case of benjamin button filmlerinden de tanıdığımız ve çokça sevdiğimiz david fincher’ın yönetmenliğini yapacağı filmde başrol (billy karakteri) için brad pitt, matthew mcconaughey, johnny depp, sean penn ve john cusack düşünülmüştü.
    2005 yılında tamil dilinde çekilen “anniyan” filmi ve 2017 yılında izleyebileceğimiz “split” filmleri de genel hatlarıyla billy’nin yaşam öyküsüne değinecek olsa da, asıl olarak, bu rolü 20 yıldır oynamayı bekleyen ve son zamanlarda aldığı oscar ödülü ile bizleri mutlu eden leonardo dicaprio oynayacak. filmin ismi ise planlandığından azıcık değişti ve “the crowded room” oldu.

    biyografik eser olan “the minds of billy milligan” kitabı 14 dile çevrildi, ondan esinlenilerek yazılan şarkı ödül aldı.
    kişilikleri;
    (resim, terapi sırasında billy tarafından, kişiliklerini fiziksel tasvir için çizilmiştir.)
    1) billy: öz kişiliği.
    2) arthur: bilim ve sağlık konularında –özellikle hematoloji alanında- uzmanlaşmış, oldukça sofistike ve entellüktel bir ingiliz idi.
    3) ragen vadascovinich: ismi “rage again (yine öfke)” kelime grubundan gelen ragen, “istenmeyen kişilikler”i düzenleyen, tehlikeli zamanlarda arthur’u kontrol eden biriydi. bu nedenle “öfke tutucu” olarak da tanımlanmıştı. slav aksanıyla konuşup sırpça yazabilen bir yugoslav olduğunu söyleyen ragen, ailesini desteklemek amacıyla soygunları yaptığını ama tecavüzlerle alakası olmadığını itiraf etmişti.
    4) allen: tam bir dolandırıcı ve yönlendirici olan allen, dış dünyayla iletişimi de en yüksek karakterdi. bateri çalar, portreler çizerdi. yalnızca sağ elini kullanmasına rağmen olağanüstü güçlüydü ve kişilikler arasında sigara içen tek kişiydi.
    5) tommy: sık sık allen ile karıştırılan 16 yaşındaki tommy, zincirlerden kaçış gösterisi ustasıydı. elektrik konusunda bir uzmandı. allen ile en benzer yönleri, ressamlık yapıyor ve müzikle uğraşıyor olmasıydı. özellikle manzara resimlerine odaklanmış durumda olan tommy aynı zamanda tenor saksafon çalıyordu.
    6) danny: insanlardan ama özellikle erkeklerden korkan danny, yalnızca natürmort resimler çizen, asla manzara resimleri çizmeyen bir ressamdı. danny’e göre chalmer (taciz eden üvey babası) kendi mezarını kazdırtmış ve onu orada yakmıştı.
    7) david: 8 yaşındaki david, diğer kişiliklerin ağrı/acı duyduğu noktalarda, o ağrıyı almak için bulunduğundan “ağrı tutucu” olarak adlandırılmıştı.
    8) christiene: 3 yaşında ve disleksi rahatsızlığına sahip christiene, billy ne zaman başını belaya soksa, bir okul köşesine saklanmak isteyen bir kız çocuğuydu. ragen ile arasında özel bir bağ bulunan christiene’e arthur, okuma yazma öğretmişti.
    9) christopher: christiene’nin mızıka çalan erkek kardeşiydi.
    10) adalana: şiirler yazan ve diğer kişilikler için yemekler yapıp evi temizleyen adalana, bir lezbiyendi. milligan’ın avukatının iddiasına göre, tecavüzleri gerçekleştiren kişi adalana’ydı ve ne billy’nin ne de diğer kişiliklerin bu tecavüzlerden haberi yoktu.
    “istenmeyen” etiketli kişilikler:
    kişiliklerin “istenmeyen” olup olmadıklarına arthur ve ragen karar veriyordu.
    11) phil: brooklyn aksanı ile konuşan phil, zaman zaman küçük çaplı suçlar tasarlayan bir katildi. billy onu “suçlu” olarak işaretlemişti.
    12) kevin: kevin bir suç planlayıcısıydı ve bir eczaneyi soymaya yönelik planlar hazırlamıştı. o da “suçlu” olarak etiketliydi.
    13) walter: bir karga öldürdüğü için “istenmeyen” olarak işaretlenen avustralyalı walter, çok iyi yön duygusuna sahip, genellikle gözcü olarak kullanılan, büyük hayvan avı avcısıydı.
    14) april: üvey babası chalmer’ı öldürme düşünceleri içerisinde olan kişilikti. bunun için ragen’ı ikna etmişti ama arthur onunla konuşarak bu düşünceden son anda vazgeçirdi.
    15) samuel: bir yahudi olan ve kişiliklerin arasında tanrı’ya inanan tek kişilik olan samuel’in “istenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; diğerlerinin kişisel resimlerini satmış olmasıydı.
    16) mark: her şeyin yükünü çeken biri gibi tanımlanmıştı, mark. aynen bir zombi gibi, hiçbir şey yapmıyor denebilirdi. sıkıldığı zamanlarda da dik dik duvara bakardı öylece.
    17) steve: milletvekili olduğunu hiç kabul etmeyen steve, bir düzenbaz ve taklitler yapan bir komedyendi. “istenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; bu komedisinin aile problemlerinden kaynaklı olmasıydı.
    18) lee: ailesinin başını belaya sokacak kadar şakalar yapan lee’nin “istenmeyen” listesinde olmasının sebebi; yaptığı şakalardan biri yüzünden hücre cezası alması oldu.
    19) jason: basınç ayarlayıcısı olan jason, bunu ilk başlarda ailesi için kullansa da bu durum zamanla çok probleme yol açtığı için “istenmeyen” olarak işaretlendi.
    20) bobby: macera peşinde koşma ve dünya krizlerini düzeltme hayalleri olan bobby’nin bunları yapmak için herhangi bir hırsı yoktu. bu yüzden “istenmeyen” olarak işaretlendi.
    21) shawn: 4 yaşındaki shawn, kafasında, uğultulu seslerden kaynaklı titreşimler hisseden, işitme engeli olan bir çocuktu. “istenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; işitme engelli olduktan sonra billy’nin ondan herhangi bir şekilde yararlanamayacak olmasıydı.
    22) martin: new york’lu martin, çalışmadan kazanç elde etmek isteyen züppenin biriydi.
    23) timothy: timothy, çiçekçi dükkânında çalışırken bir gayle flört etmeye başladı ve bunun ardından kendi dünyasına gitti.
    24) öğretmen (istenmeyen değil): bunu en sona yazmamızın sebebi; “öğretmen” denilen kişiliğin diğer tüm kişiliklerin birleşimi olması, hepsinin eylem ve düşüncelerini biliyor olmasıydı. billy’nin doktoru bu kişilik için, o ana kadar tanıdığı en akıllı ve en büyüleyici insan olduğunu söylüyor.
  • daha çok kişilik bölünmesi olarak bildiğimiz alter egolar yaratma durumunun ingilizce ifadesi. dilimizde dissosiyatif kimlik bozukluğu olarak yeretmiştir.

    tedavi edilebilir olması diğer psikiyatrik hastalıklara göre farklılık yaratır, ancak çoğu ekol bunu şizofreni içinde inceler, oysa ki şifozreni beyin fizyolojisini de vurmakta ve geridönüşü pek mümmkün gözükmemektedir. burdan beatiful mind kişisinin şifozrenliktenziyade dissosiyatif bir bozukluk geçirdiğini, filmin "şizofreninin tedavisi var ey ahali" diyen ilaç firmalarının finansmanıyla çekildiğini de söyleriz akademisyen olmamanınverdiği cahil cesaretiyle.

    bir host ve alterler vardır. host bulunduktan sonra alterlerle birleştirilir. etik tartışma ise psikiyatrın alterlerden birini tutması ve onun üzerine gitmesiyle oluşur.
  • "herkesin üç kişiliği vardır; ortaya çıkardığı, sahip olduğu, sahip olduğunu sandığı."

    ~ alphonse karr
  • çok ciddi bir hastalıktır.
    abd'de kör bir kadın hastanın doktorunun bir gün kadının görebildiğini farketmesiyle anlaşılmış ki; kadının görememesinin sebebi içinde bulundurduğu çoklu kişiliklerinin büyük kısmının kör olmasındanmış.
    üstelik taramalarda da kadının görsel hiçbir şeye tepki vermediği gözlemlenmiş.
    uzmanlara göre bazen insanlar kör olmayı isteyebilirlermiş.

    çoklu kişilik bozukluğuna sahip bireyler bazen suç işleyebilir ve bunu yapanın kendileri değil de tamamen farklı birisi olduğundan %100 emin olabilirler. böyle durumlarda birey ceza almaz, tedavi edilir.
  • bu duruma sahip bireyin kişiliklerinden biri gözlüksüz göremezken, diğeri gözlük kullanmayabiliyor. bir kişilik şeker hastalığına ya da atıyorum gluten intoleransına sahipken, diğer kişilikte bunlar olmayabiliyor.

    beynin inanç merkezinin, realite adını verdiğimiz kırılgan yapıyı bükmede ne kadar güçlü olduğunun kanıtlarından biri daha.
  • "kendimi ifade edebilmekten bile acizim. aklima gelenleri yazmaktan korkuyorum. sanki oyle bir sey ki; bazi seyler kafamin icinden bi kere cikarsa donusu olmayan bir surec baslayacakmis gibi geliyor. su yazdiklarimi geri donup okuyacagimi bilmesem daha rahat edecegim belki ama biliyorum ki mutlaka bakacagim; ki zaten yaziyor olmamin da bir amaci olmali. iste yine oluyor; yine izliyorum kendimi. bir turlu rahat edemiyorum. sanki iki kisiymisim gibi. birisi bir seyler yapmak istiyor ama digeri de oburunun yaptiklarindan surekli rahatsiz oluyor. mesela bunlari yazan birseyler yapmak isteyen kisi, ve digeri hali hazirda engel olmaya calisiyor. engel olanin da mutlaka mantikli bir nedeni var tabii ki. aslinda onun amaci oburunden daha gercekci gorunuyor. birseyler yapmak isteyen, gerceklerle yuzlesmek istiyor, engel olmak isteyende sanki olacaklari biliyor gibi..."
    s.o.g.
  • a'dan z'ye seri katiller ansiklopedisi'nde birçok seri katilin bu rahatsızlığa sahip olduğunu iddia ederek az ceza almaya çalıştığı ama genellikle seri katillerde bu durumun olmadığı söyleniyor. kitapta, bu rahatsızlığın görüldüğü bir seri tecavüzcüden bahsediliyor. erkek olan bu kişi çocukken babası tarafından çok ağır cinsel tacize uğramış ve yirmiyi aşkın yan kişilik geliştirmiş. arasında farklı milletlerden olan, farklı farklı işleri olan insanlar var. bir tanesi hırsızdı, herhalde hırsızlık yapmak zorunda kaldığı zaman bun kendine yediremeyip bir de hırsız kişilik oluşturmuş falan. tecavüzlerden sorumlu olan kişiliğin asıl kişilik değilmiş ve vakanın bence en ilginç yanı da tecavüzlerden sorumlu olan kişiliğin lezbiyen olması!
hesabın var mı? giriş yap