counterpart

• şu dizinin 2. sezonunda (an itibarı ile) 53. entry'sini yazıyor olmanın şaşkınlığı içindeyim
  
  sağlam senaryo --- var
  muhteşem oyunculuklar --- var
  bilim kurgu, fantastik --- var
  aşk meşk hadiseleri --- var
  karakter tahlili --- olayı bu zaten
  bonus --- olay almanya'da geçiyor, oyuncular aralarında zaman zaman almanca konuşuyor. sikimsonik amerikan arka planından öğğğ dediyseniz gayet güzel bir değişiklik
  
  bir kaç da neden tutulmadığı konusunda tahmin yazayım
  
  tempo --- yavaş (2/10)
  sosyal medyada reklam --- hiç görmedim
  
  tek cümle ile hissettiklerim : person of interest gibi sonradan değeri anlaşılacak dizi
• (bkz: fringe)
  (bkz: awake)
  (bkz: the one)
  (bkz: upside down)
  
  paralel evren mevzularinin benzerlik gosterdigi yapimlar bunlar.
  
  dogu-bati almanya distopyasi olarak da en yakin zamandan ornek verecek olursak:
  
  (bkz: the handmaid's tale)
  
  sene olmus 2018 izlenen seylerin biricik, dibine kadar orjinal olmasini bekleyenler var. kameranin girdigi her iş klişe barindirmak durumundadir. klişe olmasi bir yapimin kotu oldugu anlamina gelmez.
  
  diziye gelirsek altered carbon, la casa sik soku donunda sallayacak bir dizi, izleyin.
• 2 sezon 6. bölümü ile aylar seneler sonra bana entry yazdıran dizi.
  
  sanırım battlestar galactica ile birlikte bilimkurgu temalı olarak gözüken ancak , bunların yanında arka planda inanılmaz sosyal mesajlar veren ,insan doğasına dair göze sokmadan tespitler yapan başka bir dizi yok.
  
  şu an piyasada ki en underrated dizi muhtemelen kendisi.
• yıllardır yüzlerce belki de binlerce dizi film izlemişimdir ama bu dizi bambaşka.
• 2. sezon 5. bölüm sinema filmi olarak yapılsa gidilip izlenirmiş.
• ilk bölümün sonunda çalan şarkıyla bile gönlümü fethetmiş yeni paralel evren dizimiz.
  
  james carr - the dark end of the street
• paralel evrenler - ya da dünyalar- ekseni etrafında dönen, ama fantastik janrla uzaktan yakından ilgisi olmayan çarpıcı bir dizidir. kendine özgü, biraz agatha christie romanlarını hatırlatan bir seyri vardır, olaylar ve karakterler gıdım gıdım açıklığa kavuşur. hikâyenin tamamına hakim olabilmek bir sezondan uzun sürer. beğenmeyen, senaryodaki kimi zaafları haklı olarak eleştiren suserler olmuş, ben esas meselelere odaklanarak bunlara takılmamayı tercih ettim, pek leziz ve nefis buldum, tadını çıkardım. zira aslen insanın zaaflarına dair muhteşem bir masal.
  
  üçüncü sezonunun çekilmeyeceği duyurulmuş. fikir babası bunu kurgulamış da yapılmamışsa yazık -bambaşka bir tarzda ama severek izlediğim bir başka büyüklere masallar dizisi olan sense8'in (bkz: #78388568) başına da aynı şey gelmişti. ama bunun baştan düşünülmediğini varsaymak da pekâlâ mümkün.
  
  bundan sonrası arşırı dozda spoiler içerir
  
  --- spoiler ---
  doğu almanyalı bir bilim ekibinin -biraz da kazara ama bir o kadar da iyi bir zamanlamayla ülkede büyük bir iktidar boşluğu doğduğu sırada- paralel bir evrene geçiş kapısı açmasıyla başlayan, iki tarafın bu bilimsel keşif karşısında büyük bir coşkuya kapılarak bir noktada paralel evrenleri bilinçli olarak farklılaştırmaya karar verdikleri süreçte adem ile havva'nın habil ve kabil'le harmanladığı bir hikâyeyle düğümlenip finalde aslında fatiha suresinin çağdaş ve serbest bir tefsirini izlediğimizi yüzümüze çarpan, büyükler için hayal perdesine aktarılmış çok katmanlı bir masal. (din diyanet işlerinde mangalda kül bırakmayan suserlerin dikkatinden nasılsa kaçmış, ama herhalde onlar için fazla sofistike bu fatiha meselesi.)
  
  az yukarıda bir başka suser de yazmış, en çarpıcı yönü final bölümünde dünyayı özürlü çocuk annesi, zenci, namazını niyazını da işini de aksatmayan ve ibadeti dışında başını örtmeyen müslüman bir kahramanın kurtarması.
  
  terörizm ve terörist kavramları hikâyenin ana eksenlerinden birini oluşturduğu için bu karakter gerçekten de çarpıcı. ama dizideki en sade karakter. çünkü iki taraf arasında gidip gelen, kimileri diğer tarafa kendi iradeleri dışında ve hatta sıkı bir endoktrinasyondan geçerek yerleştirilmiş, kimileri kendi eksiklerini diğer taraftaki eşleniğinin hayatında aramak üzere o tarafa bilinçli olarak sızmış karakterlerle dolu bir hikâye. iyilik ve kötülük, irade ve kader, hatta cüzi irade ve külli irade meselelerini bölümler boyunca deşen, seyredeni ters köşelere yatıran bir hikâye.
  
  bunları seyrederken yine berlin'de geçen, hatta dizidekine benzer bir mekân ve renk şeması kullanan 2018 yapımı suspiria'yı hatırladım (bkz: #95224366). berlin geçtiğimiz yüzyılda almanya'nın elli yıl kadar kapitalist ve sosyalist iki ayrı yönetim altında yönetildiği dönemde, fiziken de ikiye ayrılmış ve tıpkı dizideki sıkı kontrol edildiği iddia edilen geçiş noktalarına sahip bir şehir olduğu için bu hikâyenin mekânı olarak özellikle seçilmiş. farklı dönemlere ait çarpıcı mimari eserlerle örülü kent çaktırmadan dizinin başrollerinden birini çalıyor. dizinin jeneriği de modern ve postmodern mimarlıkla ve keza modern ve postmodern toplumla ilgili bir kısa film tadında.
  
  asıl ilginci dizinin fikir babası olan justin marks hakkında sözlükte henüz başlık bile açılmamış olması. imdb'de de iki satırlık bir yaşamöyküsü var. kendi yazıp yönettiği s2e6 için bir suser 'sinema filmi olsa izlenir'e yakın bir şeyler söylemiş, katılıyorum.
  
  herkes başroldeki erkek oyuncuyu övmüş. benim favorimse kadın başrol oyuncularından olivia williams oldu. gıcık ve yeteneksiz zannetiğim harry lloyd'un asıl karakterinin eşleniğini ikinci sezonun ortalarında nasıl canlandırdığını izledikten sonra ona da hayran kaldım. ingiliz ekolü aktörlüğün yüz aklarındanmış ikisi de.
• sol frame'de önüme düştükçe kafayı yediğim dizi. yani senaryo, fikir o kadar orjinal, yayınlanan sezonlar o kadar kaliteli ki, 7 sezon iş çıkardı, neden bitirdiniz nedeeeen !!
• underrated kavramının tam olarak karşılığı olan dizi.
  
  bu kadar güzel senaryonun ve oyunculukların olduğu bir diziyi uzun süredir izlememiştim. imdb puanı olması getekenden 1 puan daha düşük.
• uzun zamandir seyrettigim en etkileyici dizidir kendisi. 3. sezonun gelmeyecek olmasina duydugum uzuntuyu en son rome‘un 3. sezonunun gelmeyecegini ogrendigimde duymustum. r.i.p.