• michael ende'nin baş yapıtı, yirminci yüzyılda yazılmış çocuk masallarının en güzeli. (peter pan and wendy'yi 19. yüzyıl, yüzüklerin efendisi, yerdeniz büyücüsü'nü kategori dışı kabul ederek)

    --künye bilgileri--
    orjinal adı: die unendliche geschichte
    türkçe çevirisi: bitmeyecek öykü
    yazar: michael ende
    yayınlanma tarihi: 1979
    yayınevi: kabalcı
    boyut: 500 sayfa
    uygun yaş: 500 sayfalık kitabı okuyabilecek kıvama gelince.

    ------------------- spoiler -------------------
    gerisi eklediğim yorumlarla beraber kitabın geniş bir özetinden ibaret. başını sonunu, nerede ne sürpriz varsa hepsini açıklıyorum. gerçi bu yaştan sonra herhalde "sonunda ne olacak acaba" heyecanıyla okuyacak değilsiniz, kitaptan alacağınız zevkin azalacağını düşünmüyorum, ama yine de siz bilirsiniz.
    -------------------------------------------------

    bastian balthasar bux, 11 yaşında, şişko, tembel, korkak bir çocuktur. annesi ölmüştür. kardeşi yoktur. okulda arkadaşı yoktur. babası annesi öldüğünden beri depresyondadır, onunla da bağları kuvvetli değildir.

    bir gün bastian bir kitap bulur ve okumaya başlar. kitap fantazya ülkesinde geçmektedir. bastian ilerledikçe yavaş yavaş kitapta bir tuhaflık olduğu ortaya çıkar, çünkü kitap fantazya'yı olduğu kadar bastian'ın kendi hikayesini de anlatmaktadır. nitekim sonuçta bastian kitabın içine girer ve fantazya'da maceralar yaşamaya başlar. çünkü elinizde tuttuğunuz kitap gibi bastian'ın okuduğu kitabın adı da bitmeyecek öykü'dür ve ikisi aynı kitaptır.

    bitmeyecek öykü bir bakıma james m. barrie'nin peter pan and wendy romanının 75 yıl sonra yeniden yorumlanmasıdır. peter pan'da olduğu gibi gücünü engin bir hayal gücü ve kurgunun iç tutarlılığı kadar her zaman iyilerin kazanmadığı, insanların yaşlandığı, öldüğü gerçek dünya ile zamanın geçmediği, çılgın maceraların hep mutlu sona bağlandığı bir düş ülkesi arasındaki gerilimden alır. barrie'nin yaklaşımı "büyümek ya da büyümemek, işte bütün mesele bu" der gibidir, romanın kahramanı adeta mitolojik bir figür olan peter pan mıdır, yoksa geri dönmeyi seçen wendy midir tartışmalıdır. michael ende için doğru cevap açıktır, onun esas sorusu şudur: "madem gerçek yolculuk geri dönüştür*, fantazya'nın ne yararı var?" işte bitmeyecek öykü, ende'in bu soruya yanıtıdır.

    fantazya'nın yapı taşı insanların unuttukları düşlerdir, gerçek dünya ile karşılıklı olarak birbirlerini beslerler. gerçek dünyadan gelen kahramanlar düş güçleri ile fantazya'yı zenginleştirdikleri gibi burada öğrendikleri ile dönüşlerinde gerçek dünyayı da esenliğe kavuştururlar.

    konumuza dönelim. bitmeyecek öykü iki kısımdan oluşur. birinci bölüm bastian'ın gidiş yolculuğunun hikayesidir. fantazya tüm masalları ve masal kahramanlarını içinde barındıran ezeli ve sınırsız bir ülkedir. fantazya'da isteklerin altıngözlü hükümranı çocuk kraliçe hüküm sürer. çocuk kraliçe tao te ching'de tarif edilen bilgedir; onun gözünde tüm fantazya yaratıkları eşittir, iyi ve kötü arasında ayrım yapmaz, kimseye hükmetmez. böylece herkes ona boyun eğer, herşey onun sayesinde olur.

    bir gün çocuk kraliçe hastalanır ve tüm fantazya'nın varlığı tehlikeye girer. türlü maceralardan sonra hastalığının nedeni anlaşılır: imparatoriçe'nin yeni bir isme gereksinimi vardır. çünkü onun yaşı günlerle, yıllarla ölçülmez ve sonsuzluk yalnızca bir an'dır. onun yaşı isimlerle ölçülür ve ancak bir insanoğlu yeni bir isim yaratabilir. işte kitabın ilk yarısı genç, aslan yürekli bir delikanlı olan atreju'nun fantazya'ya getirmek üzere bir insanoğlu aramasını anlatır. sonunda bastian kitabın içine girer, imparatoriçe'ye ayçocuk ismini verir ve fantazya'yı kurtarır.

    buraya kadarı güzel, heyecanlı, eğlenceli bir masaldır. ikinci kısım ise bastian'ın geri dönüşünün hikayesidir, bambaşkadır. ayçocuk bastian'a armağan olarak parıltı'yı verir ve ortadan kaybolur. parıltı üzerinde birbirini ısıran biri ak öbürü kara iki yılanın olduğu bir kolyedir. ayçocuk'un gücünün sembolüdür. üzerinde ne istiyorsan onu yap yazılıdır ve bastian'ın tüm dileklerini gerçekleştirebilir.

    bastian hevesle dilekler dilemeye koyulur. uzun boylu, yakışıklı bir kahraman olmayı diler. çok güçlü olmayı diler. dayanıklı olmayı diler. cesur olmayı diler. hepsi gerçekleşir. ancak parıltı göründüğü kadar masum değildir. her gerçekleşen dilek, bastian'ın anılarının bir kısmını unutmasına neden olur. artık bastian gerçek dünyayı çok az hatırlamaktadır ve (hatırlamadığın bir yere gitmeyi de isteyemezsin) geri dönmeyi hiç istememektedir. halbuki fantazya'da ulaşmak ancak dilemekle mümkündür.

    bastian'ın dilekleri ters sonuçlar vermeye başlar. içten içe her vasfını parıltı'ya borçlu olduğunu, o elinden gittiği an ne gücünün, ne herhangi bir ayrıcalığının kalmayacağını bilir. çocuk imparatoriçe'nin parıltı'yı geri istemesinden korkmaya başlar. saygı duyulmak ister. atreju'yu görmek, onunla arkadaş olmak ister. herkesin, özellikle de atreju'nun kendisini takdir etmesini ister. hiçbiri huzursuzluğunu yok etmez. çok iyi bir insan olmak, herkese iyilikler yapmak ister. ama fantazya'da (ve gerçek dünyada da) kurallar farklıdır. bir mum yakan bir gölge yaratır.* kendini iyi hissetmek için yapıyorsan yaptığın iyilik faydasızdır. sonra herkesin ondan korkmasını ister. herkese ne kadar bilgili olduğunu göstermek ister. herkese hükmetmek ister. çocuk imparatoriçe'nin yerine geçmek ister.

    o noktada film kopar. ne istiyorsan onu yap cümlesinin "içindeki en derin, en gerçek istek nedir, bul ve onu yap" anlamına geldiğini anladığında neredeyse çok geç olmuştur. bundan sonraki yolculuğu yalnız ve daha çileli, düşüncesizce davranışlarının sonuçlarına katlanarak geçecektir. bir komüne dahil olmak, herkesle tıpatıp aynı olmak ister. hayır. kayıtsız şartsız sevilmek, şımartılmak ister. hayır.

    sevmek ister. kendisini ve babasını, dünyayı ve yaşamı sevmek ister. evet. parıltı canlanır, çünkü meğer geri dönüş yolunu en başından beri üzerinde taşımaktaymış, atreju (ki hala açıklayamadıysam bastian'ın fantazya'daki ruh ikizidir) her an çatallanan öyküyü tamamlamak işini üzerine alır, bastian dünyaya geri döner, hala 11 yaşında ve şişko, ama cesur, dayanıklı, olgun bir çocuk olarak.

    işte böyle..
    ------------------- /spoiler -------------------

    özet: bitmeyecek öykü, kendi kendisini ve bir insanın diğerine verebileceği tek ve en iyi öğüdü içeren bir masaldır.

    uzun bir yazı oldu, minik bir anekdotla bitireyim: kitabı geçenlerde 7 yaşındaki oğluma okudum. yavaş yavaş, her akşam bir bölüm okuyoruz, arada önceki bölümleri hatırlıyoruz, bu neden öyle yapmış olabilir, şu kötü bir yaratık mı, aslında iyi niyetli mi, tartışıyoruz, gerekirse biraz yönlendiriyorum, satır aralarını anlamasına yardım ediyorum. neyse kitabı bitirdik, oğlum dedim, sence herkesin gerçek isteği sevmek midir? "hayır, niye öyle olsun ki" dedi. senin gerçek isteğin ne olurdu diye sordum, mırın kırın etti. sanırım oğlumun gerçek isteği bir mikroskop seti.
  • bu kitabı okurken çocuğun tavuk yediği bir yerde burnuma tavuk kokusu gelmişti. ama bu başka bir öykü başka bir yerde anlatılmalı
  • ama bu ba$ka bir oykudur, ba$ka zaman anlatilmali ...

    (bkz: momo)
  • nick'imi seçmeme vesile olan, insanı alıp götüren ve uzun süre geri getirmeyen bir kitap.. hele ki atrèju
  • bir arkadaşımla aramda geçen diyalog;

    - abi, bitmeyecek öyküyü bitirince bana versene bende okuyim
    + olur abi bitirince veririm

    tabi bahsi geçen arkadaşım hala beklemektedir.
  • michael ende'nin her anlamda olağandışı olarak nitelenebilecek kitabıdır.

    kabalcı kitabevine orijinal tasarımına bu kadar sadık kalarak türkçeleştirdiği, ve yayınladığı için teşekkür edilmesi gereken kitaptır ayrıca. zira her bir sahifesi özel tasarlanmıştır. her bölüm tam sayfa bir illustrasyonla başlar, kitap içerisinde sayfalardaki baskılar renk değiştirir.

    ne yazık ki içerik olarak da en az tasarımı kadar çarpıcı olan bu kitap
    pek çok fantastik öykünün deliler gibi satış yakaladığı bugünlerde (belki doğru tanıtılamamasından) pek fazla kimse tarafından bilinmemektedir.

    diğer bir önemli özelliği her yaşın kitabı olmasıdır 12 yaşındaki yeğene de 50 yaşındaki anneye de önerilebilir.
  • yazari michael ende 6-7 sene once öldü sanirim. haberini aldigimda cok uzulmustum. neverending story gercektende harika bir kitaptir. sanıyorum zamanının dunya en iyi cocuk kitabi odulunu de almisti.
  • kitabı yazan yazarın soyadı ilginç bir şekilde son anlamına gelen ende'dir. (bkz: michael ende)
  • ismin öneminin vurgulandığı fantastik masal başyapıtlarından biri. adını kaybetmek kendini kaybetmektir. adını bilirlerse ya da unutursan her şeyini yitirebilirsin.
    (bkz: yerdeniz büyücüsü)

    ki aynı tema sen to chihiro no kamikakushi animasyonunda da vurgulanır.
  • üzerimde bıraktığı etki "hiçbir zaman bitmeyecek" olan kitap..
hesabın var mı? giriş yap